|10

41 12 5
                                    

Alarmın sesi ile Minho yatağından fırladı. Aylardır ilk defa uyumuştu, üstelik çok iyi uyumuştu. Saate baktı, okula geç kalmışlardı. Han'ın odasına girdi, Han hâlâ uyuyordu.

-Uyan,uyannn!!!
-Ne oluyor be!
-Geç kaldık okula.

Han yataktan fırlayıp hemen hazırlanmaya başladı. Hızlıca evden çıktılar. Yol boyunca Han ve Minho hiç konuşmadılar, hatta Han Minho'nun yüzüne bile bakmadı hiç. Dün gece yüzünden Han hâlâ biraz utanıyordu.

Okula vardıklarında sınıfta bir tek Chan vardı.

-Hoca nerede, diye sordu Han nefes nefese.
- İzinliymiş bugün, ders boş yani. Herkes dışarda o yüzden. Görmediniz mi yukarı çıkarken?

Telaşla öyle bir girmişlerdi ki okula, bahçede birilerinin olduğunu bile fark etmemişlerdi

-yok görmedik, derken yavaşca sırasına geçti Minho.

Ama Han hâlâ durmuş Chan'i izliyordu.
-Sen biz içeri girdiğimizde ne yapıyordun?

-Ben mi? dedi Chan işaret parmağı ile kendini göstererek. Sanki sakladığı bir şey varmış da o gün yüzüne çıkmış gibiydi.

Minho sırasında oturmuş, açıklama yapmak için kıvranıp duran Chan'i ve bakışlarını ona dikmiş meraklı Han'ı izliyordu.

-Şarkı yazıyordum, dedi ağzının içinde kısık bir sesle hala elinde kalem olan Chan.

-Ne şarkı mı?, Han şarkı kelimesini duyar duymaz heyecanlanmış ve bir oraya bir buraya zıplamaya başlamıştı. Onun bu hallerini Minho gülümseyerek izliyordu. 17 yaşında bir insan bedeniydi ama ruhu hâlâ 3 yaşındaydı.

- Sen baya bizim söylediğimiz şarkılar gibi mi şarkı yazıyorsun? Her şeyini kendin mi yapıyorsun? Peki kim izin verdi sana? Kızmadılar mı şarkı yazdığın için? Nasıl yazıyorsun, nasıl geliyor aklına?... Han Chan'i soru bombardımanına tutmuştu, cevabını beklemeden yeni sorular soruyordu. Chan'in yazdıklarına bakıyor, kalemi eline alıyor, durmadan konuşuyordu.

Sonunda Han konuşmasını bitirince (ki bitirmemişti, söyleyeceği kelime aklına gelmediği için bir süre durmuştu sadece) Chan hemen sorulara cevap vermeye başladı gülümseyerek.

- Bir şirkette stajyerim ben. Kpop'ı muhakkak duymuşsundur. Kendimi geliştirmek için böyle şarkılar yapıyorum işte. Umarım bir gün çıkış da yapabilirim.

Son cümleyi söylerken dönüp göz ucuyla Minho'ya baktı. Göz göze geldiklerinde Minho'nun yüzünde acı bir tebessüm vardı.

-Peki ben de yapabilir miyim?, diye atladı Han heyecanlı bir şekilde.

Bu teklif Chan'in pek aklına yatmamıştı.
- Bu konularda bir şeyler bilmiyorsan biraz zor aslında.

Chan'in sözleri üzerine Han'ın yüzü düştü, Minho bunu fark edince her zamanki soğuk konuşması ile diğer ikisinin yüzüne bile bakmadan lafa girdi.

- Han tahmin edebileceğinden daha yetenekli. İyi şeyler yapabilir.

Han nedenini bilmiyordu ama Chan Minho'ya güveniyordu. Arkadaş oldukları söylenemezdi ama iki yabancı gibi de değillerdi. Minho'nun sözü üstüne Chan, Han'a şarkı yapmayı öğretmeye karar verdi.

...

Okul çıkışı Han aşırı heyecanlıydı hâlâ. Bir o yana bir bu yana zıplayıp duruyordu öyle. Zıplarken insanlara çarpıp duruyor ve sırıtarak özür diliyordu. En sonunda dengesini kaybetti ve birinin üstüne düştü.

-Ah, dikkatli olsana kardeşim.

Han yine sırıtarak özür diledi,
-Özür dilerim, biraz heyecanlıyım da.

alien  (minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin