KoruMA+18

23

Göksel - Sen orada yoksun.

"Alo, Seyran?"

"Siyah beyaz bir adamdı,"

"Ferit çabuk gel, Seyran gidiyor."

"Hayalimdeki resim,"

"Ne demek gidiyor yenge? Sen neredesin, nereden biliyorsun?"

"Kadehimi fırlattım yüzüne,"

"Ferit gelince anlatırım çabuk gel tutamıyoruz, illede Korkut babam diyor benim evim orası buradan kalamam diyor."

"Kızgınım hiç gelmeyişine, bilmeyişine, hissetmeyişine."

"Benim evim orası mı diyor?"

"Sen orada yoksun."

"Seyran gitti, Ferit. Çabuk gelsen iyi olur.

"Çağırdığımda."

-------------------------------

Ferit, bunun bir şaka olmasını dileyerek hızla eve döndü.

Ama bir şaka değildi, Seyran gerçekten de gitmişti.

"O kızdan hayır yok sana," dedi, İfakat.

"Nereye gitti?"

"Korkut'un evine döndü,"

"Neden gitti yenge neden?"

"Güç için deyip durdu. Ferit'i dinle yapma etme desemde; Benim babam Korkut benim evim orası dedi çekti gitti."

"Nasıl der böyle bir şeyi yenge? Nasıl. Ben onun için ölüme gittim ölüme."

#1 Saat Önce #

"Hain! Hangi yüzle geldin sen buraya!" diyerek elindeki silahı Seyranın kalbine doğrulttu İfakat.

"Yetmedi mi Ferit'e yaşattıkların?"

"Nasıl yaparsın sen bunu nasıl? Söyle! Neden yaptın?!"

Seyran, gözlerini sımsıkı kapattı.
"Eğer içinden geçen buysa sakın durma. Çek vur!"

"Neden Seyran neden?! Neden yaptın sen bunu? Hiç mi için sızlamadı?"

"Eğer anlatırsam yapmaktan vazgeçersin bunu biliyorum bu yüzden içinden geçen bu iken durma sakın."

"Ne demek vazgeçerim Seyran?"

"Yenge vur! Vur! Benim bebeğim öldü bırak bende öleyim!"

"Bebeğin mi öldü? Senin bebeğin mi vardı? Bir de o adamdan çocuk mu peydahladın?"

"Ferit ile bizim bebeğimizdi. Ben bunca zaman ne yaptıysam Ferit yaşasın diye yaptım. Şimdi de yine yaşaması için yapacağım."

"Sen Cihan ile sırf Ferit'i öldürmesinler diye mi evlendin?"

"Evet," gözlerini kaçırdı bir süre, çünkü biliyordu ki göz göze geldikleri an ağlardı.

Ki olmuştu da, gözleri İfakat'ın gözleri ile buluştuğunda İfakat, "Kızım!" diyerek sımsıkı sarılmıştı.

O an içinde biriktirdiği 4 ayı bırakmıştı Seyran. Hıçkırarak ağlıyordu, Feriti kaybettiğine mi yoksa bebeklerini sonsuza dek kaybettiklerine mi hangisine üzülseydi?

Ardından İfakat, Ferit'i aradı.
Seyran söylemesi gerekenleri söyleyerek onu yönlendiriyordu.

"Neden gitti yenge neden?"

"Güç için de" diyerek, fısıldıyordu.

"Güç için deyip durdu. Ferit'i dinle yapma etme desemde; Benim babam Korkut benim evim orası dedi çekti gitti."

---------------------------------

Seyran, kapının önüne geldiğinde kimse yadırgamadan içeriye davet etmişti.

Nehir, destek olmak adına kapısının önüne kadar çıkarmıştı.

Fakat Nermin, Nermin neden Seyran değilde benim oğlum öldü diyerek bağırıyordu.

Seyranın döndüğünü duyması da yarasının üzerine tuz olmuştu.

Hızla odasına çıkarak, bağırmaya başladı.

"Neden sen ölmedin? Neden benim oğlum öldü? Neden onun yerinde sen değil o yatıyor?!"

"Anne! ne diyorsun sen?" diyerek, sakinleştirmeye çalışıyordu Nehir.

"Neden sen değil de benim oğlum öldü neden?!"

"Nermin hanım siz ne diyorsunuz? Keşke oğlum ölmeseydi demeniz gerekirken neden sen ölmedin diyorsunuz. Ayrıca sadece beden ile ölünmez. Ben yaşıyorum ama Cihan'dan bir farkım var mı? Kocam öldü, bebeğim öldü."

"Ama nefes alıyorsun! Hani nerede benim oğlum? Nefes alıyor mu? Almıyor."

"Ben de alamıyorum Nermin hanım, sevdiğim adam ile bir araya gelemedikçe nefes alamıyorum."

Zor da olsa Nehir, Nermin'i çıkarmayı başarmıştı.

Ardından Seyran tekrar etti,
"Ferit ile bir araya gelemedikçe nefes alamıyorum."

________________________________
Çok uykum var bu bölümle idare edelim👍🏻

80 oy.