26 Final!

1.1K 71 101
                                    

Aralanan kapının ucundan gözlerini kısarak baktı Ferit.
Gelen kişi Abidin'di.

"Gidebilirsin, tehlike geçmiş." dedi,

Ferit oturduğu yerden kalkarak üzerindeki tozları silkti.

Abidine uzunca baktı, yanından geçerken durdu ve derin bir iç çekip hiçbir şey söylemeden kapıdan çıktı.

1 gündür hiçbir şey yememiş ve gram uyku dahi uyumamıştı.

Seyran öldü mü ölmedi mi? Bu soru bütün gece beyninin içinde dönüp dolaşmıştı.

Banyoya gidip elini yüzünü yıkadı ve ayna da gördüğü yüze söz verdi;
"Her ne olursa olsun ucunda ölüm bile olsa Seyranı alıp geleceğim." dedi. Ve ardından çıktı.

Fakat olduğu yerde kalmıştı, çünkü karşısında kendisine gülümseyen bir Seyran vardı.

Üzerinde siyah uzun ve salaş bir elbise vardı.
Saçları açıktı, ortadan ikiye ayırmıştı.

"Ben geldim Ferit, senin için geldim." dedi,
Ferit gözlerini sımsıkı kapatıp tekrardan açtı.

"Seyran, buradasın!" dedi, ardından.

Ve karşıındaki silüet ise;

"Ben artık öldüm, birbirimize sarılabiliriz." dedi.

Elini Feritin yanağına koymuştu, fakat Ferit yanağında herhangi bir ağırlık hissetmiyordu.

Çünkü o el aslında orada yoktu.

"Cenaze bizim mahallede olacakmış." dedi, ardından Abidin.

"Şapka ve gözlük takarak katılabilirsin istersen." diyerek, elindeki şapka ve gözlüğü Ferit'e uzattı.

"Böylece Korkut ve adamları seni tanıyamaz."

Önce karşısında duran ve kendisine gülümseyen Seyrana baktı ardından da kendisine gözlük ve şapka uzatan Abidin'e.

Ardından "Hayır!" diyerek olduğu yerden kan ter içinde uyandı.

Kapı aniden açıldı,

"Ferit! iyi misin?" İçeriye giren Abidin'di.

"Seyran, benim onu görmem gerek! Çekil!" diyerek Abidin'i arkasında bırakarak evden çıktı.

Abidin de kendi arabası ile Feritin arkasından gidiyordu.

***

Hastaneye gelir gelmez, Korkutun adamları dört bir tarafa Feritin geldiğinin haberini vermişti.

Seyranın odasının katına geldiğinde kapının önünde kimse yoktu. O derece önemsemiyorlardı onu.

Seyranın odasına girdi hızlıca, ardından da kapıyı kapatarak giriş çıkışları engelledi.

"Ferit!"
Seyranın bilinci yerindeydi, gözler açıktı, nefes alıyordu.

"Şükürler olsun! Gül yüzlüm benim." ve ardından yatağın yanında diz çöktü.

"Seni çok bekledim Ferit, gelmeyeceksin sandım." dedi, Seyran. Gözleri dolu doluydu.

"Asla! Asla bırakır mıyım ben seni?" diyerek, ellerini öpmeye başladı Seyranın.

"Bırakmazsın değil mi?"

"Ölüm bizi ayırana kadar asla bırakmam seni."

KoruMA+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin