Duyduklarımdan emin olamıyordum. Ne yani? Artık tedavi olabilecek miydim? Herşey bitecek miydi? Tüm bu çektiğim çile, hastalık... Hepsi bir anda bitecek miydi gerçekten? Hayallerim gerçek olacaktı...
Heyecanla anneme sarıldım. Ellerim heyecandan titriyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum bile.
Aniden aklıma takılan soru yüzünden moralim bozuldu. Geri çekilerek anneme baktım. Dürüst olması gerekiyordu."Hiç bir risk ile karşılaşacak mıyız?"
Sorum üzerine dondu kaldı, bunu sormamı beklemiyordu. Aslında bu olabilecek birşeydi zaten. Son zamanlarda okula bile gidemiyordum sonuçta. Diğer hastalık yüzünden çok kötü bir hale düşmüştüm. Başım sık sık ağrır, midem bulanırdı. Bunca kötü şeyin içinden bir anda çıkmam mantıklı gelmiyordu açıkçası.
"Ya-yani her hastalıkta olabilecek şeyler kızım."
Aniden sinirlendi ve beni azarladı:
"Kötüyü çağırmasana Rüya!"
Oldukça kolay tedavisi olan bu hastalık ikiye katlanmıştı. Yanında menenjitide getirmişti lanet şey! Asıl bana birşey olursa bu lanet hastalık yüzünden olurdu!
İçimdeki ses beni korkutuyordu.
Ya olursa... Diyordu bana adeta.
Korku tüm benliğimi resmen ele geçirmişti. Hadi ama! Tüm kötü şeyler benim başıma gelemez ama değil mi? Gelir mi?
Ama bu basit birşey değil. Menenjit oldukça sorun çıkartan bir hastalıktır çünkü.En ufak bir hatada bana birşey olabilir. Lanet olsun neden bu aklıma girdi ki şuan?
Annem sarsınca daldığımı fark ettim.
"E-efendim?"
"Ne oldu ne düşünüyorsun?"
Birşey yok anlamında omuz silktim.
Hayır yaşamalıydım! Ailem için yaşamalıydım. Onlarla tekrar eski günlere dönebilmek için yaşamalıydım. Ve... Ve kendi mutluluğum için yaşamalıydım. Hem Rüzgâr ile yaşayacağımız çok anılarımız var. Onları gerçekleştireceğiz. Ailem beni mesleğini eline almış başarılı bir kız olarak görmek istiyor hem. Çok güzel bir şair olabilirim ben..."Ne zaman gideceğim anne peki?"
Annemin önce yüzü asıldı. Daha sonra gülümsedi.
"İyileştiğinde 18 yaşında olacaksın."
Deyince hemen yerimden kalktım.
Doğum günümde mi tedavi olacaktım yani ben? Peki ya sonuç istediğimiz gibi olmazsa? O zaman doğum günümde mi-"Neden anne neden?!"
Annemin de biraz morali bozuk görünüyordu. Anlaşılan onunda hoşuna gitmemişti.
"Bebeğim yapabileceğimiz birşey yok. Hem iyi tarafından baksana buna. İyileştiğinde yeni yaşında sağlıklı olacaksın."
Başımı iki yana sallayarak elimle kapıyı gösterdim anneme.
"Yalnız kalmak istiyorum."
"Ama bak güzelim-"
"Anne sana çıkmanı söyledim!"
Morali bozuk bir şekilde çıkmak zorunda kaldı. Asıl mutsuz olan benim?
Yani 27 Ekim ya benim mutluluğum olacak. Ya da sonum...
Bu düşünce bana çok ürkütücü gelmeye başlamıştı. Hayır ya o gün olmazdı. Lanet olsun!
...
Rüya Işık...
Doğum günüm ya bana ölümü getirecek. Ya da mutluluğu armağan edecek bana.Şuan Rüzgâr ile görüntülü konuşuyorduk. Daha yeni buluşmuş olmamamıza rağmen kağıt seçmek için aramıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaralı Nefes
Teen Fiction"Her geldiğinde ağacın bir dalına fulâr bağla. Bende geldiğini anlayayım. Haber alamazsam iyi olduğunu anlayayım." ... Ve ben ilk fulârımı ağaca bağladım... _ (KITAP KAPAK TASARIMI: @efiahopia Çok teşekkür ederim kendisine. Ellerine sağlık.)