17

794 96 65
                                    

#4 Ay Sonra#

“Ferit Korhan, tahliye edildin.”

“Nasıl oldu bu?”

“Geç hadi geç olmuş bir şekilde.”

--------------------

“Oğlumm!”

“Çok özledik seni torunum benim!”

“Ah Ferit ah, çok korktuk hiç çıkmayacaksın diye.”

“Ben nasıl çıktım? Nasıl oldu bu?”

“O kah-, özür dilerim. Seyran şikayetini geri çekmiş ve adamların kendisine de yalan söylediklerini bu yüzden kendisinin de kandırıldığını söylemiş. Böylece de sana af çıkmış oldu.”

“Seyran şikayetini geri mi almış?”

“Almış işte oğlum, neyseki doğru yaptığı tek şey. Ama seni 4 ay boyunca bizlerden ayrı bıraktı. Onunda cezası kesilecek merak etme sen anneciğim.”

“O da kendisine göre doğru olanı yaptı Gülgün. Seyranın kılına zarar verirsen karşında beni bulursun.”

“İfakat, Gülgün! Bunun ne yeri ne de zamanı değil. Evde konuşuruz bunları.”

Bir iki adım attıktan sonra Ferit duraksadı,

“Sen beni o evden kovdun. Ben o eve bir daha girmem.”

“Torunum, hallettik biz o konuları. O kızdan boşandığın gün affettim ben seni. Hem müstakbel eşin evde seni bekliyor.”

“Evet oğlum, seni bu halin ile kabul edecek. Pelin, seni bekliyor.”

“Halimde ne varmış anneciğim? Çok şükür ki hâlâ insanım. Ben o eve gelmiyorum, Pelin ile de evlenmeyeceğim.”

“Ferit sinirlendirme beni!”

“Sinirlen dede, ben unutmadım benim aşk- hayatıma saygı duymadığınız günleri.”

“Ferit!”

“4 ay boyunca kaç kez geldiniz ziyaretime?! 2? 3? ya da hiç!”

“Oğlum yapma böyle,”

“Oğlum moğlum yok, gidin şimdi.”

----------------------

Ferit, bir iki parça eşyasını Abidin'in evine bıraktıktan sonra fark ettirmeden Seyran ile ilgili sorular sormaya başladı.

“Ee Abi, kimlere neler oldu 4 ayda.”

“Valla ben nişanlandım,” diyerek, parmağını gösterdi.

“Bensiz hemde,” dedi, Ferit buruk bir gülümseme ile.

“Asuman bir düşük yaptı,” dedi,

“Asuman demişken şeye noldu?”

“Kime Fuat'a mı?”

“Abim ne alaka şey varya şey işte”

“Kim işte?”

“Şey ya anlasana abi”

“Şey mey yok oğlum, bitti gitti o. Seni 30 yıla mahkum eden kızı neden düşünüyorsun ki!”

“Bir kere konuşsak anlar aslında beni”

“Anlamaz kardeşim. Seyran yok bitti gitti.”

“Bitmedi Abidin bitmedi. Ben bitiremedim onu”

“Ama o seni bitirdi Ferit! Sen hâlâ onu düşünüyorsun. Hemde yarın düğünü varken!”

“Hemde yarın düğünü varken derken?”

“Ne anladıysan o! Yarın evleniyor o! Hemde Kazımın iş birlikçisi ile. Cihan ile evleniyor yarın. Senin daimi düşmanın varya, babanı Kazımla beraber öldüren adamın oğlu ile!”

“Seyran, babamın katilinin oğlu ile mi evleniyor?”

“Evet, hemde yarın. İnanmazsan git bir şahitlik falan yap olur mu?”

Bebeği aldırmasını asla affedememişti Ferit. Nasıl olurdu da küçük masum bir cana kıyabilirdi.

Hiç mi içi sızlamamamıştı? Ama yinede Seyranı kötüleyemedi içinde. İhanetini konduramadı hiçbir zaman.

Çok sinirliydi, ailesini öldürmelerinde payı var sanıyordu, diyerek onu haklı bulmaya çalıştı kendince.

Ama bebeklerini gözünü kırpmadan aldırma kararı ile karşısına geldiği günü hiçbir zaman çıkaramadı aklından.

Bazen kendi kendine teselliler verdi.
Bilseydi dedi, kendi kendine. Bilseydi eğer bunları yapmazdı...

#15 Sene önce#

Ferit: Babaa, dondurma istiyorum dondurma!!

Orhan: Tamam alırız şimdi oğlum, gel seçelim beraber.

Orhan ve Ferit dondurma seçerken, yanlarında bıyıklı, bir adam ve yanında kızı olduğunu tahmin ettiği bir çocuk daha vardı. Kız, sarı saçlı ve yeşil gözlüydü.

“Hayır Seyran! Yiyemezsin!” diyordu küçük kıza.

Orhan: Ferit! Hadi gidelim oğlum ödedim ben.

Ferit: Senden bir şey isteyebilir miyim?

Orhan: Tabiki isteyebilirsin söyle oğlum.

Ferit: Şu kızın babası, izin vermiyor yemesine. Benim dondurmama bakıyor, onada bir tane alalım olur mu?

Orhan: İnce düşünceli aslan oğlum benim. Alırız tabiki,

-----------------------

Kazım: Sen mi aldın lan o dondurmayı?! Benim alacak param yok mu da aldın?! Ben kimim sen biliyor musun lan?! Ben çocuğuma yeme diyorsam bir bildiğim var da diyorum!

Orhan: Ama ben nereden bilebilirdim çocuğunuzun çilekli dondurmaya alerjisi olduğunu

Kazım; O zaman önüne gelen her şeye karışmayacaksın! Şimdi bunun cezasını ödeyeceksin!

Orhan: Saçmalamayın Allah aşkına. Bu yüzden adam mı cezalandırılır.

Kazım: Sana mı soracağım lan? Sana mı soracağım!
Getirin şunun oğlunu!

-----------------------------

İşte tamda bu sözden sonra Feritin hayatı asla normal bir şekilde ilerlememişti.

Seyranın çilekli dondurma alerjisinin ölüme kadar götürdüğünden dolayı Kazım, Orhanı Feritin gözünün önünde öldürmüştü.

Ferit o günden itibaren, babasının intikamını almak için ant içmişti.

Kazımın, güvenini kazandı. Evinin içerisine girdi. Gözünün önünde sevdiği birisinin ölümüne şahit olmayı ona yaşattırmak için 2 sene önce Amerikaya giden hiç görmediği kızını seçmişti.

Ama kaderinin onun kaderine bağlandığı gibi onunda, Seyrana bağlanacağını tahmin edememişti..

_______________________________

Çilekli dondurma olayını saçma bulabilirsiniz fakat psikopat bir adamın kızına ölümüne yol açabilecek bir şeyin alınması gibi düşünün..

Son 2 bölümdür yapmadığım kadar açıklama yapıyorum. Umarım artık olay anlaşılmıştır.

80 Oy.

KoruMA+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin