BÖLÜM¹⁸

24.4K 989 47
                                    

O adam? Kimden bahsediyordu. Ben kimseyle yakın değildim zaten. Sadece dün Müdür'le oturmuştuk.

Yoksa o adam? Müdür!

Birileri gözümü korkutmaya çalışıyordu ama kim. Kübra, Eren elimde iki seçenek bulunuyordu ama Eren bu saaten sonra değil tehdit etmek kimseyle muhattap bile olamazdı.

Peki Kübra? Koskoca kadının böyle seylerle ugrasacagini düşünmüyordum. Hem benim adresimide bulamazdı. Gönderen her kimse eli kolu uzun biriydi. Elimde ki notun fotoğrafını çektikten sonra Ne olur ne olmaz diye çiçekleri siyah poşete koyup odamdan çıktım.

"Nereye abla?" Demir heryerden cikiyordu. Birde Nilda beraber yaşayalım diye teklifte bulunuyordu. Yanlizliğımı bu saaten sonra hickimseye değişmezdim. En azından şimdilik

"Çöp var onu atmam lazım" elimdeki poşete baktığında kenardan görünen papatya gozune çarpmıştı. "Abla eğer biri seni uzduyse bana söyle alırız façasını aşağıya" çok ciddi duruyordu.

"Saçmalama Demir kim uzebilir beni. Sadece bu çiçeklerden hoşlanmadım ve atmak istedim. Bak sen bugün her halta maydanoz oluyorsun ayağını denk al"

Anhtarimi alıp merdivenlerden hızlıca aşağıya indim. Aynen çok hızlı oldu 5.kattayim. ilk etapta sokağı kolacan ettim. Sonra karşı kaldırımda ki cöpe hizlica ilerleyip attim. İzlenmiş olmanin verdiği iğrenç hisle etrafıma bakındım. Kimse yoktu ama üzerimde gözler dolandigina yemin edebilirdim.

Bu hissin verdiği korkuyla koşarak evime çıktım. Merdivenler ilk defa bu kadar fazla gelmisti. Asansöre bile şuan güvenmiyordum. Eve girip kapının iki anahtar kismini sonuna kadar kilitledim.

Bu çiçeği yollayan kimdi ve benden ne istiyordu?

Anahtarımı kapıdan çıkarıp portmantoya fırlattım. Sokağı gören odadan pencereye yaklaşıp uzaktan kontrol ettim. Deli gibi korkuyordum. Önümde ki yeşil tekli koltuğa düşen bedenim tir tir titriyordu.

"Sen iyi misin? Demir korkuyla titreyen bedenime yaklaşıp ellerimi tuttu. "Abla ne oluyor korkutuyordu beni" oda nerdeyse ağlayacaktı.

"Yok bisey canım sadece bugün çok yoruldum. Gözüm karardı sen bakma bana" bana inanmıyormuş gibi yüzüme bakiyordu. Ama bu halde beni sorgulamak istememişti.

"Ben gidip biraz uzanıcam sende kimseye kapıyı açma" onu daha hfazla endiselendiriyordum ama başka çarem yoktu. "Merak etme abla delikten kontrol ederim" önümde çöktüğü için başına bir öpücük koyup yerimden kalktım.

Odama girip kapımı kilitledikten sonra yatağıma uzandım. Karakola gitseydim sadece bir notla bulamazlardı. Hem polisin ise karışmasıyla olay büyürdü. Babama ne açıklama yapacaktım. En iyisi Nil'e haber vermekti.

Doğa: Nilda

Nil🤎: Efendim

Doğa: Ne yapıyorsun?

Nil🤎: Annemle oturuyoruz sen?

Doğa: Sana anlatmam gerek önemli bir konu var

Nil🤎: Ne gibi

MÜDÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin