200.000 Özel Bölüm
Sanırım soylediklerim biraz ağır gelmişti yoksa valizimi hayvan gibi bagaja geri atıp kapağı kapatmazdı. Kırıldığına emindim.
"Yeter artık iyice saçmalamaya basladın. Sana burda konusamayiz diyorum neden anlamıyorsun?" Şoför koltuğunun yanında ki kapıyı hırsla açtı.
"Bin şu arabaya anlatacağım dedim sana. Hastaneye geç kalıyorum senin yüzünden ameliyatımın ertelenmesini istemezsin herhalde" bu kadar sinirlenecegine ihtimal vermemiştim.
"Tabi sen ne kadar gerçek olmadığını düşünüp beni umursamasan da hastaneye yetişmem gerekiyor"
Ama haklıydım sırf hasta olmadığını imâ ettiğim için haklı konumuna dusemezdi. Sanki bu kadar yalanı dolanı ben çevirmiştim. Hadsiz
Eğer gerçekten hastaysa ve benim yüzümden başına birsey gelirse vicdan azabından geberirdim. Açtığı kapıyı es geçip arka kapıyı açıp bindim. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.
Sabır cektiginde sinirden kızaran suratı daha çok tetikliyordu beni. Ben niye durduk yere suçlu oluyorum canım. Gerizekalıydı işte.
Şoför koltuğuna geçtiğinde hizla Nilda'nın sokağından çıktık. Arabayı hızlı kullanması midemi bulandırmıştı ama tabi ki ona soylemeyecktim. Arabanın penceresinden dışarı bakmayı sürdürdüm.
Yaklaşık yarım saatlik yolculuğundan sonra özel hastanenin önünde arabayı durdurdu. Ama mide öz suyum ağzıma gelmişti. Arabadan inip koşarak en yakın çöpe kustum. Cüneyt peşimden geliyordu.
Arkamda duran Cüneyt birdenbire bana ne olduğunu anlamamıştı. Bileğimde ki tokayı çıkarıp saçlarımı gelişigüzel topladı. "İyi misin araba mı tuttu?" Uçağa binmiş olmam yetmezmiş gibi birde bilmem kaç hızla giden arabaya binmiştim.
Kustugumda zorlandigim için gözyaşlarım istemsizce akmiştı. Çocuk gibi kolumun tersiyle sildim. Beni hastanenin bankına oturttuktan sonra Yanımdan koşarak gidip su alıp geldi.
"İç şu suyu" kapağını açıp bana uzattı. Gerçekten berbat bir gündü. Kusmanın vermiş olduğu rahatlıkla etrafıma bakındım. Dünyam aydinlanmisti resmen. Hastaneye girmemiz gerekiyordu.
"Hadi gidelim geç kalacaksınız" yerimden kalktigimda beni geri yerime oturttu. "Sen gelmiyorsun. Miden bulaniyor birde hastane kokusunu kaldiramazsin"
Elinde ki arabanin anahtarini ve telefonunu elime tutuşturdu. "İstiyorsan arabaya geç beni bekle. Ya da hava almaya devam et. Ben 2 - 3 saat yokum senin için arabada yiyecek birşeyler aldım."
"Tamam sizi bekliyor olacağım" dedim. Az önce kustugum için bana acımıştı galiba masum masum yüzüme baktığına göre. "Biliyorum"
Yanımdan ayrıldığında kendimi boşlukta hissettim. Sabahtan beri hiçbirsey yememistim bakalım Cüneyt Efendi neler almıştı. Bir süre arabada takilsam iyi olurdu.
Arabayı açıp şoför koltuğuna geçtiğimde yan tarafa binmedigim için orda olan beyaz poşeti gormemistim. Zaten o an gözüm hicbirseyi görmezdi.
İçinden cips ve meyve suyu çıkarıp geri yerine biraktım. Sağlıklı beslenmek deyincede sen Doğa!
Elimdekileri bitirdiğimde Cüneyt'in 3.kez telefonu çalmıştı. Hayır yani bu kadar önemli ne olabilirdi?
Kaya 3 cevapsız arama
4. Kez çaldığında artık açmam gerektiğini fark ettim. Nerde olduğumu soylemesemde en azından müsait olmadığı söyleyebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜDÜR
General Fiction"Hocam biz numaraları sallıyorduk Eren salağı farkında olmadan Abisinin numarasını söylemiş" Benim telefonumdan?!! "Eren" dedim bana baktı "Efendim hocam" "Abin?" İçimde nedense çok kötü bir his vardı bu işin sonunda Cafer bez getirecekti galiba "...