Bir gece yarısı Minho ve Jisung evin küçük bahçesinde oturuyorlardı. Jisung'un hala kafası karışıktı ve en mantıklı olanın bir insanla konuşmak olduğunu düşündü. Kalkıp Minho'nun yanına oturdu.
-Minho!
-hı
-sence aşık olmak diye bir şey var mı?
-aşk mı?
-evet aşk...Minho bir süre yere bakarak düşündü.
-Buna cevap verebilecek yetkiye sahip olduğumu düşünmüyorum. Ama elimde bir cevap da var aslında.
-Nedir?Minho derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
-Annem ve babamı biliyorum ben... Birbirlerini o kadar çok severlerdi ki... Babam annemin yüzüne bakmaya kıyamazdı. Annem giyinir, hazırlanır babamın işten gelmesini beklerdi dört gözle. Sanki daha yeni tanışmış aşıklar gibiydiler... Hiç azalmamıştı sevgileri. Babam annemin ölümünün ardından toparlanamadı. Bu hayattaki yaşama amacını kaybetmiş gibiydi sanki. Ben de annesini kaybetmiş bir çocuktum ve doğal olarak acı çekiyordum ama babamın durumu çok farklıydı... Babam sanki kendisi ölmüş gibiydi, yaşamayı bıraktı ve annemle birlikte toprağın altına girdi sanki...-Bir de halam var işte aşk yolunda kendini harcayan... Halamınki çocukluk aşkıydı. Yedikleri, içtikleri ayrı gitmezdi. Yıllardır birbirlerini tanıyor olmalarına rağmen hala mektuplaşır ve yeni tanışmış gibi heyecanla birbirlerine bir şeyler anlatırlardı. Halam aşkını hastalığın kollarında kaybettiğinde daha 20 yaşında bile değildi galiba. O günden beri de hala onu bekliyor çünkü öldüğünde ona kavuşacağına inanıyor.
-şimdi söyle bana Han. Bunlar ne? Sence aşk değil mi?
Jisung gülümsüyordu çünkü Minho anlatırken ben bu şekilde davranır mıydım diye düşünmekten kendini alı koyamamıştı ve hepsine de cevabı evetti. Jisung ve Minho bunları yaşamış olsa o da böyle davranırdı.
-peki, dedi çekingen bir tavırla. Sence aşkın kuralları var mı?
-Nasıl yani?
-Bilirsin işte, insan böyle birine aşık olmalı diye bir kural var mı?Jisung kafasındaki soru işaretine bir cevap arıyordu: bir uzaylı bir insana aşık olabilir miydi?
-Aşkta kural falan yoktur bence. İnsan kalbinde hissediyorsa aşktır işte. Bazen imkansız da olabiliyor ama aşk yine de aşktır.
-Haklısın sanırım.Derin bir sessizlik oldu, bir süre ikisi de etrafa bakınıp durdular. Jisung'un aklı hala karışıktı ve sorularla doluydu ama asıl meseleyi saklayarak nasıl soracaktı onu bilmiyordu. Derin sessizliği Minho bozdu:
-sen hiç aşık oldun mu?
Jisung şaşkındı ve artık aklında yeni bir soru işareti vardı: Minho bana aşık mı?
Bunu direkt ona soramayacağını biliyordu, Minho asla bu şekilde cevap vermezdi.
-Heyy, sana diyorum. Hiç aşık oldun mu?? Bana sorup duruyorsun sabahtan beri.
-Nasıl yani?
-Bana sorduklarına cevap ver diyorum.-Bence aşkta kural falan yoktur. Karşındakinin kim olduğu önemli mi ki? İsterse bir insan olsun, isterse uzaylı, isterse de hayalet. Ne fark eder ki?
-oooo uçtun sen de iyice. Ne oldu bir hayalete mi aşık oldun yoksa?
-yooo ne alaka?
-...
- şimdi sen aşık olduktan sonra onun bir hayalet veya uzaylı olduğunu öğrenince ondan vaz mı geçeceksin?Minho gülmeye başladı.
-çok uçtuk... Ne fark eder ki?? Hayaletler de uzaylılar da yok zaten. Bak şu Dünya'ya, nasibine mecburen insan düşecek...
-tabii, haklısın. Ben farz edelim ki diyorum.Yine derin bir sessizlik oluştu, Jisung kafasındaki hiçbir soruya cevap alamamıştı,bir de üstüne yeni bir soru eklenmişti. Düşünmekten beyni acımaya başlamıştı ki Minho yine sessizliği bozdu,
-soruma cevap vermedin!?
-hangisine?
-sen hiç aşık oldun mu?
-bugüne kadar mı?
-genel yani.Minho dikkatle bakıyordu Jisung'a, pür dikkat dinliyordu.
-açıkçası ben aşkın ne olduğunu bile bilmiyordum, zaten o yüzden gelip sana sordum ya... Sen anlatırken fark ettim ama. Aklıma hep aynı kişi geliyor ve evet ben de böyle davranırdım diyip durdum kendi kendime. Senin bu tanımlayıp durduğun şey aşksa eğer o zaman ben de aşığım...
Jisung kafasını çevirdi ve Minho ile göz göze geldi.
-Peki sen?
-...
-sen birine aşık mısın?-Gözlerine baktıkça bakasın geliyorsa eğer bu aşk mıdır?
-sanırım evet.Minho Jisung'a biraz daha yaklaştı. Jisung'un kalbi fırlayacakmış gibi atıyordu, elleri terlemeye başlamıştı. Minho o kadar yakındı ki artık, nefesini hissedebiliyordu yüzünde.
Minho biraz daha yaklaşmak istedi ama o kadar heyecanlıydı ki vücudunu kıpırdatamıyordu. Elleri hafif hafif titremeye başlamıştı. Kafasını biraz daha yaklaştırdı Jisung'a.
Bir süre öylece baktılar birbirlerine...
-eğer bu aşksa o zaman ben de aşığım, dedi Minho fısıldayarak.
Jisung yaklaşabildiği kadar yaklaştı Minho'ya.
Dudakları birleşmişti, ruhları birleşmişti, Minho'nun eli Jisung'un belinde, Jisung'un eli ise Minho'nun boynundaydı.
Jisung'un kafasında hiçbir soru kalmamıştı... Birbirlerine aşıklardı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Uff yazarken aşırı utandım ama sonuç fena değil sanırım.
Bundan sonra ne olacak ben de merak ediyorum