41

8.7K 435 6
                                    

deniz tekin-yıldızlar
550K❤️ (10.7.24)

izem kayhan

mide bulantısıyla ayağa kalktım. duyduğum tanıdık sesle duraksadım.

"izem nerde?"

hızla kapıya doğru ilerledim. "CAN!" dedim heyecanla. can ise kollarını açmış sarılmamı bekliyordu. can'a sarıldım. "ne işin var burda?" dedim merakla. "magazin haberini görür görmez geldim." dedi acar'a bakarak. acar kaşlarını çatmış bizi izliyordu. "eee?" dedi acar sorgularcasına. can iç çekip acar'a döndü. "merak ettim, geldim. hem gelirken sana mı sormam lazım?" acar bunları beklemiyordu ben de böyle sert bir çıkış beklememiştim, acar duraksadı. "can." dedim uyarırcasına. "siz ikiniz, birlikte misiniz?" dedi can konuyu değiştirerek. ben gülümsedim, acar ise "birlikteyiz, hayırdır birader?" dedi kroca.

benim sevgilim ne ara bu kadar kro olmuştu??

can göz devirdi. "sordum, soramaz mıyım?" "sora-" onların bu aptal gerginliklerine son verip "acar, can." dedim uyarırcasına. parla can'ın yanına gitmiştim. acar elini alnıma getirip ateşimi ölçtü. "sen daha iyi misin?" diye sordu. başımı salladım. elini omzuma atıp saçlarımdan öptü.

eskisi gibi olmuştuk. tekrardan 'biz' olmuştuk.

"konuşmamız lazım." dedi can bu güzeller güzeli anı bozarak. "konuşalım?" dedim sorgularcasına. "özel." dedi.

acar buna bir bozuldu, bir bozuldu anlatamam.

"acar'dan sakladığım bir şey yok can, konuşabiliriz." dedim. "pekala izem. siz ikiniz, bunun ne kadar uy-" hızla can'ın sözünü kestim. "tamam geç şu odaya!" dedim kızgınlıkla. "acay, biz de evcilik oynayalım mı?" acar'ın ilgisi bizden kızına döndü. "oynayalım tatlım." dedi. ben ve can'da diğer odaya geçtik.

"noldu?" dedim sinirle. "senin hala acar'la ne işin var izem? salak mısın kızım sen?" dedi sitemle. "ne bağırıyorsun be!" dedim ben de ona karşılık. "ya sizi tanıyan birisi çıkarsa? o zaman ne yapacaksınız???" dedi sorgularcasına. "ben halledeceğim." dedim sadece ve odadan çıktım.

sonuçta ben her zaman bir şekilde hallederdim.

⭐️

acar arslan

"hayıy acay! çayın yanında bistikü yiyemezsin!" alayla "ney yiyemem?" diye sordum. "bistüki!" dedi sinirle. kahkaha attım. "onun adı bis-kü-vi." dedim. o yine "bisküti!" dedi. "hayır, beni tekrar et tamam mı?" dedim, o ise başını salladı. "bis" "bis" "kü" "kü" "vi" viii!" "aferin biriciğime, şimdi bunları birleştir." "bisküvt." "hayırrrr, bisküVİ" parla kaşlarını çattı. "bisküvi!" dedi heyecanla. "aferin minnoşşş!" dedim sevinçle. "aferin bebeklerime." dedi izem'de. ona döndüm. üstündeki hırka ona bol geliyordu. kapıya yaslanmış, ellerini beline yerleştirmişti. "can nerde?" diye sordum. "gitti." dedi sadece.

iyi olmuş, hep gitsin.

"ateşini ölçelim." dedim ayağa kalkıp. dudaklarımı alnına bastırdım. "ateşin yok." dedim büyülenmiş bir şekilde. onun da benden farkı yoktu. "siz oynamaya devam edin." diye mırıldandı. "acıktın mı fıstık?" dedim parla'ya karşı. "eveeett." dedi oyuncaklarını bırakıp. "çorbadan içebilir mi?" diye sordum izem'e. "içer." dedi sadece. "ben içiririm. sen dinlenmene bak." izem tebessüm etti. ben de parla'ya çorba içirdim.

iki gündür bölümlerin sıklığı azaldı, farkındayım. şehir dışındayım çünkü 😕💗
13.8.23'

aylar olmuş|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin