Ben burda böyle konuşma işini bayağı sevdim djkzjskzkz. Ama bu sefer kısa tutacağım. Çünkü sınavlarım hâlâ bitmedi ama ben dururmuyum hic tabikide durmam ve bölümü bitiririm. Neyse bu seferlik bölüm yorumunu yapmayacam sadece sizden özür dinleyeceğim, bölüm biraz gecikti. Ama bildiğiniz üzere sınav haftasındayız malûm. Umarım sınavlarınız iyi geçmiştir canlarım. Uzatmayacağım diyip yine cok konuştum jsksjsksjsj. Ay neyse yorum ve oylarınızı bekliyorum aşk bahçelerim.
Bölüm şarkımız👇
Teoman& Şebnem Ferah- İki yabancı
Gönül- Barış Akarsu( Bu sarki o kadar çok Mısra ve Arın ki het dinlediğimde aklima onlar geliyor)🤍
Kendi evime gitmek istemiştim ama Simay izin vermemiş saatin geç olduğunu iddia ederek onlarda kalmam için beni ikna etmişti. O yüzden 3. Kata çıkarak onların dairesine geçmiştik. Altuğ çoktan uyumuştu Simay ve benim ise uykumuz gelmiyordu. O yüzden kendimize kahve yaparak balkona çıkmıştık.
Elimi çerez tabağına daldırıp elime gelen fındığı ağzıma attım." Yani o markayı seviyorum ama kesinlikle bu seneki ürünleri hoş değil." Salak saçma her türlü konudan bahsetmiştik. Şuan ki konumuz ise ünlü kozmetik markalarıydı. Kafasını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı." Aşırı haklısın. Geçen ay yeni çıkan ruj serisini denemek istedim ama yapısı hoşuma gitmedi."
Dördüncü fincan kahvemden bir yudum aldım." Ruj serisini denemedim. Ama kapatıcısı hoşuma gitmedi." Aniden ayağa kalktı." Burda bekle odadan getirip göstereyim." Kafamı salladım. Bir kaç dakikanın ardından elinde ki kutu ile geldi.
Yerine oturup kutuyu açtı ve rujları göstermeye başladı." 02 numarasını Adel' e vermiştim. Onun dışında hepsi burda." Kırmızı rengi alıp bileğime sürdüm. Rengi oldukça güzeldi ama kuruydu. Ayrıca kalıcı değildi." Renkleri çok güzel ama yapısı hoş değil." Gülümsedi." Demiştim."
Yaklaşık bir saat daha makyaj malzemelerinden kıyafetlerden konuşmuştuk. Açıkçası zevklerimiz benziyordu, sadece Simay daha çok dikkat çeken canlı renkleri tercih ederken ben siyah, beyaz veya gri gibi koyu renkleri tercih ediyordum. O vücudunu göstermeyi sevmiyordu ben ise abartmadan ve bana yakışacak açık veya fazla kapalı her türlü kıyafeti giyiyordum. Birbirimize zıttık ama bir o kadar da benzerdik. Arın haklıydı o aslında eski Mısraydı.
Kahve den sıkılmış bu seferde çay içmeye başlamıştık. Kaç demlik çay bitirdik bilmiyordum bile.
Önümdeki bardağa tekrar çay doldurup yerime oturdum. Simay sessizleşmiş gözlerini benden ayırmadan beynimin içini okumak istercesine bakıyordu." Yüzük senin değildi değil mi?"
Aklıma gelenle yerimde dikleştim. Yüzük meselesini tamamen unutmuştum." Anlamadım?"
"Sana sarıldığımda yüzük parmağının ölçüsünü aldım yüzüğe göre oldukça ince geliyor. Yani sana yüzüğü verecekleri zaman parmağına uyma kısmınıda düşüneceklerini tahmin ediyorum. Yüzük senin değil bunda eminim..." gözleri gözlerimde daha fazla gezindi." Ozaman kimin ve yurt da ne işi var?"
Omuz silktim." Bilmiyorum. Aslında bu konuyu araştıracaktım ama aklımdan çıkmış."
"Yüzüğü en son Adile Şahinkaya'nın parmağında görmüştüm. Burhan Merih' e bile takmamıştı yüzüğü. Yani oldukça önemli bir yüzük. Sadece Şahinkaya olan biri sahip olabilir ona." İma ettiği şey ile gözlerim büyüdü." Yani yurtta Şahinkaya olan biri mi vardı?" Kafasını salladı." Ama..." diyerek devam ettim." Şahinkaya olan kadınları gözden geçirirsek, çok fazla kişi yok elimizde. Çünkü çoğu ölü." Fatih'in kuzenlerinde evli olanların eşleri vardı birde amcasının eşi. Içlerinden en olası olan amcasının eşi Binnur'du. Onunla geçen yıl, yıl başında tanışmıştık. Çok kurnaz bir kadındı. Aklında kaç tilkinin dolaştığını bilemezdiniz. O olabilirdi ama bu işin içinde bir bit yeniği var gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lotus Çiçeği
AksiRutubet kokan eski harabe binanın koridorlarını genç kızın topuk sesleri dolduruyordu. Bir eli karnındayken endişeyle dostunu ona yardım edebilecek tek kişiyi bekliyordu. Titreyen elleriyle gözyaşlarını sildi. Dışardan duyduğu sesle bakışlarını ora...