tamamlandı.
acar arslan dünyaca ünlü bir futbolcudur. bir gün eski hattını geri takar ve instagram'dan 'bebeğim kişisi instagramda, ona merhaba demek ister misiniz!' bildirimi gelir.
05**: sana kendimi hatırlatmaya geldim biriciğim
acar: bebeğim...
izem: acar'ın bana nasıl baktığını, nasıl dokunduğunu bir tek ben biliyorum
izem: ucuz numaralar bunlar
05** engellendi.
eylül 14, 2019
05**: acar dün akşam benim koynumdaydı izemciğim☺️
izem: yalanın patlak verdi tatlım :)
izem: dün kayra'nın yanındaydı
05**: gece yarısından sonra da benim koynumda
05**:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
05**: bak ;)
izem: böyle ucuz numaralarla acar'a olan güvenimi bozmayı mı düşünüyorsun kaşşşşşşşaaaarrrrr
05** engellendi.
eylül 15, 2019
05**: engelleyip engelleyip durma amına koduğum
izem: ne var ne
05**: acar diyorum seni ALDATIYOR
izem: yeter aq
05** engellendi.
izem kayhan eylül 16, 2019
saat gece yarısını çoktan geçmişti. 16 eylül'e girmiştik. acar ellerini belime sarmış, uyuyordu. testi yapmanın tam vaktiydi. acar'ın kollarından kurtulup poşetten eczaneden aldığım 3 testi çıkarttım ve lavaboya girdim. o 5 dakika sanki 5 yılmış gibi geldi.
3 testte de çift çizgi.
hamileydim. elimi dudaklarıma götürdüm.
bebeğimiz olacaktı.
acar'ın ve benim. bizim bebeğimiz. mutluluktan ağlamak üzereydim. hemen acar'a söylemem lazımdı. hızla acar'ın yanına oturup saçlarını okşadım. "acar, acar uyan!" dedim heyecanla. "bebeğim. uyan!" "şimdi değil aysu."
aysu...
'acar seni aldatıyor.' bilinmeyen gelen mesaj kafamın içinde yankılanıyordu. hırkamı almak için gardrobu açtım, hırkamı aldığım an bi tane kolye yere düştü.
gümüş, yıldızlı bir kolye. gözyaşlarım birikmişti. "izem?" dedi acar gözlerini ovuşturarak. "yazıklar olsun sana!" dedim ağlayarak. acar şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
buraya kendi arabamla gelmiştim ve şimdi kendi başıma evime dönecektim. böyle hesaplamıştım.
acar'la kaza geçireceğimi değil.
arabaya bindim, çalıştırdım. tam o sırada acar'da arabaya bindi. "in arabadan!" dedim ağlayarak. "hayır! ne olduğunu anlamama bile izin vermedin." dedi acar. gece yarısı, evime dönüyordum. yani, öyle olmasını istemiştim.
"beni aldattın mı?" dedim titrek sesimle. acar sustu, ona baktığımda bana şok olmuş şekilde bakıyordu. "izem, ben sana aşığım amına koyayım! nasıl aldatayım." dedi. "yalancı." dedim gözyaşlarımı silerken. "o kolyeyi gördüm! bilinmeyenden gelen mesajlar da var!" "bilinmeyen mi?" dedi acar. "aldattın beni. biliyorum." dedim sinirle. "izem yavaşla. kaza yapacağız." dedi bağırarak.
"beni aldattın." dedim. "sana güvenmek istiyorum acar! beni aldatmadığına inanmak istiyorum ama... ama olmuyor!" dedim gaza basarken. "İZEM YAVAŞLA." "AYSU KİM?" "İZEM KAZA YAPACAĞIZ SAKİN OL!" en son bunu söylemişti acar. sonrasında kendimizi uçurumdan düşerken bulduk. ellerim istemsizce karnıma gitti. meğersem annelik iç güdüsü böyle bir şeymiş. onu orda korumak istermişçesine.
uçurumun aşağısında deniz vardı. o arabanın içinden nasıl çıktım, kim çıkarttı bilmiyorum. nasıl yüzdüm, kim yardım etti onu da bilmiyorum. kazaya dair hiçbir şey bilmiyordum ama ben her şeye rağmen acar'ın kim olduğunu biliyordum.
o beni nasıl bilmezdi?
ve aysu, acar'ın 10 yaşındayken ölen kız kardeşiymiş. fakat ben, aysu'nun kim olduğunu uzun zaman sonra öğrendim.
belki de o gece acar'a sorgusuz infaz yapmadan önce onu dinleseydim acar, parla'nın 4 yıllık hayatını kaçırmazdı.