9

60 17 5
                                    

Ben normalde çok ağlayabilen bir insan değilimdir. Daha doğrusu beni asıl üzen şeylere ağlayamam. Bir şeye sinirlenip ağlayabilirim veya okuduğum bir kitaba, izlediğim bir diziye çok kolay ağlayabilirim. Ancak kalbim kırıldığında ağlayamam, sadece gülerim. Durmadan gülerim. Şimdi ise bir anda çok yoğun duygular hissetmemle ve daha önce içime attıklarımın, istediğim gibi ağlayamamanın da etkisiyle gerçekten çok şiddetli ağlıyordum. Jungkook ne düşünüyordu bilmiyordum. Ben ellerimize yaslanmış haldeydim ve yüzünü de göremiyordum. Sadece bazen elimi sıktığını hissediyordum.

Aniden telefonumun çalmasıyla yavaşça başımı kaldırdım ve telefona baktım. Annem arıyordu. Gözümden gelen yaşları silip sesimin düzelmesi için hafifçe öksürdüm. Jungkook öylece beni izliyordu. İstemeye istemeye ellerimizi ayırıp telefonu açtım.

"Efendim anne." Sesim çok kötü çıkmadığı için rahatlamıştım.

"Teyzen geldi Daegu'dan. Neredeysen söyle seni almaya geliyoruz, yoldayız."
Bu halde beni görmelerini istemiyordum. Jungkook'un yanından ayrılmak da istemiyordum.

"Ben biraz sonra gelsem olmaz mı? Çok uzun sürmez."

"Olmaz yoldayız şimdi. Neredesin söyle hadi." Oflayıp yerimi söyledim ve telefonu kapattım. Jungkook konuştuğumda yüzümü ona çevirdim.

"Gidiyor musun?"

"Evet, annemler almaya geliyormuş. Ağladığım belli oluyor mu?"

"Biraz, yüzün ve gözlerin kızardı. Yüzünü yıkayalım mı istersen?"

Lavaboya gidip yüzümü yıkamıştık ardından da su içmiştim ve şimdi biraz daha iyi görünüyordum. İçeceklerin parasını ödeyip dışarı çıktık ve annemleri beklemeye başladık.

"Nolucak şimdi? Her şey eskisi gibi mi olucak yoksa-" Cümlemi tamamlayamadan Jungkook araya girdi.

"Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak Taehyung. Seni sevdiğimi göstereceğim bundan sonra, kalbini bir daha kırmamak için elimden gelen her şeyi yapacağım. O yüzden bunları çok düşünme. Benimle konuşmak istersen veya başka bir şey olursa benden çekinme artık. Tamam mı?"

"Tamam, anladım." Duyduğum korna sesiyle arkamı döndüm ve annemi gördüm.

"Ben akşam sana yazarım, görüşürüz."
Ona kocaman bir gülüş verip görüşürüz dedim ve arabaya bindim. Bugün hayatımın en güzel günü olabilirdi.

~

Kulaklıklarım takılı müzik dinlerken bir yandan da bugün olanları düşünüyordum. Gerçekten her şey değişecek miydi? Yıllardır hiçbir şeyi umursamayan Jungkook şimdi değişecek miydi? Onun yanındayken mantıklı gelmişti ama şimdi pek umudum yoktu. Zaten yazacağını söylemişti ama yazmamıştı ve saat geç olduğu için artık yazacağını düşünmüyordum. Yine ona boş yere güvenmiştim. Tam bunları düşünürken gelen bildirim sesiyle telefonu elime almıştım.

WhatsApp

Jungkook

Taehyung

Erken yazamadığım için üzgünüm

Eve misafir geldi adam beni bir saniye yanından ayırmadı gerçekten

Taehyung

Sorun değil

açıklama yapmana bile gerek yoktu

Zaten teyzemle vakit geçiriyordum ben çok aklıma gelmedi

Asla eve geldiğimden beri yazmanı beklemiyorum/

Jungkook

Sevindim o zaman, seni beklettiğimden korkmuştum

Yazıyor...

Taehyung

Yıllarca bekledim zaten birkaç saat daha beklemek sorun olmaz

Benim kapatmam gerek artık saat geç oldu

İyi geceler


Jungkook

Yıllarca hangi akılla kalbini kırdım, seni beklettim bilmiyorum/

İyi geceler

❤️/

~

Sıramda oturmuş Jimin'in gelmesini bekliyordum. Cumartesi gecesi Jungkook ile konuşmamızdan sonra bir daha yazmamıştı. Ben de yazmamıştım ama hala çekiniyordum işte, onun biraz anlayışlı davranması gerekmez miydi? Hem beni sevdiğini göstereceğini söylemişti ama aklına hiç gelmemiştim demek ki. Artık ben uğraşmak istemiyordum. Çok yorulmuştum, biraz da o çabalayabilirdi. Ki gerçekten beni sevdiğini anlasam, o bir adım atsa ben ona koşmaya hazırdım. Ama hala olanlar gerçekmiş gibi gelmiyordu ve ben tekrar hayal kırıklığına uğramak istemiyordum. Hiç yazmaması da hemen umutlanmamam gerektiğini gösteren bir kanıttı bence.

"Güünaaydıınn!" Jimin'in neşeli sesini duyduğumda ben de gülümseyip günaydın demiştim.

"Biraz canlan ya ne bu böyle ölü gibisin."

"Sabahın köründe sıcacık yatağımdan kalkıp buraya gelmişim Jimin nasıl enerjik olayım? Sen nasıl bu kadar mutlusun asıl anlamıyorum."

"Çok mutluyum çünkü Yoongi buraya dönüyormuuş."

"Nasıl dönüyormuş?"

"Okuluyla ilgili bir sıkıntı olmuş sanırım, bizim okula gelecek. Belki yine ortaokuldaki gibi dördümüz yakın oluruz." Jimin ortaokuldayken Yoongi'den hoşlanıyordu. Liseye geçtiğimizde de iletişimi tamamen kesmemişlerdi, hala onu seviyor mu bilmiyordum, bu konunun açılmasını sevmediği için neredeyse hiç konuşmamıştık. Eskisi gibi yakın arkadaş olmamız fikri ise çok güzel geliyordu.

"Bu çok güzel olur. Acaba Jungkook'un haberi var mıdır?"

"Olabilir, onlar arada konuşuyordu. Gelince soralım istersen."

"Olur. Bu arada sana anlatmam gereken bir şey var."

"Neymiş, anlat hemen!"

"Jungkook'a mektubu vermiştim ya, sonra konuştuk ve beni sevdiğini söyledi."

"NEEE!?"

*

Ben ne yazsam diye düşünürken birden neden bu ficte Yoonmin de olmasın ki dedim ama sonra Yoongi'yi 4 yıl öncesinde bıraktığımı hatırladım. Zaten okulun bitmesine yakın okul değiştirmesi ne kadar mantıklı oldu bilmiyorum ama çok büyük bir sorun olmuş da dönmek zorunda kalmış gibi düşünebiliriz bence çünkü çok istedi canım Yoonmin yazmak. Siz ne düşünüyorsunuz?
Umarım bu bölümü sevmişsinizdir.
Görüşmek üzere 💜

Fall In Love With You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin