Öyle boş boş konuşup siparişleri beklerken telefonum çalmaya başladı. Cebimden çıkarıp baktığımda Niki'ydi.
"Alo ne oldu?"
"Bana shop olduğunu söyle."
"Neyin?"
"Ordaki kişinin farklı biri olduğunu söyle."
"Ne diyosun amk?"
"DİYORUM Kİ ETHAN'IN MOTORUNDAKİ İKİNCİ KİŞİNİN FARKLI BİRİ OLDUĞUNU SÖYLE."
"Ha? Ne? Atsana fotoğrafı."
"ATTIM ZATEN MESAJIMA BAKMIYOSUN Kİ."
"Ha dur." dedim ve konuşmayı açtım. Niki'nin attığı fotoğrafı açtım. Bizi çekmişlerdi. Mikrofonu kapattım ve Heeseung'a fotoğrafı gösterdim. "Bunu nasıl çekmişler amk?"
"Bilmiyorum."
"Neyse güzel çıkmışız boşver." dediğinde mikrofonu açtım ve telefonu tekrar kulağıma dayadım.
"Kanka."
"Efendim?"
"O benim."
"NE?"
"Yani gördüğün üzere-" diyecekken Heeseung telefonumu aldı. Hoparlöre aldı ve "Naber?" dedi.
"Bu kim aq?"
"Nasıl hayranı olduğun kişinin sesini tanımıyorsun? Ethan ben."
"Hassiktir."
"Telefon hoparlörde ve kalabalık bir yerdeyiz. Küfür etmeni önermem o yüzden."
"Kanka ne taşşak geçiyosun aq?"
"Kanka taşşak geçmiyorum. Cidden o."
"NE? SEN EVE O YÜZDEN Mİ GELMİYOSUN?"
"Ya bağırma. Telefon cidden hoparlörde rezil oluyoruz."
"Kanka farkında mısın sana söylediğim şey yavaş yavaş oluyo."
"Ne söyledin ki?" dediğinde Niki söyleyecekti ama ben aceleyle hoparlörü kapattım ve kulağıma götürdüm. "Niki kapatıyorum. Sonra konuşuruz."
"Eve geliceksin di mi?"
"Tabii ki. Kapat şimdi."
"Gel de bak gör nasıl tüm detayları anlattırıyorum."
"Aynen Niki. Hadi kapatıyorum." dedim ve telefonu kulağımdan çekip kapattım.
"Niye aceleyle telefonu kapattın?"
"Saçmalayacaktı çünkü. Boşver neyse."
"Panik yapmış gibiydin."
"Rezil olmayalım diye."
"Arkadaşın bizim adımıza açılan hesapları görse nasıl tepki verecekti acaba?"
"Yapıcağı şey o hesaplar gibi bizi shiplemek olucaktı. Ki belki görmüştür bile. Sıkı takipçi."
Siparişler geldi. Garson hepsini masaya koyduktan sonra "Afiyet olsun." dedi ve gitti. "Ne zamandır motorla ilgileniyosun?"
"On yıl oldu."
"Yirmi beş yaşındaysan on beş oluyo. E on altı değil mi yaşı motorun?"
"Evet öyle de çok kurallara uyduğum söylenemez."
"Anladım."
"Sana bir soru. Bir günde ne kadar nefret ve ne kadar destek almışsındır?"
"Bakalım." dedim ve telefonumu çıkardım. "Dün iki yüz takipçiydim. Şu an bin iki yüz ve durmadan gelmeye devam ediyolar. Dün hiç anti hesabım yoktu. Nedense bir anda 20-25 tane anti hesabım var. Jaeyujakeanti ne amk?" dedim ve gülmeye başladım.
"Çok komikler cidden."
"Öyleler. Bizi biosuna etiketleyenler var. Birkaç tane fan hesabımız var. Dur rastgele birini takip edicem ve postlarını beğenicem."
"Şu an sevgiliyiz diye bağırıyosun farkındasın değil mi?"
"Taklidimi yapma."
"Özür."
Dediğim gibi rastgele birini takip ettim ve postlarını beğendim.
"Bunu da haber yaparlar."
"Yapsınlar." dedim ve dm'imi açtım. "Of istekler hakkında konuşmuyorum bile. Anneme küfreden bile var."
"Hesabını versene o annene küfredenin."
"Niye?"
"Ver sen." dediğinde hesabı gösterdim. Elindeki çatalı bıraktı ve telefonunu aldı. Hesabı buldu ve bir şeyler yaptı.
"Ne yaptın?"
"Engelledim. Varsa birkaç tane onları söyle onları da engelleyeyim."
"Var." dedim ve diğerlerini de gösterdim. "İyi bu kadar insanı engellemem bile onları engelleyecektir."
"Bazıları şey yazmış. Ethan'a iyi bak."
"Anne bana iyi bak."
"Ok." Sonra kendi kendime gülmeye başladım. "Bunlarla uğraşmak aşırı eğlenceli amk."
"Seni de iki günde ünlü yaptım Jae."
"İyi ki sana ünlü olmanın kötü bir şey olduğunu söyledik. Düşmanım mısın?"
"Aa ne alaka? Benim üstümden prim kasarsın işte."
"Kasiyim mi?"
"Nasıl yapıcaksın?"
"Sadece beraber fotoğraf çekilicez. Ben de onu post atıcam. Bence yeterli."
"Ben de hikayeme atarım postunu. Daha da kasarsın."
"Şaka yapmıştım aslında."
"Ben yapmadım ama. Hadi fotoğraf çekilelim. Hatta ben post atıcam çünkü neden olmasın? Di mi?" dedi ve ön kamerasını açtı. Sonra sandalyesinden kalktı ve yanıma geldi. İkimizin fotoğrafını çektikten sonra geri yerine gitti.
"Hazır mısın?"
Güldüm ve "Hayır." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Right Here | HeeJake
Fanfiction"Yani yerinizde olsam çoktan bırakmıştım." "Peki şimdi bırakabiliecek misin?"