20

769 99 71
                                    

“Seyran senin ne işin var burada? Şuan senin başka bir yerde olman gerekmiyor mu?”

“Evet ama ben buraya senin için geldim, seni uyarmak için geldim Ferit.”

“Sen, beni uyarmak için? Ne kadar düşünceli birisi.”

“Ferit, öldürecekler seni.”

“Git Seyran git!

Sen, vaktinden çok sonra gelen..”

Gözüm görmesin seni!”

Sevdalı bir yağmur gibisin.”

Başın, çok büyük belada Ferit.”

“Sen hangi yüzle geliyorsun buraya?”

“Bana ne demek istiyorsan diyebilirsin ama önce dinle beni lütfen.”

“Ferit!”

“Yaklaşma! Uzak dur benden!”
Ferit biraz duraksadı, ardından kelimeler dökülüverdi.

“Sen nasıl bir insansın ya?!”

“Öldürecekler seni,”

“Bir daha mı? Yetmedi mi?”
Feritin yaşadığı hayal kırıkları, bir bir dökülüveriyordu.

“Cihan adam tuttu, kaza gibi gösterecek. Çok dikkat etmen gerekiyor.”

“Sen o gelinliği giydiğinde benide aşkımızı da öldürdün zaten. Cihan beni öldürtse ne yazar ki?”

“Hiçbir şey düşündüğün gibi değ-”

“Ferit! Cihan geliyor!” Abidinin sözü ile Seyran'ın gözleri ayrılmıştı.

“Allah kahretsin!” dedi, ardından Seyran.

-------------------------

Cihan, arabadan inerken Ferit fısıltı ile konuştu.
“Aşşağılık herif!”

“İstanbulda bir Ferit! Mekanın sahibi geldi.” dedi, Cihan.

“İstanbul benim, yani sende benimsin.” diyerek, Feritin göğsüne bastırdı parmağını.

“O parmağını kırarım lan senin!”

Ardından Cihan, hızlı adımlar ile içeriyi tutulamaya başladı.

“Vay vay vay! Burada ne varmış.
Makam yapmışsın lan kendine!” dediği an silahın ucunu kafasında hissetmişti Cihan.

“Ne oldu, korktun mu?”

“Hadi sık! Sıkta babam dümdüz etsin seni, aileni, hepinizi.” Ve ardından fısıldadı.

“Seyranı!”

İsmini duymak bile tüylerini diken diken ediyordu.

“O silahı indireceksin Ferit!” Cihan korkudan ne diyeceğini şaşırmış haldeydi.

“Benim daha iyi bir fikrim var,” diyerek, silahı kendi kafasına tuttu Ferit.

“Bence sen sık, yiyorsa tâbii.” diyerek, sırıttı.

“Hadi, sıksana. Sıkamazsın değil mi? Çünkü racon belli. Sıkarsan ne olur? Baban, senin götünü keser.” dedi, vurgulayarak.

Bu sözün üzerine Cihan, tetiğe bastı. Fakat silahın içinde kurşun olmadığı için hiçbir işe yaramamıştı.

“Niye gelmiştin lan sen?” dedi, Ferit.

Cihan,
“Ne istiyorum, bir şey istiyordum ben ya. Dur düşüneyim.” diyerek, ellerini kafasına koyup yalandan düşünüyor gibi yaptı.

KoruMA+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin