Adam kadını sevdikçe ruhu büyüyordu ve git gide ruh eve sığmıyordu. Bu sevgiden büyüyen ruhun sadece kendisinde oluşu da bir hayli canını yakıyordu.
Hiçbir beklentisi olmadan sevdiği kişinin şuan dibinde olması ve kendisine karşı hislerinin olmayışı mahvediyordu içini.
Kalbine 10 tane yangın tüpü sıkılsa bile dinmezdi içindeki yangın.
Yok olmak. Toz olmak istiyordum.Varlığı orada olmamalıydı. Gelip onu alsalardı. Uzaydan ya da bir yerlerden gelselerdi. Sessiz sedasız kaybolsaydı. Yerine Kız Kulesi'ni bıraksalardı. Ne alakaysa..
-----------
"Günaydın herkese," diyerek, masaya geçti Ferit.
"Günaydın annesinin yakışıklısı." dedi, Gülgün.
"Seyran kızım nerede?" İfakat, Seyranı kendi kızı gibi benimsemişti artık.
"Seyran dün biraz çok yoruldu ondan dolayı uyuyor bende uyandırmak istemedim."
Ve ardından Dicle'ye döndü,
"Uyanınca o kahvaltı istemeye çekinir sen ona güzel bir tepsi hazırlayıp götür olur mu?""Tamam Ferit bey."
"Bakıyorumda aranız iyi, dün beraber çıkmışsınız."
İfakat'ın sözlerinden sonra Gülgünün yüzü düşmüştü.
"Hiçte bile, beraber çıkmamışlar ki. Seyran önden çıkmış, kimseye haber vermek gibi bir huyu olmadığı için." dedi, burun kıvırarak."Seyran kimseye haber vermek ya da izin almak zorunda değil anne. Bana haber veriyor başkasına vermesine gerek yok."
Feritin cevabı Gülgünü susturmaya yetmemişti elbette."Allah Allah, biz neyiz burada?! Eğer bu evde yaşıyorsa bu evin kurallarına göre yaşamak zorunda!"
"Seyran hiçbir şey için zorunda değil."
"Zorunda!"
"Gülgün uzatma! Bırakta keyifle kahvaltımızı yapalım. Her sabah aynı şeyleri söylemekten biz bıktık sen söylettirmekten bıkmadın."
"Ben!"
Gülgünün konuşmasını yarıda kesen Seyran olmuştu,
"Günaydın, Ferit beni uyandırmamış geç kaldım o yüzden kusura bakmayın."
"Ooo sen uyanabilir miydin? Tabi zor gelmiştir şimdi kalk aşağıya in falan!"
"Sen Gülgün'e bakma şaka yapıyor o, hem sen ne kadar şık olmuşsun bugün."
"Hakikaten karıcığım, hayırdır bu şıklığını neye borçluyuz?"
"Bugün sergiye gideceğim ondan dolayı biraz güzel giyinmek istedim."
"Babanın sergisi falan mı var?" dedi, İfakat.
"Babanın suç mahaline mi? desek daha uygun olur" dedi, Gülgün alaycı gülümsemesi ile.
Seyran, Gülgün'e aldırış etmeden İfakata tebessüm etti,
"Hayır, babamın değil benim sergim"
Ferit, arkasına yaslanarak rahat bir şekilde konuşmaya başladı,
"Ne sergisiymiş bu?"
"Resim,"
"Yaa ne kadar güzel Seyrancım, çizim yapıyorsun demek"
"İp atlayan cin aliler çizmiyordur umarım," diyerek, kahkaha atan Gülgün'e dönmüştü bütün bakışlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KoruMA+18
Romansa"Sen benim babamı öldürmüşsün, sen hainmişsin Ferit." -Ramo'dan esinlenilmiştir.