"Atölyeyi gören kamera var mı Ender?" diye sordu.
"Var evet Leydia'yı çağıralım halleder o," dedim.
"Arkadaşın biraz çabuk gelirse iyi olur," dedi huzursuz bir ses ile.
Ona gözlerimi devrip cebimden telefonumu çıkarıp rehberden Leydia'nın ismini buldum. Telefon biraz çaldıktan sonra Leydia'nın sesi duyuldu.
"Sana ihtiyacım var," dedim. Leydia nerede olduğumu sormuştu ona atölyede olduğumu söyledikten sonra kısa bir süre içinde geçiceğini söylemiş ve kapatmıştı.
Bir süre ikimizde sessiz bir şekilde bekledik. Atahan ara sıra yaptığım tablolara göz gezdirmişti ama benimle herhangi bir sohbet girişiminde bulunmamıştı.
Atölyenin dış kapısı açıldı içeriye Leydia girdi.
Gözleri ile Atahan'ı işaret edip "Bunun burada ne işi var?" diye sordu.
Leydia'ya doğru "Rayel doğru söylüyormuş isimler ile ilgili bir sıkıntın var."
"Değişik şey arkamdan konuşuyor demek, adını da biliyorum Barlas Atahan," dedi iğneliyici bir ses ile.
"Ne güzel," dedi Atahan alay ile.
"Atölyeye biri girmiş küçük bir not kağıdı bırakmış, üzerinde sevgilin sadakatine gerçekten inanıyor musun Elay Ender?" yazıyordu, dedim. Barlas kamera kayıtlarına bakmamız gerektiğini söyledi bende seni çağırdım, başka birine söyleseydik şüphelenebilirdi," dedim olayı kısa bir özet geçerek.
Yanında getirdiği bilgisayar çantasından bilgisayarını çıkarıp masanın üzerine bıraktı.
Atahan sağ tarafında ben de Leydia'nın sol kısmında duruyorduk.
Leydia kamera kaydını oynatmaya başladı. Baştan aşağı simsiyah giyinmiş yüzü görünmeyen birisi vardı. İlk başta atölyenin kapısını zorladı kapı açıldıktan sonra içeriye girdi, siyah montunun cebinden çıkardığı not kağıdını masaya bırakıp geldiği gibi geri gitti.
"Kim bu?" diye sordu Leydia.
"Bilmiyorum," diye cevap verdim.
"Bir bu eksikti zaten," dedi. Elini gece kadar siyah saçlarının arasına daldırdı. Ağzının içinde bir şey mırıldandı.
"Ben gidiyorum Ender," dedi ve bir şey dememi beklemeden gitti.
"Soyadını nerden biliyor bu? Yoksa söyledin mi?" diye sordu merakla bir ses ile.
"Tanya söylemiş," dedim.
"Şaka yaptığını söyle lütfen, ah cidden saçmalıyorum, her şeyi yapar," dedi sinirle.
İhanet etmesini beklemiyordum, bu kadarını hak etmemiştim.
"Bu kadarını beklemiyordum," dedim.
Gerçi hayat öyle değil miydi beklemediğimiz insanlardan olan sarsıcı hamleler.Çıkardığı montunu ve araba anahtarını aldı hızla. "Bunun hesabını verecek o Erez," dedi ve gitti.
"Leyida!" diye bağırdım arkasından hızlı adımlar ile yürüdüğü için beni duymuyordu.
Çoktan gitmişti bile. Çok korumacıydı hayat onu buna mecbur bırakmıştı.
Mutlu olmayı hak edenler hep mutsuz olurdu bu da hayatın adil olmayan acı kısmıydı.
🔒🥀
"Sen iğrenç bir insansın, nasıl gidip o adama Elay ile olan şeyleri söylersin?" diye bağırdı sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 Ölü 2 Ceset
Misteri / ThrillerHer şey bir ölümle başladı. Ölümden intikam doğdu, intikam nefreti getirdi, nefret aşka dönüştü. Doğru sanılan bütün gerçekler ortaya çıktı, canlar yandı ama intikam oyunu devam etti. "Artık suç ortağıyız kırmızı." Yazılmaya başlandığı tarih: 07.02...