10

59 17 5
                                        

"Yani beni sevdiğini ve çabalayıp kanıtlayacağını söylüyor ama henüz hiçbir şey yapmadı. Bak geldiğinde de bir şey söylemedi, oturmuş keyif yapıyor arkadaşlarıyla. Yine tek düşünen benim."
Dersimiz boştu, jimin'e olanları anlatmıştım ve şimdi tepki vermesini bekliyordum. Jungkook ise geldiğinde bir kez bana bakmıştı ama hiçbir şey dememişti ve birdaha baktığını da görmemiştim.

"Dengesizliğine bir türlü anlam veremiyorum gerçekten. Bir şey dediyse yapsın işte, 5 dakika yazmak veya gelince günaydın demek bu kadar mı zor?"

"Bilmiyorum Jimin. Belki de okulda konuşmaktan çekiniyordur dedikodu çıkarsa diye."

"Ya herkes arkadaş olduğunuzu düşünmeyecek mi konuştuğunuzda Gelip bir şey dedi diye hemen dedikodu mu çıkacak? Herkes anasınıfından beri arkadaş olduğunuzu biliyor zaten."

"Haklısın."

"Hadi yanına gidelim, hem Yoongi'nin geleceğini söyleriz hem de nasıl davranacağına bakarız." Kalkıp yanlarına doğru ilerledik ve önlerindeki boş sıraya oturduk.

"Napıyorsunuz?" Jimin'in sorusuna Jungkook cevap verdi.

"Konuşuyorduk."

"Yoongi dönecekmiş, haberin var mıydı?"

"Evet, dün söylemişti."

"Gelince eskisi gibi beraber vakit geçirebiliriz, ne dersin? Namjoon da bize katılır." İstemediğini söyleme ihtimali olduğu için merakla cevabını bekliyordum.

"Güzel olur." O sırada sınıfa bir kızın girip bağırmasıyla bakışlarımız ona döndü.

"Denemenin sonuçları asılıyor!" Duyunca hepimiz kalkıp bakmaya gittik. Ben birinci olmuştum, Jimin ikinci. Jungkook ise, neredeydi? Adını listede göremiyordum, ilk yirmi kişinin içinde olurdu genelde ama şimdi yoktu. Kırk üçüncü olmuştu?! Hemen başımı onun olduğu tarafa çevirdim ve hayal kırıklığı içinde listeye baktığını gördüm. Ardından arkasını dönüp tuvalete doğru yürümeye başladı ve içeri girdi. Koşarak arkasından gittim ve lavaboya yaslanmış öylece durduğunu gördüm.

Jungkook derslerini çok önemserdi. Şimdi normalde olduğundan daha kötü bir sonuç aldığını görünce çok üzülmüş olmalıydı. Eskiden olsa üzüldüğünü bildiğim halde uzaktan onu izlemek zorunda kalırdım ama artık böyle olmayacaktı. Bu sefer yanında olacaktım ve onu daha iyi hissettirmeye çalışacaktım.

"Jungkook, iyi misin?" Çekinerek sorduğumda bana doğru döndü ve hafifçe gülümsedi.

"İyiyim, sorun yok. Tebrik ederim seni, birinci olmuşsun."

"Teşekkür ederim ama iyi hissetmediğini biliyorum. Denemeye girdiğimiz gün bir şey mi oldu?"

"Biraz moralim bozuktu, odaklanamadım sanırım." Gözleri dolmuştu, büyük ihtimalle ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Destek olduğumu gösterircesine elimi koluna koydum.

"Anlatmak ister misin?" Biraz durup düşündü. Ben anlatacağını düşünürken bir anda belime sarılmasıyla afalladım. Ben de ona sarıldığımda başını boynuma yaslayıp biraz bekledi.

"Ben o gün kalbini kıracak bir şey yapmıştım ve sonra kendimi kötü hissettim." Benimle ilgili bir şeyi denemesi kötü geçecek kadar kafaya mı takmıştı?

"Nasıl yani? Dinlediğim şarkıyla dalga geçmenden mi bahsediyorsun?" Yavaşça başını salladı. Böyle basit bir konu yüzünden mi üzülmüştü? Gerçekten de dışarıya gösterdiğinden çok daha hassas bir kalbi vardı. Ve o kırılgan yanını gören nadir kişilerdendim ben.

"Jungkook özür dilerim, ben o gün başka bir şeye sinirliydim ve sana patladım sanırım. Üzüleceğini düşünemedim, gerçekten özür dilerim."

"Kızmadın mı yani bana, ya da üzülmedin mi?"

"O an kızdım ama sonra pişman oldum ben de, çok tepki gösterdim. Öylesine dalga geçtiğini biliyordum."

"O zaman çok önemli değil." Tam bir bebek gibiydi şuan. Saçlarını severek konuşmaya devam ettim.

"Öyleyse deneme sonucun için üzülmene gerek yok. Senin başarınla bir alakası yokmuş ki sonuçta. Dikkatin dağıldığı için böyle olmuş, kendini suçlama lütfen."

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

"Evet, senin derslerin her zaman çok iyiydi hala da öyle. Bir dahaki denemede eminim ilk ona girersin." Yavaşça benden ayrılıp gözlerime baktı. Yıllardır bana hiç değmeyen gözleri şimdi öyle güzel bakıyordu ki.

"Teşekkür ederim, çok daha iyi hissediyorum artık."

"Teşekkür etme, sadece mutlu olmanı istiyorum ben. Birazdan zil çalacak, istersen yüzünü yıkayıp çıkalım." Başını sallayıp yüzünü yıkadı ve sınıfa gittik.

~

Dersteydik ve bütün sınıf bağıra çağıra birbiriyle konuşuyordu. Öğretmenin neredeyse cinnet geçirecek gibi bir hali vardı. Öğretmenin aniden "YETEEERR!!" diye bağırmasıyla herkes susup ona dönmüştü.

"Kaç yaşına gelmişsiniz hala çocuk gibi dersin düzenini bozuyorsunuz. Sınava gireceksiniz siz farkındasınız değil mi? Bakın bu bilgiler bana lazım değil, ben oturup telefona bakmayı da bilirim." Kimse öğretmeni takmamıştı, yüz ifadelerinden belliydi. Ben de konuşmadığım için pek üstüme alınmamıştım. Birazcık daha sessizlikten sonra herkes tekrar konuşmaya başlayacaktı ki öğretmen Jungkook'u yanına çağırdı.

"Jungkook, birbiriyle konuşmayacak kişileri eşleştir. Okul bitene kadar herkes o şekilde oturacak." Jungkook sınıf başkanı olduğu için ondan istemişti büyük ihtimalle. Sınıftaki herkes oflamaya başlamıştı ve kiminle oturacaklarını öğrenmek için bekliyordu. Bi süre sonra Jungkook isimleri yazdığı kağıdı eline aldı ve okumaya başladı. Birkaç isim okuduktan sonra bana döndü ve gülümsedi.

"Taehyung ve Jungkook" Nasıl yani, Jungkook ile mi oturacaktık? Bunu gerçekten hiç beklemiyordum. On dört yıllık eğitim hayatım boyunca hiç Jungkook ile sıra arkadaşı olamamıştım ve hep bunu istemiştim. Bu aralar gözümde imkansız hale gelen her şey gerçekleşiyordu.

Jungkook çantasını alıp yanıma geldi, çok mutlu görünüyordu. Ben de otuz iki diş gülümsüyordum resmen.

"Sevindin mi?"

"Tabiki sevindim. Hiç düşünmemiştim bunu yapacağını."

"Gerçekten mi, bir şekilde sana geleceğimi biliyorsundur diye düşünmüştüm ben."

~

Evde oturmuş kitap okuyordum. Bildirim sesiyle telefonu elime aldım ve Jungkook'un yazdığını gördüm.


WhatsApp

Jungkook

Taehyung

Konsere gidelim mi?


*

Şimdi ben taekooku konsere götürmek istiyorum ama kimin konseri olsun bilemedim o yüzden dedim size sorayım.
Sizce kimin konserine gitsinler?

Umarım bu bölümü sevmişsinizdir.
Düşüncelerinizi belirtirseniz bir de oy verirseniz çook mutlu edersiniz beni.
Görüşmek üzere 💜

Fall In Love With You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin