Şarkı: Ah Bu Ben- Mazhar Alonson
Sekiz yıl önce yazarın anlatımıyla;
Elindeki kitaba bakarak bir kez daha çekti burnunu. Ağladığı önündeki kitap mı yoksa kitap okumak için evden kaçması gereken bir hayata sahip olması mıydı bilmiyordu. Belki her ikiside. Belki sadece biri.
Gözlerini önündeki satırlardan çekerek mavi gökyüzüne çevirdi. Derin Bir nefes çekerek ciğerlerine temiz havayı doldurdu. Alışmıştı ama bu ağlamayacağı anlamına gelmiyordu.
Bakışları tekrar kitabı bulunca bir kez daha içini çekerek altını çizdiği cümleyi okudu." Çünkü yalnızlık, anılarını ayıklamış, yaşamın yüreğinde biriktirdiği özlem dolu süprüntüleri yakmış, geriye en acı anıları bırakarak, onları arıtmış, büyütmüş, sonsuzlaştırmıştı." Gözünden bir damla yaş daha kaydı.
Parmak uçları ile gözlerindeki yaşı silerken önüne uzatılan bir adet çikolata ile hareketi durdu. Yavaş yavaş çikolatanın sahibine doğru çıktı yaşlı gözleri. Karşında ondan bir kaç büyük bir çocuk duruyordu. Mavi geniş tişörtünü yaka kısmında bir leke vardı. Hafif dalgalı saçları dağınık bir şekilde alnına dökülüyordu. Kırmızı dudaklarının kenarında kurumuş kan lekesi vardı. Boyu ondan epey bir uzundu. Çelimsiz kolları ve kollarından daha ince bacakları vardı.
Elindeki çikolatayı bir kez daha kız doğru salladı. Uzun zamandır bekliyordu ve kolu ağrımaya başlamıştı. Dudağını yaladı." Alacakmısın?" Kız tereddütle karışındaki genç çocuğa baktı. Son kez gözlerinde ki yaşları sildikten sonra titreyen parmaklarına rağmen uzanıp aldı elinden çikolatayı.
Bu üstünde panda resimi olan minik çikolatalardandı. Dudağının kenarında küçük bir tebessüm belirdi." Zehirli değil dimi?" Dedi. Çocuk ona çatık kaşları ile bakınca ürkmüştü." Zehirli olsa sana bunu söylermiyim?" Kız dudağını dışarı doğru büküp elindeki kitabın kapağını kapatarak çimenlerin üstüne bıraktı." Doğru söylemezsin." Ama yinede ambalajı açarak ağzına attı. Atmadan önce pandanın elindeki fenere bakarak gülümsedi." Zehirli olduğunu düşünüyorsan neden yedin?" Kızın gülümsemesi büyüdü." Zehir çikolatanın tadını değiştirecek mi diye merak ettim." Dedi ağzının kenarındaki çikolatayı silerek. Çocuk kafasını iki yana salladı. Karşındaki kız ona çok tuhaf gelmişti. Ve biraz da deli gibi." Ee değiştirmiş mi?" Dedi eğlenen bir tonda.
Kız sertçe yutkundu ve gözlerini büyüterek baktı suratına." Var mıydı gerçekten?" Sesindeki endişe çocuğu güldürmüştü. Kız şaka yaptığını anlayınca rahat bir nefes aldı." Neden burdasın?" Tanımadığı birinin birden yanına gelip çikolata vermesi onu yeni rahatsız ediyordu. Hemde çikolatayı yedikten sonra.
Çocuğun yüzündeki gülümseme soldu yerini ciddi bir ifadeye bıraktı." Ağladığını gördüm." Kızın ona hâlâ anlamsız gözlerle baktığını görünce derin bir nefes aldı." Biri bana çikolata yemenin ağlamaya iyi geldiğini söylemişti." İşaret parmağını yüzüne doğrulttu." Bak artık ağlamıyorsun. Demek ki doğruymuş." Aslında yanına gelme sebebi bu değildi ama kız bunu çok sonra öğrenecekti." Çikolata depresyona iyi gelir." Dedi bilmiş bir şekilde. Karışındaki çocuğa şüpheyle yaklaşıyordu. Çünkü babasından öğrendiği ilk şey buydu. Kimseye güvenme!" Depresyonda olduğumuzda ağlarız." Diye cevap verdi oda. Buraya gelmemeliydi. Bunu kızın savunmasız ve masum bakan gözlerini görünce anlamıştı. O çok... masumdu.
Kız omuz silkti. "Her neyse... adın ne?"
Yeşil gözleri kızarmış ve hâlâ sulu suluydu. Genç adam kızın parlayan gözlerine baktı." Çınar." Bu kıza söylediği 2. Yalandı. Ama sonuncu değildi.
" Mısra." Karşındaki adamın bunu zaten bildiğinden habersiz gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lotus Çiçeği
AksiRutubet kokan eski harabe binanın koridorlarını genç kızın topuk sesleri dolduruyordu. Bir eli karnındayken endişeyle dostunu ona yardım edebilecek tek kişiyi bekliyordu. Titreyen elleriyle gözyaşlarını sildi. Dışardan duyduğu sesle bakışlarını ora...