BÖLÜM²⁵

18.7K 915 72
                                    

"Sen böyle konuşmaya devam edersen alışırım ve hep isterim haberin olsun" yaklaşık 5 dakikadır gözlerime burnuma dudaklarima iltifat ediyordu. Kalpten gitmeme az kalmıştı

Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "İstemene gerek bile kalmayacak. Seni hak ettiğin güzel sözlere alıştıracağım" çapkınca göz kırptı. Yapabilseydim eğer göz bebeklerinden öperdim.

"Pek inanmadım ama bakalım zaman gösterecek Cüneyt" hâlâ ismini yanlız kullanıyor olmama alışamamıştı garip bakışlarını yakalıyordum

İki kez söyledin Doğa normal değil mi? Adamın ismini sadece iki kez telaffuz etmiştim ama resmen kucağında oturuyordum!

"Elbette zaman gösterecek güzelim. Herşey daha çok yeni" dedi. Arkadaşlar biri beni hastaneye kaldırabilir mi?

"Güzelin miyim gerçekten?" Bunu söyledigimde pekte sesli olmayan kahkasi dudaklarından firar etmişti. Hep bu soruyu sormak istemiştim....

"Evet sen benim güzelimsin" dedi ve şakağıma bir öpücük kondurdu. Daha önce kendimi hiç bu kadar güzel hissetmemiştim.

"Hmm" bu flörtöz hareketler hiç benlik değil. Kendi doğamı kaybediyordum. Göğsüne yaslandım. Oda bekletmeden saçlarıma yaslandı. Yorgundu!

Tamamı ile aklımdan çıkan gerçekle yerimden fırladım. Bu adam kemoterapiden yeni çıkmıştı ve dinlenmesi gerekiyordu. Ben dibine girmiş ne b*k yiyordum tam olarak?

"Ne oldu?" Bu ani hareketim onu korkutmuştu. "Ya Cüneyt sen delirdin mi? Hadi benim kafam yerinde değil ne diye oturuyorsun burda kalk yerine yatıracam seni"

"Ani hareketler yapma." Kolundan tutup yerinden kalkmadı için yardım ettim. "Beni uyarmayı bırak kendine bak sen. Ne diye dibine çekiyorsun ki beni, zaten mikrop kapmaya çok meyillisin"

"Senden gelecek mikroba bile razıyım" ayakta duramıyor olsada iltifat etmeyi kesmemişti. Biz erkeklerden çok bişey beklemiyoruz işte...

Gülümsediğimde oda gülümsüyordu. Uzun süredir iltifat almamıştım bu hallerimi mazur görsün artık. Üniversitenin ilk yılında bir çocukla bir hafta takilmiştim oda abuk subuk bir tipti.

Cüneyt sana ilaç gibi gelecek Doğa.

"Hadi hadi önce bir iyileş sonrasına bakarız" beni kolunun altına alıp saçlarımdan öptü. Temas bağımlısıydı galiba

"Fırsatçılık yapma" yatak odasının kapısını açtığımda artık gözleri kapanmak üzereydi. "Yani iyileştiğimde seni öpemeyecek miyim?" Çocuk gibi sorduğu soru karşısında kahkahamı bastırdım.

Yatağına geri yatırıp üzerine örtüsünü çektim. "Uslu bir çocuk olursan bakarız" dedim. Bu söylediğime topluca gülebiliriz.

"Çocuk? Geçen gün yaşlı olduğumu imâ ediyordun." Ohoo o köprünün üzerinden çok sular aktı bro. O zaman sen benim hiçbirseyim değildin. Ya şimdi?

"Yok canım ne yaşlısı komiklik olsun diye şey etmiştim ben. Alındın mı sen" sessiz kaldığında gerçekten alındıgını anlamıştım. Bir ara gönlünü almayı aklıma not ettim.

"Ben artık gideyim. Sende dinlen tamam mı?" Elini tuttum. "Gitme burda kal" Ahaa ahlaksız teklif?

"Dün bir bugun iki diyeceğim o kadar bile olmadı Cüneyt" bu sefer haklıydım.

MÜDÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin