Evin içinden gelen gürültü ile ikimizde yerimizden sıçradık. Sanırım bende Gece ile birlikte uykuya dalmıştım. Gece'nin ayağa kalkması ve komodinin üzerindeki silaha sarılması bir oldu.
"Ne oluyor?" Gece bakışlarını bana yönelttiğinde korkum ikiye katlanmıştı. Neydi bu gözlerindeki korku?
Beni çekiştirip dikkatlice kapıya kadar getirdi. "Şimdi ben bu odadan çıkıcam sende arkamdan kapıyı kilitleyeceksin anladın mı?" İnanamaz gözlerle ona baktım.
"Saçmalama Cüneyt içerde ben burda duramam çekil önümden" onu ittirip kapıyı açacağım sırada eliyle yakamdan tutup kapıya yasladı.
"Bana bak çocuk oyuncağı değil bu. Onları tehlikeye atıyorsun" haklıydı eğer içeride birileri varsa silahsizdim onlara karşı koyamazdım.
Odada duracagima emin olmuş olmalı ki Yavaşça kapıyı açıp koridoru kontrol etti. Kapıyı çektiğinde sessizce anahtarı çevirdim. Elimi deli gibi atan kalbimin üzerine koydum.
Ya Cüneyt'e birşey olursa?
"DOĞA" Gece'nin bana seslenmesiyle hızla kapıyı açıp kendimi koridora attım. Güvendemiydik emin degildim ama emin olmadan beni çağırmış olamazdı.
Kapıya geldiğimde Salonun ortasında dikilen üçlüye baktım. Gece silahını sinirle koltuğa fırlatıp bağırmaya basladı.
"Siz gerçekten kafayı yemişsiniz ne bu haliniz?" Kaya dudağından akan kan ile gözlerimin icine bakıyordu. Bakışlarımı Cüneyt'e cevirdigimde elini ovusturuyordu.
Bunlar durduk yere niye birbirine girmişti şimdi? Cüneyt rahatça kendini arkasindaki koltuğa attı.
"Cüneyt?" Bu gerizekalilarin bizi bu kadar korkutmasi normal değildi. Birde pişkin pişkin bana bakıyordu.
"Efendim Güzelim" rahatlığına şok olmamak elde değildi. Sakin ol Doğa konsolun üstünde ki bibloları kafasına fırlatmayacaksın.
"Efendim diyor birde adama bak. Sabah sabah niye birbirinize girdiniz?" Benden önce konuşan Gece'yi tebrik edecektim. Çünkü şuan sinirden konuşamıyordum.
"Hee o mesele. Aramızda bir sorun vardı onu hallettik değil mi kardeşim?" Kaya onu onaylayıp peçeteyle dudağını sildi.
"Evet bir sıkıntı yok sakin olun"
"Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Ya gerçekten ben merak etmiyorum" deyip kendi odama geri döndüm. Bunlar ne garip insanlardı.
Valizimden kendime kiyafet çıkarıp yatağın uzerine firlattım. Bu ev beni çok yormuştu. canım evim guzel evim bekle ben geliyorum.
Lavaboda elimi yüzümü iyice yıkayıp saçlarımı sık bir at kuyruğu yaptım. yeşil diz altı elbisemi üzerime geçirdikten sonra Kemerini iyice sıktım.
İçeri gectigimde herkes sessizce kahvaltısını yapıyordu. Zaten dünya yansa umutlarinda değildi. Benim için olan masaya geçip bir iki tane domatesle kahvaltıyı gecistirdim.
"Ben artık evime dönsem iyi olacak" kimsenin yüzüne bakmadan suyundan içtim. Hemen Nilda'nın yanına gitmek istiyordum.
"Acele etme Kaya ve Gece birazdan gidecek ben seni bırakırım"
"Gerek yok. Kendim gidebilirim" ne dememi bekliyordu? Aramızda ki gerginlik herkesi huzursuz ediyordu.
Saçmalama Doğa adamların huzurlu olduğu bir zaman dilimi var mı?
Gece durumu anlamış olmalı ki Cüneyt'in söyleyeceği şeyi ağzına tıktı. "En geç yarım saat sonra çıkacağız Doğa. Şimdi hazırlanmam gerek beni beklersen sevinirim. Vedalaşmadan gitmek istemiyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜDÜR
General Fiction"Hocam biz numaraları sallıyorduk Eren salağı farkında olmadan Abisinin numarasını söylemiş" Benim telefonumdan?!! "Eren" dedim bana baktı "Efendim hocam" "Abin?" İçimde nedense çok kötü bir his vardı bu işin sonunda Cafer bez getirecekti galiba "...