Sabah uyandığımda yabancı numaradan iki mesaj vardı.
+296*********:
Günaydın.+296*********:
Uyanmadın mı daha?Jaeyun:
Ha sen kimsin?+296*********:
Namı değer Ethan.Jaeyun:
Ha öyle söyleseneHeeseung:
Söyledim işte.Jaeyun:
Numaramı nerden
buldun?Heeseung:
O da bana kalsın.Jaeyun:
İyi kalsın.Heeseung:
Ne yapıyosun?Jaeyun:
Daha yeni uyandım.
Yatıyorum hâlâ.Heeseung:
Uyanır uyanmaz
bana mı yazdın?Jaeyun:
Yabancı numara
olduğunu görünce
merak ettim.Heeseung:
Hadi kalk. Elini
yüzünü falan
yıka öyle yazarsın
bana.Jaeyun:
Kahvaltıda
ediyim mi anne?Heeseung:
DJWNDKSNDKED
Et et.Jaeyun:
Tamam anne
ederim. Hadi
sonra yazarım
o zaman.Heeseung:
Görüşürüz ve afiyet olsun.Jaeyun:
Sağ ol, görüşürüzz.Heeseung's Pov:
"Kimle konuşuyosun oğlum?" dedi babam elindeki tabağı getirip önüme koyarken.
"Jake'le."
"O yüzden gülüyosun."
"Evet."
Yanıma oturdu ve "Etkilenmiş gibisin sen bu çocuktan."
"Sen de fark ettin di mi?"
"Fark etmemek elde değil. Jake arkadaş değiliz dediğinden beri anlamış gibiydim."
"Ne gerek var arkadaş olmaya? Amacım onun da beni sevdiğini anladığım an çıkma teklifi etmek."
"Ha sen diyosun ki ciddi düşünüyorum."
"Ben ciddi düşünüyorum bu çocuk hakkında. Annem uyanmadı mı hâlâ?"
"Annen erkenden çıktı bugün."
"Aa niye?"
"Erkenden bir toplantısı olduğu için."
"Dün benim yarışıma da gelmedi."
"Bir sonrakine gelir. Hem Jake'i de tanıştırırsın."
"Abim nerde peki?"
"Uyuyodur."
"Dur kaldıriyim onu." dedim ve masadan kalktım. Odasına çıktım ve hiç kapıyı çalmadan yavaşça kapıyı açtım. Hâlâ uyuyordu.
Yavaşça yanına yaklaştım ve yatağın boş tarafına doğru atladım. "Ya amk Heeseung." dedi ve beni yataktan itmeye çalıştı.
"Uyansana Hyung. Saat kaç olmuş?"
"Bana ne aq saatten."
"Uyan hadi uyan. Sana birini göstericem."
"Yine ne göstericeksi-" dedi ve sonra gözlerini açtı. "Birini göstericeksin?" dedi ve tek kaşını havaya kaldırdı. "Hiç kardeşin hakkında haberleri takip etmiyorsun."
"Etmiyorum. Neyse göster bakiyim."
Telefonumu çıkardım ve bizim Jaeyun'la olan fotoğrafımızı gösterdim.
"Bu kim?"
"Jaeyun."
"Eee ne bu çocuk?"
"Hakkında ciddi düşündüğüm çocuk."
"Allah allah. Heeseung birileriyle olmayı düşünür müydü?"
"Ünlü hayatı nasıl bir şey bilmiyorsun Hyung."
"Ünlü müyüm amk? Nasıl biliyim?"
"Jake de değildi."
"Jake kim?"
"Jaeyun. Jake diyolar. Neyse nasıl?"
"İyiymiş."
"Sana da Jisung'u ayarliyim mi?"
"Valla mı?" dedi ve bir anda yataktan kalktı. "Bakarız."
"Abine bi iyilik yap da şu çocukla aramızı yap Heeseung ya. Valla çok iyi çocuk da konuşmaya götüm yemiyo."
"Bakarız bakarız."
"Bakma canım kardeşim. Aramızı yap."
"Niye benim rakibimle olma çabasındasın?"
"Bana ne senin rakibinden? Benim rakibim sanki."
"Olsun."
"Gerçek hayatta bi düşmanlığın yok Heeseung. Sadece pistte. Niye bu kadar kasıyosun?"
"Olsun pistte olsa bile yine de rakibim."
"Değil canım kardeşim değil."
"Aha dur Jake yazdı. Onu bir yere götürsem. Nereye götürsem? Nereye çağırsam? Fikir versene Hyung."
"Önce Jisung'la beni konuşturacağın hakkında söz ver."
"Söz. Hadi söyle söyle."
"Motor öğretsene. İki aşkın bir arada. Mükemmel olmaz mı?"
"Hyung bu akıl sana fazla ama yine de haklısın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Right Here | HeeJake
Fanfiction"Yani yerinizde olsam çoktan bırakmıştım." "Peki şimdi bırakabiliecek misin?"