𝐌𝐨𝐥𝐞𝐬//•𝒉𝒆𝒆𝒉𝒐𝒐𝒏•

an endless night (smut)

Alkolün verdiği mayhoşluk, Jaeyun'un anlattıklarının verdiği öfke, yüzüme çarpan soğuk rüzgar, evde unuttuğum sigara paketi ve yalpalayarak evin yolunu bulmaya çalışan ben. Bir sigara için adam öldürecek dereceye gelmişken sonunda evin demir kapısı görüş açıma girmişti. Vücudumda ki alkolün etkisi ve öfkenin getirdiği cesaretle kapıyı yumruklamaya başlamıştım.

Kapı açıldığı gibi benimkine kitlenen acı kahve irisler üzerimde gezinmeye başlamıştı, sonunda gözleri benimkilere döndüğünde dudaklarından birkaç söz dökülmüştü. "Sarhoş musun sen?" onun sorusunu görmezden gelerek fevri bir hareketle onu itmiş ve içeri girmeye yeltenmiştim. "Nerede o?" "Kim nerede Park? Riki evde değil..." Beni durdurmak için kollarını belime sarmış ve olabildiğince kendine çekmişti. "Aradığım Riki değil, o suçlu değil...sen ve kardeşin suçlu olan." bağırır gibi bir tonda konuştuğum zaman cevap gecikmemişti. "Ne kardeşinden bahsediyorsun sen? Benim kardeşim yok." Net ses tonu ile sırıtmış ve "Emin misin Ethan? Yok mu kardeşin? Hiç mi yok? Bir tane bile mi?" Ardı arkasına sıraladığım sorularla benden uzaklaşmış ve "Kafan yerinde olmadığı için böyle saçmalıyorsan sonra konuşalım Sunghoon. Seni evine bırakayım ben." kolumdan tutup kapıya ilerlediği sırada onu duvara yaslamıştım. "Kendi kardeşinden utanman ne acı...gerçi tek utanan sen değilsin belli ki, yoksa baban neden üvey kardeşine soyadını vermesin ki? Neden Riki'yi tehdit edip pis işlerinize bulaştırasınız ki? Ha, Ethan. Çok emindin az önce oysaki. Şimdi gözündeki korku kendini belli ediyor."

"Nasıl..."

Sesinin titremesinin sebebi üzüntü veya pişmanlık değildi öfkeydi. Bu da yaptığı şeylere değil yaptığı şeylerin ortaya çıkmasına üzüldüğünü belli ediyordu.

⚠ smut ⚠

O anda aklıma ne esti pek emin değilim fakat hızlıca dudaklarına yapıştım ve alevli bir öpüşmeyi başlattım. Bir yandan kendimi ona bastırıyor bir yandan da onu sanki yaptıklarını ödetircesine sert öpüyordum, alt dudağını ısırmamla homurdanmış ve beni baldırlarımdan tutarak kucağına almıştı. Bir yandan dudaklarımızı ayırmayı reddediyor bir yandan da üst kata kendi odasına çıkıyordu. Bunca bağırışmaya kimse yanımıza gelmediğine göre diğerleri evde değildi. Beni yatağa bıraktığı zaman hafifçe benden uzaklaşmış ve üzerindeki hoodieyi çıkarmaya başlamıştı, benden uzaklaştığı için hissettiğim soğuklukla mızıldanmıştım. Güldüğünü duyabiliyordum.

Umarım bu akşamın sonunda da gülmeye devam edebilirsin Lee Heeseung.

Dudaklarını boynuma bastırdığı zaman ellerimi saçlarına atmış ve hafifçe çekiştirmiştim. Zevk aldığımı belli eden sesler çıkarırken aniden boynumu ısırması ile yüksek bir inleme dökülmüştü dudaklarımdan. Kemikli ve soğuk elleri tshirtümün altından tenimi okşarken, kendisi de boynuma izlerini bırakıyordu. Boynumdan başlayarak karnımın üstüne kadar ufak öpücükler bırakmış ve şortumun biraz üzerinde durmuştu. Beni çıldırtmak ister gibi sıcak nefeslerini tenime üflediği zaman yalvarır bir ses tonuyla "Ethan..." demiştim.

Hızlı bir hamleyle altımdaki kotu çıkardıktan sonra kollarımı başımın üstünde sabitlemiş ve "Benim için deli oluyorsun kabul et." demişti. Yavaşlığı ve ses tonu beni çılgına çevirirken başımı aşağı yukarı sallayarak onu onaylamıştım. Kulak mememi ısırıp "Kelimeler." demesiyle "Senin için deli oluyorum." diye fısıldamıştım.

Sırıtıp kendi altındaki şortu da çıkartması ile her ikimizde yalnızca iç çamaşırlarımızla kalmıştık. Aklımdan geçen onca düşünce, onca istek, onca duyguyu hiçe saydım o an. En baskın intikam isteğiydi hissettiklerim arasında.

Ethan'ı ensesinden tutup kendime çekmiş ve dudaklarını kanatırcasına onu öpmeye başlamıştım. O da bir yandan dilini ağzımın içinde döndürüyor bir yandan da boxerımın üzerinden aletimi okşuyordu. Bir anda elleri kalçama doğru ilerleyip sıktığında acı içinde inlemiş ve savunmasız kalmıştım. Ethan ikimizinde iç çamaşırlarını çıkartıp beni uygun pozisyona getirdiğinde odanın içinde tek duyulan ikimizin nefes sesleriydi. Hiçbir uyarı vermeden içime gönderdiği parmağı ile belim bükülürken hiç beklemeden bir diğer parmağını da içime sokmuştu. Yavaşça hareket ettirmeye başladığı parmakları prostatıma vurduğu zaman hiç olmadığı kadar yüksek sesle inlemiştim.

Deliğimin yeterince genişlemiş olduğunu düşündüğü zaman parmaklarını içimden çıkarmıştı Ethan. O an parmakları yeniden içimde istediğimin farkındaydım, bir boşluk hissediyordum. Yavaşça kulağıma eğilip "Sadece iki parmağımla zevkten dört köşe olmuşken beni içine alabileceğine emin misin?"

Bir cevap veremeden, hızlıca aletini içimde hissetmiş ve inlemiştim. Bir süre hareket etmeden hazır olmamı beklediği sırada kulağıma iltifatlar sıralıyordu Ethan. Sonunda ona hareket edebileceğini söylediğim de yavaş yavaş gelgit yapmaya başlamıştı. O gittikçe hızlanırken bende daha fazlası için yalvarıyor, kendimi ona daha da bastırıyor ve inliyordum. Her ikimizde boşaldığımız zaman Ethan yavaşça içimden çıkmış ve kendini, yorgun bedenimin yanına bırakmıştı.

"Duş almana yardım edeyim."

⚠ smut bitişi ⚠

  ...

Duştan çıktığımda etrafta gözükmeyen Ethan'ı fırsat bilip üstümü giyinmiş ve çantamı almıştım. Ne kadar belimin ağrısından yürümekte zorlansamda fazla gürültü yapmadan evden çıkabilmiştim.

Komidinin üzerinde bulup çantama attığım sigara paketinin içinden bir dal sigara yakıp kurumuş ve şişmiş dudaklarımın arasına bıraktığım zaman telefonumu da elime almıştım. Sunoo'dan gelen bir cevapsız arama, Riki'den birkaç mesaj, Jaeyun'un nerede olduğumu sorduğu bir sesli mesaj ve birkaç bildirim daha vardı. Tam telefonu kapatacaktım ki aniden ekranda bir arama daha görünmüştü.

Ethan<3 kişisinden gelen çağrı...

Sessize alıp çantanın derinliklerine fırlattığım telefon ile karma başlamış olmuştu.

|favori karakteriniz kim|