17

220 32 12
                                    

[Seungmin]

"Seungmin sen nereye?"

"Kütüphaneye, orada bir şeyleri düzelteceğim. Siz beni beklemeyin sakın!"

Koşarak çıktım sınıftan, kütüphanede işim falan yok tabi. Chan'ın işi var ve bende ona yardım etmeye gidiyorum. Yardım istemedi diye etmeyecek halim yok sonuçta.

"Merhaba Chan, tesadüfe bak ya benimde bugün kütüphaneye gelesim gelmişti."

Gülümseyerek konuşmaya başladı.
"Ne tesadüf ama. O zaman sen şunları alıp şu uçtaki raflara diz."

Elime bir ton kitap bıraktı. "Bende şuraya gideyim."

İnanamıyorum! Resmen beni kütüphanenin diğer ucuna atıp kendi diğer uca gitti. Bağırmadan konuşmamız bile çok zor.

---

Yarım saattir hiç konuşmadık, sadece kitap diziyoruz. Öylece dururken kaşlarını çatıyormuş ve ürkütücü görünüyor.

Bir şeyleri aştığımızı düşünüyordum, acaba gerçekten benden rahatsız mı oluyor? Belki de fazla üstelememeliyim.

"Bitti mi işin?"

"Evet, buradakilerin hepsini dizdim."

"Tamam, benim burayı süpütüp çıkmam gerekiyor, sen git istersen."

"Kovuyor musun beni?"

"Hayır, bana zaten çok yardımcı oldun, temizliği de yapmazsın diye düşünüyorum."

Ona yaklaşıp elindeki süpürgeyi çektim. "Benden kaçıyormuşsun gibi hissediyorum Christopher."

"Ö-öyle mi?"

"Hmhm, neden acaba?"

Siktir.
Üzerime yürüdü ve beni arkamda duran masayla arasına aldı, yüzümüz çok yakın. Gerçekten çok yakın yani ciddiyim, yalanım yok.

"Neden uyarılarımı hiç dikkate almıyorsun Seungmin?"

"Alıyorum."

"Tch, almıyorsun. Sana aşık olursam ne yapacaksın? Bununla baş edebilir misin?"

Fazla açık sözlü konuşuyor. Neden bir anda böyle yapıyor ki? Benim de kafam karışmaya başlayacak, dikkatli olmalıyım.

"Ama olmadın değil mi? O zaman sorun yok."

Kaşları daha çok çatıldı ve bana daha çok yaklaştı. Geri gitmeye çalıyorum ama imkansız, dudaklarımız deyene kadar yaklaştı.
Beni öpmesinden korktum, gerçekten çok fazla korktum ama yapmadı. Ben onu durdurmak için omuzlarından tuttuğumda durdu ve geri çekildi.

Nefes nefeseyim ve kalbim çok hızlı atıyor. Fazla gerildim bu kadar yakın durmamalıydı.

"Evet, sorun yok. Biliyor musun Seungmin, beni gerçekten ciddiye almıyorsun ya da en azından ben öyle hissediyorum."

"Seni ciddiye alıyorum Chris, niye böyle düşünüyorsun anlayamıyorum. Aylardır elimden geleni yapıyorum ama sana ulaşamıyorum, seni ciddiye almasam bunları yapar mıydım?"

Üstümden şoku atamadan lafları dizmeye başladım, bana çok ciddi bir şekilde bakıyor ve gözleri biraz... ıslak gibi.

"Benim suçum mu?"

"Ha?"

"Neyse, ben özür dilerim. O kadar yaklaşmamam gerekiyordu."

Çıkacağı sırada yetişip kolundan tuttum ve durdurdum onu. Bu kadar garip bir durumdayken öylece çekip gitmesine izin veremezdim. Hemen çektim elimi.

Merhem / ChanMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin