BÖLÜM¹¹

29.6K 1.3K 91
                                    

"Nil kendine gel sen benim hayatımla ilgili kendi kendine karar veremezsin. Sana diyorum ki çocuklar okuldan atilacakti buna nasıl izin verebilirdim." dediğimde sinirden elim ayagim titriyordu.

Delirmiş gibi kahkaha atıyordu. "Sen onları tanımıyorsun biliyor musun bzide bir aydır onları tanıyamıyoruz. Sadece büyük bir b*k yedikleri için sakin duruyorlar" elinin işaret parmağıyla kafama vurdu.

"Buranla hareket et. Sen sanıyorsun ki bu olay ortaya döküldüğünde senin arkanda duracaklar. Onlar sadece kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Hatta sen hiç düşündün mü neden kaç kere disipline gidip uzaklaştırma aldılar?" Niye düşüneyim ergen çocuklardi iste yapmislardi bir haylazlik.

"Dur sen dusunmemissindir ben söyleyeyim Özgür hoca var ya 3 çocuklu koskoca adam onlar yüzünden neredeyse karısıyla bosaniyordu. " Duyduklarıma inanamiyordum bunlar çocuk değil şeytanlardı resmen.

"Bilmiyordum Nil. Ne bileyim benimle bir dertleri yoktu ilk defa görmüştüm onları. Olanla olmuşa çare yok hem ben halledicem bu meseleyi" dediğimde oflayıp yerine oturdum.

"Nasıl olacak o iş?" dediğinde aklımla gelen hinlikle gülümsedim. "Orası bende ben meselenin bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum. Bu saaten sonra gazabımdan korksunlar" dediğimde Nil yaklaşıp anlimdan öptü.

"Aferin arkadaşım geçte olsa farkına vardın iş buyumeden hallet şu meseleyi" ışığı kapatıp hazırladığım yatağa uzandım.

"Sence anlatmalımım?" dediğimde oda yatağa uzanmıştı. "Bilmem ben az önce meselenin ne kadar ciddi olduğunun farkına varman için öyle söyledim doğrusunu yanlışını sen bilirsin."

"İyi geceler"

"Sanada"

Çalan alarm sesiyle uyandım tabi nilda'yı yerinde bulmak imkansızdı. Sabahın köründe uyanıp ne yapıyordu bu kız. Mutfaktan gel seslerle bize kahvaltı hazırladığı belli oluyordu.

Yataklarımızı topladıktan sonra Lavaboya gidip elimi yıkadım. Yüzümü yıkamak için Nilda'nın bana en uygun olan yüz yıkama jelini elimle kopurttukten sonra yüzümü yikadim. Bakım önemliydi.

Mutfağa gittiğimde masayı hazırlamıştı bile. "Beni çagirsaydın beraber hazırladık" dedim. "Bütün gece dönüp durdun zaten bende biraz daha uyu diye dokunmadım"

"Kafamdaki sesler bir türlü uyutmadı. Nasıl bu kadar erken uyanabiliyorsun hayret ediyorum" dediğimde çayı alıp masaya geçtik.

"Uykuyla pek aram yok 7 saat bana yetiyor da artıyor bile" liseden beri böyleydi. Hepimiz şişmiş gözlerle okula giderdik Nil'deki enerji ise kimsede yoktu.

"Sen düşündün mü ne yapacağını?" Aslında dün karar vermiştim ne yapacağına ama hala emin degildim. "Evet bugün bizimkileri sıkıştırıcam bakalım asıl dertleri neymiş"

Kahvaltımızı yaptıktan sonra Nil'in dolanından sectigim siyah şort ve balon kollu bluz takımını giydim. Kahve rengi hasır sandaletleri bu takım için uygundu. Saçlarımı düzlestirdikten sonra güzel bir topuz yaptım. Çantamda her daim yanımda olan güneş kremim ve lip balmımı sürüp hazırlanmıştım

Aynaya baktıgımda karsimdaki kadını beğenmiştim. Kavisli kızıl kaşlarım özenle alınmıştı. Aynı tonlarda olan gözlerimle bir bütündü. Normal şartlarda kavisli olan burnum yerine binlerce lira döktüğüm estetikli burnum gayet güzel duruyordu. Dudaklarım ise gayet sekilliydi. Eskiden balık etli ve lekeli bir yüzüm vardı. Ama yediklerime dikkat edip bakımlarını yaptıktan sonra onlarda ortadan kalkmıştı. Kusursuz degildim ama şuan aynada görmek istediğim beden vardı.

MÜDÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin