5

353 45 2
                                    

[Seungmin]

Birkaç şey daha öğrendim ama hepsi söylentiden öteye gitmiyor. Bu kadar asılsız şeyin ortalıkta dolanması çok garip. Garip olan diğer bir şeyse videonun asla ortaya çıkmaması. Varlığı kesin ve bir aralar herkesin dilinde dolanan bir videoydu bu ama kimsede yok ve bundan da anlıyorum ki kimse videoyu görmemiş. Eğer görmedilerse bu görüntülere kimin sahip olduğunu bulmak zor olmayacak.

Anladığım kadarıyla Jisung ve tayfasını zorlayan şey söylentiyi yayan kişiyi bulmak. Bulsalar bile bir şey söylemeyebilir ya da kim bilir Chan çoktan bu konuyu halletmiştir. Lafı dönen tek bir video olmasına rağmen herkesin içeriği hakkında farklı şeyler söylemesinden anlamalıydım zaten zor olacağını.

Gün geçtikçe merakım da artıyor. Ne var ki o videoda? Neden bulmak bu kadar zor? Tek sorunun çıplaklık olmadığı kesin çünkü yılda birkaç kez birilerinin çıplak görüntüleri yayılır ve elden ele dolaşır, hiçbiri bu kadar gizemli kalmaz. Tebrik etmem gerek, Chan işini iyi yapmış. Tek bir iz bile yok.

Sonunda bugün okula gelmiş. Gelmemesini tercih ederdim. Minho'yla konuşmuyorlar ama Changbin ve Hyunjin'le bir sorunu yok gibi. Eminim ki çok geçmeden Chan tekrar Minho'ya sataşır.

---

"Suyumu yukarıda unutmuşum onu almaya gidiyorum."

"Çabuk dön Seung! Tek başıma bu ikisiyle oynayamam."

"Birlikte olunca da oynayamıyorsunuz zaten."

Onlar birbirine sataşırken ben hızlıca merdivenleri çıkmaya koyuldum.

İnleme sesleri duyduğumda biraz daha hızlandım ve Chan'ın yukarı çıkmaya çalıştığını gördüm. Bacağımdan darbe almış olacak ki onu kımıldatamıyor bile, canının çok acıdığı belli. Yardım etmeli miyim? Hayır. Muhtemelen yine başıma bela olur.

...

Siktir! Ben onun gibi orospu çocuğunun teki değilim. Ben gerçekten iyi biriyim. Sadece sevdiğim insanları düşünecek kadar sığ birisi de değilim ya da öyle olmaya çalışıyorum. Sonuç olarak doğru olan ona yardım etmem değil mi?

"Ne bakıyorsun?"

Hafifçe sıçrayıp kendime geldim. Şu aptal, insanın içindeki bütün iyilik kırıntılarını süpürüyor.

"Aval aval bakma da git hadi."

Salak. Canı acıdığı belli ama bir şey yokmuş gibi kaşlarını çatıp saldırıyor.

"Yardım ister misin?"

Kaşları havalandı ve alaylı alaylı gülmeye başladı.

"Yardım? İyilik meleği falan mısın yoksa? Sağol kalsın, gerek yok."

"Arkadaşların yanında değil. Çünkü ucubenin tekisin."

"Ne?"

"Susabilirdin. Veya başka bir zaman söylerdin ama sen rezillik çıkarmayı seçtin. Şuan arkadaşlarından yardım istemeye utanıyorsun değil mi? Sende bu duygunun olduğunu bilmiyordum."

"Bacağım yaralı diye seni dövemeyeceğimi mi düşünüyorsun Seungmin?"

"Hayır. Dövebileceğine eminim çünkü yapabildiğin tek şey bu. Başka hiçbir şeyi yapacak kadar yeterli değilsin."

Şuan biraz vicdan azabı çekiyorum ama düştüğü durumdan faydalanıp onu ezmek çok iyi hissettiriyor. Bu devam edecek. Uzun süre böyle devam edecek, umuyorum ki.

"Ama ben öyle biriyim. Şuan yardıma ihtiyacın var bırak yardım edeyim işte, ne kaybedersin ki?"

Böyle bir çıkış beklemediği açık, şaşırmış görünüyor. Eğer ona yardım etmem kötü hissettirecekse seve seve yaparım.

Sessizliğini fırsat bilip kolunu omzuma attım ve kendi kolumu beline sardım. Şu vücuda sahip olsaydım kesinlikle onu yere sererdim!

"Bileğin burkulmuş biraz, bugün üstüne basmamalısın, bir süre dinlenmen gerek. Aileni arayıp seni almalarını söyleyeceğim burada bekle tamam mı? Ve sen arkadaşının eşyalarını buraya getirir misin? Benim müdür yardımcısının yanına inmem gerek."

"Tabi."

Revirdeki hemşirenin sözünü dinleyip hızlıca gidip çantasını alıp geldim. Kapıyı açtığımda sessizce camdan dışarı bakıyordu. Orospu çocuğu cidden yakışıklı.

Benim geldiğimi fark etmesine rağmen dönüp bakmadı bile. Çantayı masaya bıraktığımda kafasını bana çevirdi.

"Sağol, yardım ettiğin için."

"Sinirlenmedin mi? Sana neler söyledim."

"Bunları biliyorum zaten. Aslında sinirlenirdim ama şuan ona bile mecalim yok."

"Nasıl birisi olduğunun farkındasın o zaman?"

"Evet. Ama sen değil gibisin."

"Ben?"

"Ne kadar korkak biri olduğunun farkında değilsin Seungmin. Cesur gibi görünmeye çalışıyorsun, sanki bugüne kadar benden kaçmaya çalışmamışsın gibi ama gözüme baktığın zaman ne kadar korktuğunu görebiliyorum. İnkar edemzsin."

"Sendeki bu şey aşağılık kompleksi falan mı? Şu durumda bile böyle düşünüyor-"

Ayağa kalktı ve yavaşça üzerime gelmeye başladı.

"Aşağılık kompleksi falan değil. Doğrular sadece. Sen busun Seungmin, üzarine gidilirse kaçarsın."

Kalçamı masaya çarptığımda gidecek başka yerim kalmamıştı. Üzerime eğilip ellerini iki yanıma koydu, hapsolmuştum resmen.

"Şuan gözlerini görebilsen kendine benden daha çok acırdın. Ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Kaçmaktan sıkıldın değil mi? Herkes sıkılır. Anlıyorum arkadaşlarını korumaya çalısıyorsun ama söylesene, nasıl yapacaksın ki? Bu kadar korkakken hem de."

"Kalk üstümden."

"Ne yapmayı planlıyorsun? İntikam mı alacaksın benden? Okul hayatımı falan mı bitireceksin? Aklında bir şey olduğunu biliyorum. Eğer olmasaydı bu kadar cesur olmazdın, güvendiğin bir şey var. Sana bir tavsiye vermemi ister misin?"

Garip bakıyor. Acıyormuş gibi ve oldukça öfkeli. Ama bana acımıyor. Öyle baksaydı anlardım. Bu ben değilim.

"..."

"Ben dibin nasıl bir şey olduğunu gordüm ve emin ol sen oradan çok uzaksın. Eğer intikam almak istiyorsan elini korkak alıştırma, yapabildiğini yap. Çünkü ben nasıl çıkılacağını biliyorum. Beni yerin en dibine göm ki oradan çıkıp seni tepe taklak edemeyeyim."

Dilim tutuldu sanki. O haklı ben korkağım, yüzyüzeyken daha fazla ileri gidemem ama böyle devam etmeyeceğini biliyorum. Buna izin veremem.

Hissetmiş gibi, üzerimden çekildikten birkaç saniye sonra kapı açıldı ve annesi içeri girdi.

"Tatlım iyisin değil mi?"

"Evet anne sorun yok."

"Hey!"

Seslenilmesiyle kapının ağzında durup arkamı döndüm.

"Teşekkür ederim, onun yanında beklediğin için."

Gülümseyip başımı eydim ve bir şey demeden hızlıca uzaklaştım oradan.

Dediği her şey kafamın içinde dönüp duruyordu. Kabul etmeliyim bu zamana kadar onun sadece aptal bir zorba olduğunu düşünmüştüm ama beklediğimden daha akıllı. Aklımda bir şey olduğunu anladıysa ne olduğunu da anlamış mıdır? Sanmıyorum ama tahmin ettiğinw eminim, herkesin aklına ilk o gelirdi sonuç olarak.

Sonunda suyumu almak için sınıfa gidebildim. Biraz uzun sürmüştü almam.

Merhem / ChanMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin