8.BÖLÜM

3.2K 229 9
                                    

ARİN'DEN

Karargahta toplantı odasının önünde bütün tim sıralanmıştık.  Kaya timi karşı duvarda onlarda bekliyorlardı sevgili abim beni şikayet ettiği için içerde Orhan amcamında üstü iki paşa daha vardı timimin önünde ifade verecektim daha doğrusu rapor .

Çünkü üstler benim kim olduğumu bildikleri için. Bana güveniyorlar yanlızca durumu anlatıcaktım.

Gerçeği öğrendikten sonraki suratını merak ediyorum doğrusu.

Ben sanki bir robotmuşum gibi duygularım, kalbim yokmuş gibi konuşması sanki yaralı değilmişim gibi beni daha da yaraladı.

Sonunda Albay kapıyı açtı ve bizi içeri çağırdı .

Üzerimizde görev ünüformaları vardı hala sadece hücüm yeleklerini çıkartmıştık.

Hepimiz tekmil verip yerlerimize oturduk.

Vakit kaybetmeden tümgeneral halis tüm ciddiyeti ile bana soruları sormaya başladı.

"Orada yanlızca bir giriş olduğunu söylemişsin üsteğmen açıkla bunu." Dedi

Ben derin bir nefes alıp.

"İnanın bana komutanım bende öyle zannediyordum ki ben o tünelin yeni yapıldığını düşünüyorum tıpkı kaçış planının önceden yapıldığı gibi. " Dedim tüm kararlılığımla.

Başını sallayıp devam etti.

"Yüzbaşı göktür senin onu bir teröristi vuracakken engellediğini söyledi bunuda açıkla. " dedi

"Komutanım bu time atanmadan önce ki yeni atandım ben bir İstihbarat askeriydim.

Yani benim gibi olanları çok iyi tanırım.

Çatışma esnasında bize bir roket atıldı bu fark edildi ve müdahale edildi. Ama bir roket daha vardı Komutanım ve ben ucu ucuna fark ettim vurmasını engellediğim adamın o roketi atacak olan teröristi ve daha bir çok düşman unsuru fark ettirmeden öldürdü. Bende daha doğrusu bizde böyle yaparız Komutanım eğer çatışmaya girmek zorunda kalırsak uygun bir alana konuşlanır fark ettirmeden düşmanı indiririz. Eĝer ben engel olmasaydım yüzbaşı göktür kendi gibi vatanı için savaşan bir türkün katili olucaktı tabi askerimizde meslektaşının elinde canvericekti buna izin veremezdim."

Ohh ne konuştum be ama komutanlarımın gurur dolu bakışlarına değer.

Göz ucuyla savaşa baktım her ne kadar yüzü ifadesiz dursada ben gözlerindeki o acıyı yakaladım.

Dakikalar sonra toplantı bitti .komutanlar tüneli ve kaçan adamı araştırmak için emir vericeklerini söyleyip gittiler.

Ben ise hızla poligona geçtim.

Kulaklık ve gözlük dahi takmadan elime geçen ilk silahı hedefe doğrultup ateş etmeye başladı benim sinirim başka türlü gecmezdi.

(Temsili)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Temsili)

Kaçıncı şarjör boşaldı bilmiyorum ama artık önümde bir hedef olmayınca durdum.

Parçalanmıştı resmen.

"Dindimi öfken?."  Dedi arkamdaki ses . Ben geldiğimde o da hemen arkamdaydı ve beni izliyordu.

Yanıma geldi ve elini yüzüme yaklaştırdı.

Yüzümdeki ıslaklığı hissedince ne yaptığını anladım . Akan bir damla göz yaşımı siliyordu.

Fark etmemiştim bile .

"Sana yapılan haksızlığın farkındayım Arin,  sana sadece şunu söyleyebilirim çabalama . Çabanı görmezden gelenler için Kendini bu kadar yorma farkındamısın bilmiyorum ana seni sevenler için çabala seni görmeyen aptallar için değil." Dedi.

Derin bir nefes aldım.

"Zoruma gitti aynı kanı taşıdıĝım adamın bana ailesiz ,kalpsiz demesi. Bana teröristin kızı gözüyle bakıyorlar.  Ama kimse demiyor bu kız daha çocuk yaşta o adamın hapse girmesini sağlamış kimse görmüyor bu kız beler yaşamış o adam sadece geçmişimi değil benim gelecegimide bitirdi. Ben onunla büyümedim ben yatılı okullarda büyüdüm komutanım bana yetim öksüz büyümüş desinler ama teröristin kızı demesinler."

Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum normalde asla ona derdimi anlatmazdım ama benim kahramanıma çok benziyor ve ister istemez ona güven duyuyorum.

"Arin boş ver emin ol pişman oldu bile ,hem yüzünü görmen lazımdı nasılda dut yemiş bülbüle döndü öküz herif."

"Öyle vallaha. "

Tam konuşacakken telefonu çaldı,bana özür diler gibi bakıp açtı.

"Annem ."

"Annem ha Annem eşek herif ben sana demedimmi görevin biter bitmez arayacaksın diye arkadaşların burda yemek yiyorlar sen hala ordasın. "

Hüma teyzenin yüksek sesi buraya kadar geliyordu . Tabi bunu yakınlığımız da sağlıyor olabilir.

"Anne bir dur ya komutanım ben bir kere tabi işlerim var ne yapayım ayrıca insanlık hali unutamazmıyım. "

"Oldu komutan bey bundan sonra her hamsili pilav yaptığımda bende seni unutucam hadi sana kolay gelsin."

Sanırım telefon yüzüne kapandı.

"Ulan kadın göğsüme bile gelmiyor genede baş edemiyorum gitti hamsili pilav ya kahvaltıda mıhlamada yapmaz kesin of."

Sonra burda olduğumu hatırlamış olucakki hızla bana döndü ben ise dayanamadım ve güldüm.

En son ne zaman güldüğümü hatırlamıyorum bile ama bu hali o kadar komiktiki üstelik annesiyle arasındaki boy farkı aklıma geldikçe daha da gülüyorum.

"Oha senin gamzen mi var.?" Dediĝi şeyle gülümsemem soldu. Hayır yoktu.

"Hayır komutanım benim gamzem yok."

"Körmüyüm sence ben Arin bal gibide gamzen var hemen sağ yanağında bir tane gamzen var tam gülmeyince belli olmuyor. Bak ne kadar şanslıyım gerçek gülümsemeni sadece ben gördüm bunu ömrüm boyunca unutmam. Neyse hadi eve gidelim bizimkiler yemeği bitirmislerdir bile."

Vay be benim gamzem varmış.

..............................

Kısa oldu ama daha fazla bekletmek istemedim yeni bölümler daha güzel olucak ve biraz duygusal olabilir.

KURDUN PENÇESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin