İfakat Yenge: Tepe’de bekliyorum seni. Gel konuşmamız gereken önemli şeyler var.
Önemli bir şey yok değil mi?
İfakat Yenge: Var gelmen gerekiyor.
-Tamam, 11:00’ da uygun mudur?
İfakat Yenge: Tamam.
--------------------------------------
David Kushner- Daylight“Seyran!”
“Ferit, senin ne işin var burada?”
Ve ardından Ferit elinde tuttuğu telefonu yukarı kaldırarak salladı.
“Seni buraya ben çağırdım çünkü.”
“Nasıl yani? Neden?”
“Yengem ile ne arkamdan ne işler çeviriyorsunuz öğrenmek istedim.”
İşte o an Seyranın artık kaçacak yeri kalmamıştı.
Buna ne diyebilirdi nasıl bir yalan söyleyebilirdi ki?
Sanırım artık gerçeklerin gün yüzüne çıkması gerekliydi.“Boşa zamanımı harcama benim” dedi, Seyran. Ardından arabasının kapısını açtı.
Fakat Ferit, kapıyı tutarak Seyranın binmesini engelledi.
“Bir gün sana her şeyi anlatırım demiştin, o gün bugün. Anlat.” diyerek gözlerinin tam içine baktı.
“Anlatacak bir şeyim yok” Seyran gözlerini kaçırıyordu. Yalan söylemekte çokta başarılı değildi çünkü.
“Evet bir şeyin yok, çok şeyin var.” diyerek, Seyranın kolundan tutarak arabadan çekti Ferit.
“Yok, benim anlatacak hiçbir şeyim yok” dedi, ısrarla Seyran.
“Duymak istiyorum şimdi, hemen. Ama bana sakın ölmeni istemediğimden deme! Çünkü sen beni öldürüyorsun zaten Seyran.”
Seyran inat edercesine susuyordu. Cevap vermiyordu, göz teması dahi kurmuyordu.
Ama Ferit bugün içini dökmekte kararlıydı.“Ya sen bana böyle bakıp o şeytanın evine nasıl gidersin söylesene!
O piç kurusu ile nasıl evlenirsin söylesene!
Ya söyle artık söyle!” Ferit sesini yükseltmişti. Artık bir cevap istiyordu.Bu belirsizliklerden çok bıkmıştı.
Ardından Seyran yere sabitlediği gözlerini Feritin gözlerinde sabitledi.“Senin için! Seni hapisten çıkarmanın bir yolunu bulabilmek için! Bebeğimizi kurtarmak için!
Evet, seni öldürdüm. Ama seninle beraber ben kendimi de öldürdüm. Ufacıkta olsa hapisten çıkıp özgür kalabilmen için ben aşkımızı öldürdüm.”“Bugün olsa zerre tereddüt etmem yine aynı şeyi yapardım.” kolunu Feritin ellerinin arasından kurtararak arabasına binmek için bir hamlede daha bulundu.
Ardından Ferit tekrardan Seyranı kolundan tutarak durdurdu.
Bu sefer nefes nefese denk gelmişlerdi.
“Seyran!”“Ne var? Duydun işte gerçeği daha ne istiyorsun sen benden?”
Seyran'a göz yaşları da eşlik ediyordu artık.“Seni!” dedi, Ferit. Dayanamıyordu artık.
Seyran onun oksijeniydi. Seyran yoksa nefesi de yoktu.
“Beni affedecek misin gerçekten?” dedi, Seyran.
Göz yaşları sıra sıra dökülürken Feritin odaklanması pek mümkün gözükmüyordu.
“Hiç sanmıyorum muhtemelen canına okuyacağım senin, bu konu ile ilgili olur olmaz kavga edeceğim seninle. Hayatından bezdirip kendimden nefret ettireceğim ama deneyeceğim. Deneyeceğim ulan deneyeceğim, belki zor olacak biliyorum ama yapacağım.”
Seyranın göz yaşlarına karşılık Feritinkilerde devreye girmişti.
Çok sürmeden Ferit kendisini zorlayan o kelimeleride söylemişti.
“Çünkü ben sana aşığım! Lanet olsun ki aşığım hemde çok aşığım sana!
İlk gördüğüm andan beri aşığım sana!”Göz yaşlarını hızla sildi, ardından Seyran'ın gözlerinin içine bakarak tekrardan konuşmasına devam etti.
“Her şeye rağmen her anımı her dakikamı seninle geçirmek istiyorum ben.”
“Korkut bizi yaşatmaz.” dedi, Seyran.
“Zaten öldürmek istiyor ben seni korurum”
Utanmasa nolur benimle gel diye yalvaracaktı Ferit.
“Kaç gün kaç ay kaç yıl koruyacaksın? ya kendini aileni? bu mesele Cihanın ölümüne kadar gider. Eğer Korkut bizi öğrenirse kimse tutamaz onu”
“Ya umrumda değil seninde olmasın!”
“Peki o zaman kaçıp gidelim buralardan ne dersin? Sizinkileri de alalım Korkutun bizi bulamayacağı bir yerde korkarak yaşayalım hayatımızı. Davamızı bırakıp ortalığı o şeytana bırakalım.”
“Olmaz, babamın cezasını o adama ödetmeden gitmem ben hiçbir yere. Ayrıca davamız diye bir şey yok benim davam bu beni ilgilendirir. Kalmayacaksın o evde!”
Duyduğu kelime ancak bu denli canını yakabilirdi Seyranın.
“Senin davan öyle mi? O adam benim her şeyim elimden aldı. Seni, ailemi. Beni! Beni bile aldı! Ben bu dava uğruna aşkımızı, çocuğumuzu feda ettim. Bu batağa da kendi isteğim ile saplandım. Şimdi çekil önümden.”
Kolunu kurtarmaya çalıştı tekrardan fakat bu sefer kendisini sımsıkı tutan bir çift el vardı.
“Bizi ayrılık kurtaracak Ferit, zorlama daha fazla ne olur. Çek-” Sözünü tamamlayamamıştı.
Çünkü Feritin daha fazla bu saçma sözlere tahammülü kalmamıştı.
İstediği tek şey Seyran ve Seyranın dudaklarıydı.
Bu yüzden tereddüt etmeden, aylardır hayalini kurduğu dudaklara- istediğine- kavuşmuştu.
Çölün ortasında susuz kalmış bir bedevi gibi öpüyordu Seyranı.
___________________________
Asla Ramo'dan çalmadım Akapwpxlslwpz😋Oy sınırı koyuyorum ama tamamen boşa, 8K izlenmesi var okuyan 250 kişi oy veren 68 kişi...
Her neyse,
75 diyelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KoruMA+18
Romance"Sen benim babamı öldürmüşsün, sen hainmişsin Ferit." -Ramo'dan esinlenilmiştir.