KoruMA+18

14(+18)

"Sen beni bırakıp gidersin ama ben seni bırakmam. Söz verdiysem yerine getiririm."

"Ha benim için değil de babama söz verdiğin için mi geldin?"

"Hayır, senin için geldim. Tutulmamış sözlerimiz için geldim."

"Pelin fena sayılmazdı, evlenseydin onunla."

"Şu çenenin yayını sikeyim demiştim hatırladın mı?"

"Hı hıı hatırladım,"

"Şimdi beni kırdın ve gönlümü alman gerekecek,"

"Nasıl kırdım ya ben bir şey yapmadım kii"

"Ben evliyken hemde seninle evliyken başka kadını nasıl düşünebilirim?"

"Kaderimse cezam çekerim ne yapayım."

"Uslu kız seni, merak etme öyle çok büyük bir ceza değil."

----------------------

(Rahatsız olanlar geçsin)

"Yavaş! Şimdi merdivenlerden aşağıya düşeceğim." dedi, Seyran. Öpüşerek merdivenlerden çıktıkları için geri geri gidiyordu.

"Düşersen ben seni tutarım," dedi, Ferit nefes nefese.

Ferit, Seyranı öpmüyor vakumluyordu.

"Odan neden en üst katta, olurda bir gün sevişmek için öpüşerek merdivenleri çıkarsan eziyet olsun diye mi?!"

"Hiç öyle bir şey düşünmedim biliyor musun"

"Sus sus, bölme beni."

Merdivenler çık çık bitmediği ve Seyranın sürekli tökezleyip düşecek gibi olmasından dolayı bölünen öpüşmeye Feritin tahammülü kalmamıştı.

Bu yüzden Seyranı kucağına alarak öpe öpe çıkardı merdivenlerden.

Odaya girer girmez Seyranı yatağa bıraktı.
Seyranın gömleğinin düğmelerini açarken bütün sabrı taşmıştı.

"Bir daha gömlek giydiğini görmeyeyim Seyran!" diyerek, koparmaya yeltendiğinde Seyran cilve ile elini, Feritin ellerinin üzerine koydu.

"Hayır, yavaş yavaş düzgünce açacaksın."

"Beni çıldırtmak sana pahalıya patlayacak gibi duruyor."

Düğmeleri yavaş yavaş açtı ve Seyranın kollarından geçirerek çıkardı.

"Sadece ben soyunursam olmaz ki ama" dedi, Seyran.

Ferit, sırıtarak kendi tişörtünü de çıkardı.

"İstersen tişörtümü tekrar giyip yavaş yavaş çıkarayım?"

"Başka bir zaman yaparsın, şuan böyle kal...”

Teninin kokusunun Seyranın tenine karışması bir hayli hoşuna gitmişti.

En sonunda istediklerine ulaşmanın verdiği zafer ile birbirlerine sımsıkı sarılıp uyuyakalmışlardı.

-----------------------

(Geçenler buradan devam edebilirler.)

"Günaydın,"

"Günaydın, aşkım."

"Nasılsın?"

"İyiyim."

"İyi misin sen? Kocan yer seni, minik bebeğim benim."

"Bebeğin miyim gerçekteeen?"

"Hayır minik bebeğimsin."

Burun buruna cilveleşirken ufak bir buse ile taçlandırıp kahvaltı yapma kararı aldılar.

"Seyran hadi çıkalım bu evden kahvaltıyı dışarıda yaparız aşkım, adamlar peşimize düşmüşlerdir çoktan."

"Hangi adamlar,"

"Anlatacağım sana ama bir an önce çıkalım lütfen."

"Tamam, ben şu çantamı da alayım çıkalım."

Seyran, çantasını da aldıktan sonra el ele kol kola beraber bir şekilde kapıdan çıktıktan sonra karşılaştıkları manzara hoşlarına gitmemişti.

"Ferit bu kadar aptal olacağını düşünmemiştim."

"Bak lütfen, lütfen diyorum."

"Oyy aşık mı oldun sen? Bana burda aşık adam rolleri yapmayı kes. Yazık kızda inanmış belli ki."

"Ferit bunlar kim? Ne diyorlar?"

"Alın kızı!"

"Hop! Kimseyi almıyorsunuz! Bitti gitti o iş. Sen Kazımı öldürdüğün gün bitti!"

"Anlaşmada böyle bir şey yoktu Ferit."

"Ne anlaşması Ferit ne diyor bu adamlar?"

"Seyran, anlatacağım söz veriyorum."

"Bok anlatırsın! Alın şu kızı!"

"Onu almanız için önce benim cesedimi çiğnemen gerekiyor, Taner bey."

"Hay hay efendim, vurun!"

Silah patladığı an sadece tek bir ses duyuldu.

"Ferit!"

____________________________

zezebellaa ve beyzaistekanki gazladı hepsi onların suçu.

75 Oy.