3

91 23 0
                                    

En azından o zorbalarla konuşmayı bırakmıştın, o yüzden içim biraz daha rahattı ama hala benimle çok konuşmuyordun. Sadece dersler aracılığıyla konuşuyorduk, onda da ben senin yanına geliyordum. Sen hiçbir çaba göstermiyordun. Ben durmadan yanına gelip seninle konuşmaya çalışıyordum ama bir türlü bunu normal bir sohbete dönüştüremiyordum. Sadece istediğim konuda bana yardım ediyordun ve ben gidiyordum. Ve bu durum yıllardır böyle. Senin hayatında hiç varolamadım hiçbir zaman da olamayacağım sanırım.

Neyse, sonra bilgi yarışması çıktı. Bir anda kendimi yarışmada bulmuştum. En başta genel kültürüm çok iyi olmadığı için katılmak istememiştim ama Jimin, Yoongi ve sen beni cesaretlendirdiniz. Dördümüz derslerde okulun kütüphanesine gidip çalışıyorduk, çok eğlenceliydi orda sizinle olmak. Hayatımın en güzel zamanları bile diyebilirim. Gerçekten sevildiğimi ve yalnız olmadığımı hissettirmiştiniz bana. Ama bu arkadaşlığımız yarışma bitince sadece birkaç ay devam etti. Sen ve Yoongi ile sonradan uzaklaştık yine. Ama Jimin ile o zamandan sonra çok yakınlaştık, o yıllardır her zaman yanımda oldu.

Aynı yıl beni yıllarca kullanan (sözde) arkadaşım seni sevdiğimi söylemişti sana. Sonra benden gizlediği için pişman olduğunu ve sadece iyiliğimi istediğini söylemişti. Ben de inanmıştım yine aptal gibi. Ve beni sevmeyi deneyeceğini de söyledi, ona da inandım. Sen bir tepki göstermeyince beni sevmeye çalışıyorsun sanıp beklemiştim. Hatta o sıralar notların biraz düşmüştü ve benim yüzümden olduğunu sanmıştım. Ne kadar salak olduğumu düşünüp gülüyorsun şuan değil mi? Haklısın yani beni niye sevesin ki, çok saçmaydı düşüncem. Sanırım aynı şey bana olsaydı ben sevmeyi deneyeceğim için seni de kendim gibi düşündüm. İşte aklımda benim yüzünden derslerinin etkilendiği düşüncesiyle yanına geldim bir ay sonra, beni sevmemeni söyleyecektim çünkü hayatını kötü etkilemektense bunu tercih ederdim, ben zaten alışkındım.

***
2019

"Merhaba" sınıfın kapısının önündeydik, Jungkook'a beni sevmemesini söyleyecektim. Bunu denediği için mutluydum ama zaten olmayacağını biliyordum kendini boş yere yormasına gerek yoktu. Dersleri de kötüleşmişti bu ara, kim bilir ne kadar üzülmüştü notlarına. En iyisi böyle olacaktı.

O da bana selam verince ne diyeceğimi düşündüm. "Yugyeom seni sevdiğimi söylemiş." Saniyelik durup devam edecektim ki o konuştu. "Taehyung bak ben seni çok seviyorum, benim için çok değerlisin ama bu hiçbir zaman arkadaşlıktan öteye geçmedi. Nerdeyse abim kadar seviyorum seni ama o kadar. Sadece kardeşim gibisin sen benim için."
Gözlerim dolmuştu ama onun karşısında ağlayamazdım. Hiç düşündüğüm gibi olmamıştı.

İyiki beni sevmeye çalışmana gerek yok konulu konuşmamı yapmadan önce o konuşmuştu yoksa rezil olacaktım. Çünkü Yugyeom yine yalan söylemişti o beni sevmeyi düşünmemişti bile. En azından benim için üzgün olması gerekmez miydi, madem bana abisi kadar değer veriyordu yüzündeki bu umursamaz ifade de neydi? "Biliyorum ben hiç beni seveceğini düşünmedim zaten yani alıştım ben buna. Yüzyüze de konuşmamız gerektiğini düşündüğüm için çağırdım. Sadece aramız bozulmaz değil mi yani her şeyden önce arkadaşlığın çok değerli benim için. Lütfen eskisi gibi olabilir miyiz?" Bana değer verdiğini söylemişti o zaman eskiye dönebilirdik değil mi, o da arkadaşlığımızın bozulmasını istemezdi.

"Olur, sorun değil benim için. Bunlar olmamış gibi davranırız." Ben olmamış gibi davranmak istemiyordum ki, bu hislerimi durmadan içimde tutmayı gerektirirdi, ben çok yorulmuştum saklamaktan. Ama arkadaş kalmayı ben istemiştim sonuçta arkadaş olmamız için bunların yaşanmaması gerekirdi. Onunla konuşmaya devam edebileceğim için sevinmeliydim. Tamam deyip sınıfa girdim, hala ellerim titriyordu. Lafta arkadaş kalalım demek kolaydı ama ben yüzüne nasıl bakacaktım, nasıl eskisi gibi rahat edebilecektim yanındayken. Her şey Yugyeom yüzünden olmuştu bu sefer gerçekten arkadaşlığımızı bitirecektim.

***

Fall In Love With You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin