Right Here | HeeJake

0.7

Jake's Pov:

"3-2-1..." Geri sayım bittiğinde ikisi de başlangıç çizgisinden çıktılar. İlk başta çok hızlı değillerdi ama gittikçe fazlasıyla hızlandılar. Bir süre sonra gözden kayboldular.

Heyecanla geri dönmelerini bekliyordum. Yanımda birkaç adam vardı. Benden yaşça büyüklerdi ve saygın birine benziyorlardı.

Biri yanıma geldi. "Hiç görmemiştim seni. Sen kimsin?"

"Ha beni Ethan davet etti."

"Jake o zaman. Değil mi?"

"Evet. Siz?"

"Heeseung'un babasıyım." dediğinde saygı amaçlı önünde eğilecektim ki "Gerek yok gerek yok." dedi. Geri kalktım.

"Arkadaşı falan mısın? Normalde buraya kimseyi getirmez."

"Aslında hayır. Değilim. Dün bir sergide beraber oturup biraz konuştuk. Sonra biraz daha konuştuk. Bana cevap verdiği için fanları benim üstüme gelince özür dilemek amaçlı burayı ayırttığını söyledi."

"Güzel yalan söylemiş."

"Efendim?"

"Diyorum ki Heeseung geliyor. Bak." dediğinde işaret ettiği yere baktım. Öndeydi ama fazlasıyla hızlıydı. Büyük ihtimalle onlar için normal bir hızdı.

Bitiş çizgisini önde bitirdiğinde yavaş yavaş durdu. Yine kalabalık mutlu olmuştu. Yanımıza Benjamin ve Johnny geldiğinde ikisi de Heeseung'a bakıyordu.

Heeseung motordan indi. Kaskını kolunun arasına aldı. Arkadan gelen motorcu da durdu ve motorundan indi. Kaskını çıkardı ve Heeseung'a elini uzattı. Elini sıktığında "Tebrik ederim." dedi.

"Sağ ol." dedi ve elini çekip buraya gelmeye başladı. Büyük bir alkış kopuyordu ama Heeseung hiçbirini takmadan buraya geliyordu.

Benjamin ve Johnny için geleceğini düşündüğümde kenara çekildim ama o benim geçtiğim tarafa geldi. Önümdeki korumalara kollarını koydu ve bana bakıp "Nasıldım?" diye sordu.

"Çok iyi."

"Bak bu yüzden istedim bana şans dilemeni. Kazandım."

"Tebrik ederim."

"Teşekkür ederim." dedi ve göz kırpıp arkadaşlarının yanına gitti.

O arkadaşlarıyla konuşurken izleyicilerin çoğunun gözü benim üstümdeydi.

"Ethan bi' şey sorabilir miyim?"

"Tabii." dedi ve benim yanıma geldi tekrar. "İzleyicilerinin gözünün sende olması gerekmiyor mu? Neden bana bakıyolar?"

Güldü ve "Burada sadece babam, arkadaşlarım ve bu gördüğün kişiler olur. Hem yanımda farklı birini görmeye de alışkın değiller. Seni gördükleri için şaşkınlar sadece."

"Dm kutumu görmek istemezsin diye düşünüyorum. Bence sadece şaşkınlık değil çünkü."

"Kendi kafasında kuran bir topluluk var. Seni kıskandıkları için."

"Ha anladım."

"Bu arada çıkışta bekle beni. Bir yere kaybolma."

"Ha? Niye?"

"Fanlar tarafından takip edilmek istemediğini düşünüyorum."

"Hayır istemiyorum."

"Ben de öyle düşünmüştüm. O yüzden arkadaşların gitsin sen bekle."

"Peki."

"Hadi çıkabilirsiniz. Baba Jake'e eşlik et. Ben üstümü değişip geliyorum."

"Sevgiline neden sen eşlik etmiyosun?"

"Ne?"

"Şaka yapıyorum. Hadi gel." Heeseung'un babasını takip ederken kendimi sorguluyordum. Dün rastgele sergide rastgele tanıştığım bir motorcunun babasına kadar tanımıştım. Fanı bile değildim. Arkadaşlarını bile canlı canlı görebilmiştim. Odalarına girmiştim. Şimdi de bana çıkışta beklememi söylemişti. Bu şansı fanlarının bile elde edebildiğini sanmıyorum.

Yürürken adam bana "Heeseung sana bir anda yakın davranmaya başladı değil mi?"

"Ha evet. Ben de o yüzden biraz şaşkınım."

"Normal olarak. Dün sergide ne konuştunuz?"

"Ünlü olmanın zor olduğunu anlattım."

"O bunu biliyor olmalı zaten."

"O fanları için omuzlarına yüklememesi gereken yükleri yüklüyor."

"Di mi? Ben de farkındayım. Konuşmaya çalıştım ama beni dinlemedi. Görünüşe bakılırsa seni dinlemiş ama."

"Etkileyici konuştuğumu söyledi. Hatta bu yüzden ona şans dilememi istediği için üçünün beklerken kullandığı odaya getirtti beni."

"Seni oraya soktu mu?"

"Evet. Niye ki?"

"Bi' şey söylemek istiyorum yanlış anlamazsan."

Hayır hayır. Bunu Sunoo söylediğinde saçmalamıştı.

"Anlamam." düşündüğüm şeyi söylemezsen.

"Heeseung senden etkilenmiş gibi."