44

10K 479 19
                                    

rody dünyada-bizden olmaz

izem kayhan

korku...

iliklerime kadar korkuyordum. uyanır uyanmaz gördüğüm tek şey o haberdi. acar'ı defalarca kez aramama rağmen telefonlarıma bakmıyordu. ya uyuyordu ya da benimle konuşmak istemiyordu. birincisi olması için dua ediyordum.

telefonumun çalmasıyla yerimden zıplayarak telefonumu aldım. arayan ablamdı. iç çekerek telefonu açtım. ''İzem! olanlardan habe-'' hızla ablamın sözünü kestim. ''Abla, şu an çok gerginim. önemli bir şey yoksa seni sonra arayayım mı?'' dedim hüzünle. ablam bir süre ses çıkartmadı. ''Abla?''  dedim telefonu kapatıp kapatmadığından emin olmak için. ''burdayım, düşünüyordum. şimdi ne olacak izem?'' ofladım. ''bilmiyorum abla. ilişkimiz gayet güzel gidiyordu hem ben o fotoğrafların silinmesi için para bile verdim! Gerizekalı kız! İşi gücü yok bizim fotoğraflarımızı galerisinde tutuyor!'' dedim sitemle. ''Tamam, önce bir sakinleş izem. zaten acar eninde sonunda öğrenecekti.'' dedi ablam. teselli etmeye çalışıyordu ama nafile.

''abla ama böyle öğrenmesi gerekmezdi!'' dedim sesimin titremesine engel olamadan. ''bebeğim. acar senin evine gelmemiş miydi, hani denizdeki fotoğraf yayıldığı gün. sen de onun evine gitsen olmaz mı?'' dedi merakla. ''Parla'ya kim bakacak?'' dedim. o ise hafif kızgınlıkla ''elbette ben bakacağım! o nasıl soru öyle??''  dedi. ''Tamam o zaman. ben beş dakikaya çıkacağım. Parla'yı da getiririm.'' dedim. o ise ''Tamam kuzum, bekliyoruz.'' dedi.

***

''Neyeye gidiyoyuz anniş?'' dedi parla yolun yarısındayken. ''seni teyzoşa bırakacağız tatlım. ben de acar abinin yanına gideceğim.'' dedim. parla heyecanla ''Acay abi de teyzoşa gelsin!'' dedi.

anneciğim bir sor bakalım, baban artık anneni görmek istiyor mu?

''olmaz tatlım. acar abinin bugün antrenmanları varmmış.'' dedim yalan söyleyerek. parla dudak büzdü. "geldiiik." dedim neşeyle. parla da benimle gülümsedi. ablam kapıya inmiş bizi bekliyordu. "meyaba teyzoş!" dedi parla minik adımlarıyla ablama doğru ilerlerken. "merhaba fıstığım." dedi ablam da. ardından da çömelip parla'yı kucağına aldı. "ben gidiyorum. akşama görüşürüz tatlım." dedim parla'ya karşı. "göyüşüyüz anniş." dedi kızım da. ablama ise sadece gülümsedim. o da bana gülümsedi.

arabama geri binip ezbere bildiğim o yollardan geçtim.

sonunda acar'ın evinin önündeydim. magazinciler gelmeden eve girmem lazımdı. arabayı park edip kapının önünde durdum.

sadece zile basman lazım izem.

bir dokunuş.

tek bir dokunuş yeterdi.

ama o dokunuş bana o kadar zor geliyordu ki.

"parla için." diye mırıldandım ve zili çaldım.

ilkinde kimse kapıyı açmadı, sonra kendimi zorlayıp tekrar zili çaldım. bu sefer açıldı.

acar; altında şort, üstü çıplak bir şekilde kapıyı açmıştı. saçları dağınıktı. dudakları soyulmuştu.

acar sinirlenince dudaklarını ısırırdı bu da soyulmasına sebep olurdu.

acar çok sinirliydi. istemsizce gözlerim doldu. "güzel oyundu. tebrikler." dedi ve kapıyı yüzüme kapattı.

acar'ın kapısının önünde öylece kalakaldım.

NOT/// araya bölüm ekleyeceğim de henüz karar veremedim...

50 final canlarımmm (inş)
bir saate yeni bölüm gelir diye düşünüyorum. bu gece baya yazmaya çalışırıımmm 💗
13.8.23'

aylar olmuş|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin