8

268 40 2
                                    

"Boynunun hali ne böyle?"

Revirdeki hemşire dehşete kapılmış gibi bağırdı birden.

"Bir şey yok."
Hala zor konuşuyordum ve hala gözlerin yaşarıyordu.

"Ne demek bir şey yok? Ailene haber verelim, kim yaptı bunu?"

"Hayır lütfen." Kendimi tutamayıp ağlamaya başlamıştım resmen.
"Ben onlarla konuşacağım lütfen aramayın kimseyi."

"Kimi koruyorsun Seungmin?"

"Hiç kimseyi. Yemin ederim kimseyi korumuyorum."

"Tamam, sakinleş biraz. Kimseyi aramayacağım tamam mı? Arkadaşlarını çağırmamı ister misin?"

Kafamla onayladım. Dışarı çıkıp bir öğrenciyi Jeongin ve Felix'i çağırması için gönderdi, onlar gelene kadar da boynuma biraz buz tutup merhem sürdü.

İşini bitirip dışarı çıktığında ikisinin endişeli bakışlarıyla baş başa kaldım.

"Sakin olun, ciddi bir şey yok."

"Nasıl yok? Dalga mı geçiyorsun Seungmin, şu boynunun haline bak! Chan denen orospu çocuğu yaptı değil mi? Yeter artık, ağzına sıçacağım onun!"

Felix'in tutmasıyla yerine sabitlendi.
"Dur biraz, çok fevri davranıyorsun. Bırakta önce Seungmin neler olduğunu anlatsın. Bu bizim çözebileceğimiz bir şey gibi durmuyor."

İkisine de Jisung'un dediklerini ve sınıfta yaşananları anlattığımda dehşete düştüler.

"Bu, gerçek mi?"

"Evet."

"Üff ne yapacağız şimdi?"

"Ne demek ne yapacağız?"
Soru dolu bakışlarımı Jeongin'e yönelttim.

"Net bilmiyor olsak bile kötü şeyler yaşadığı belli. Psikolojik destek alması gerekiyor. Ayrıca sürekli sinirini senden çıkaramaz. Bu çok fazla Seungmin, resmen öldürmeye çalışmış seni, ikiniz de çok zarar görüyorsunuz."

"Bunu bende biliyorum ama ne yapabilirim ki? Gidip ona hadi psikologa gidelim falan mı diyeceğim? Üstelik kimseye de söyleyemem böyle bir şeyi."

"Ne yapacağız o zaman?"

"Siz hiçbir şey yapmayacaksınız Felix. Ona nasıl davranıyorsanız o şekilde devam edin. Bende aynısını yapmaya çalışacağım."

"Günün sonunda hiçbir şey değişmeyecek yani?"

"Değişecek ama şuan erken. Eğer biraz daha farklı bir ilişkimiz olsaydı onun arkadaşlarına söyleyebilirdik belki ama bu durumda onu da yapamayız. O yüzden ben bir şey düşünene kadar her şey aynı kalacak."

---

[Chan]

Ne yaptım ben? Ona dokundum mu gerçekten? Böyle bir şey imkansız! Nasıl yapabilirim ki? Nasıl? Nasıl? Nasıl?

Midem bulanıyor.

Hızlıca bir tuvalete girip bütün midemi çıkardım. İğrenç. Bu his rezalet bir şey. Ben bunu nasıl yapabildim? Nasıl bu kadar iğrenç birisi olabildim? Üstelik farkında bile değilim.

Okuldan gitmeliyim çünkü hiç iyi hissetmiyorum. Belki annem bugün erken gelir? Ararsam gelir değil mi?

Hızla sınıfa girip çantamı çektim, sanırım gözlerim yaşarıyor çünkü herkes direkt gözlerime bakıyor.

"Chan, n'oldu?"

"Hiçbir şey, ben gidiyorum."

Koşarak okulun bahçesine kadar çıktım. Birisi beni yakalayana kadar çok iyi gidiyordum ama birden bire...

Merhem / ChanMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin