look at me in the broken mirror -f-

281 27 46
                                    

"dark blood"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"dark blood"

-alternatif son 1-

...

"

Peki ya sonra?"

Düşüncelerden oluşmuş bir okyanusun içinde dibe batarken işittiğim ses ile yeniden gözlerimi açmıştım.

"Jaeyun ve yanında gördüğünüz kişiye ne oldu? Sunoo ve Riki bir araya geldiler mi? Jungwon ile hiç görüştünüz mü? Nicholas ile konuştunuz mu? Yoon, Sakura, Chaeryeong ve Jaemin ile iletişimi kestiniz mi? Jay nerede? En önemlisi...Ethan ve size ne oldu?"

Bay Choi'nin sıraladığı onca soru ile gülmüştüm. Duyduğum tüm isimler anılar canlandırıyordu aklımda. Yaşanmışlıklar peşimi ne zaman bırakmıştı ki zaten?

"Jaeyun ile bir daha karşılaşmadık o gün cidden de bir vedaymış. Sunoo ve Riki bir araya gelmediklerini iddia etseler bile aynı şirkette çalışırken birbirlerine karşı koyabildiklerini sanmam. Jungwon ile hiç görüşmedik, sanırım tamamen hayatımızdan çıktı. Nicholas ve Ej birlikteler ve mutlular bende onlar adına mutluyum. Yoon o dört kişinin burada bile bizi bulmasına sebep oldu, diğerlerinden haberim yok. Jay konusunda yorumsuzum onu gördüm ama görmemezlikten geldim, aynısını o da bana yaptı."

Ondan bahsetmeden önce durmam gerektiğini hissetmiştim. Sanki diğerleri ile onu ayırmam gerekirmiş gibi gelmişti. Hayatımda ki yeri o kadar farklıydı ki...

"Ethan..."

Adını söylemek bile zordu şuan.

"Onu görüyorum. Hâlâ. Gözlerimiz kesişiyor, yanımdan geçerken dudaklarıma bakıyor, barda denk geldiğimizde içkilerimi benden habersiz ödüyor, ofisime gönderilen hediyelerin ondan olduğuna neredeyse eminim -zevkimi onun kadar iyi bilen biri yok çünkü- ama en önemlisi...onu hâlâ atlatamadım."

Not alarak beni dinlediği sırada gözlüklerini masaya bırakmış ve derince bir iç çekmişti Bay Choi.

"Peki Bay Park...bunların hepsinin sebebi neydi?"

Güzel soru.

Çok güzel bir soru.

Daha kendim cevabını kabullenememişken bu soruyla karşı karşıya kalmak sendelememe sebep olmuştu. Kendimi bir su birikintisinde boğuluyor gibi hissediyordum. Sanki tüm ışıklar sönmüş gibiydi.

"Annem...daha doğrusu üvey annem. Benim doğumum esnasında annem aramızdan ayrıldı ve ben daha bir yaşına girmeden babam Taeyeon annemle evlendi. Onunda eski eşinden bir öz ve bir üvey çocuğu vardı ama diğer ailesine dair bize -ablam ve bana- anlattığı tek şey eski eşinin korkunç biri olduğuydu. Ben çok sonra öğrendim tabi...Ethan'ın öz annesi Jungwon'un ise üvey annesiymiş, annem. Babaları, annem onları terk ettiği zaman olabileceğinin en kötüsü haline gelmiş. Jungwon'a üvey olduğunu sonuna kadar irdelemiş ve Ethan ile arasına sert bir duvar örmüş. İkisine hayatı zindan etmiş...tam anlamıyla. Onlarda yaşayamadıkları aile sıcaklığının, boka dönen hayatlarının, tadamadıkları anne sevgisinin ve yaşadıkları acıların intikamını benden almak istemişler. Onların yaşamadığı sıcak aile ortamını, huzurlu hayatı, anne sevgisini ben yaşadım çünkü. Onlarda bunları benden almak istediler. Ergenliğin verdiği agresiflik ile zaten ailesine mesafe koymuş olan bende buna temel hazırladım açıkçası."

𝐌𝐨𝐥𝐞𝐬//•𝒉𝒆𝒆𝒉𝒐𝒐𝒏•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin