Right Here | HeeJake

2.0

Hastaneye gelmiştik. Gelirken hiç bileğimi bırakmadı.

Şimdi de Jake'in bileğine röntgen çektirilmişti. Onun sonucunu bekliyorduk.

"İçecek bir şeyler ister misin?"

"Hayır. Sadece uyumak istiyorum."

"Keşke tekrar binmene izin vermeseydim."

"Bilemezdin böyle olucağını."

"Olsun. Yorulmuştun zaten."

"Of." dedi ve kafasını omzuma koydu. "Ne zaman çıkıcakmış?"

"On beş dakika dendi." Burnu omzuma gelecek şekilde kafasını çevirdi. "Off." dedi ve dudaklarını büzdü. Dudakları koluma geliyodu.

"Niye oflayıp duruyosun?"

"Bilmiyorum. Uyumak istiyorum."

"Röntgen sonuçları çıkana kadar omzumda gözlerini kapat istersen."

"İsterim." dedi ve iyice bana yaklaşıp kafasını omzuma koydu. O öyle yatınca ben de kala kaldım. On beş dakika böyle kalabilirdim.

Cidden de kaldım. On beş dakika geçti ama o kadar güzel uyuyodu ki ,sanki derin uyurmuş gibi, uyandırmak istemiyordum. "Jaeyun kalk."

"Oldu mu on beş dakika?"

"Oldu. Hadi kalk." dediğimde kafasını omzumda kaldırdı ve gözlerini ovuşturdu. "Uyuyabildin mi?"

"Uykum olduğu durumlarda her türlü uyurum ben. Biraz uyuyabildim o yüzden."

"İyi o zaman. Hadi kalk da bakalım neyi varmış bileğinin." dedim ve ayaklandım. O da benim arkamdan ayaklandı. Kimse olmadığı için direkt kapıyı tıklatarak doktorun odasına girdik.

Doktor burkulduğunu ve sarmamız gerektiğini söyledi. Bir de almamız gereken birkaç krem adı verdi.

Doktordan hatta hastaneden çıktık.

"Sen bekle hemen karşıdaki eczaneye girip geliyorum."

Kolumu tuttu. "Ben de geliyim. Her yerden fanların çıkabilir, korkuyorum.

Güldüm ve "Gel o zaman." dedim.

Beraber eczaneye gittik. Kremleri ve sargı bezini alıp çıktık.

Arabaya geçtik. "Bileğini uzat."

"Niye?"

"Bileğini sarıcam."

"Ben hâllederim. Sen beni eve bıraksan yeter."

"Bu ukelerin bu triplerini anlayamıyorum. Yapıcağın tek şey bileğini uzatmak."

"Bu ukelerin bu triplerine bi gün çok maruz kalıcaksın Heeseung."

"Çok iddialısın."

"Öyleyim." dedi ve bileğini uzattı. Bileğini hafifçe tuttum ve dizime yerleştirdim. Poşetteki kremi çıkardım ve bileğine kremi sürüp iki elimle dizimden kaldırıp ovmaya başladım.

"Neden olmasın?"

"Ne?"

"Cidden çok özel olan ama kendisini fark etmeyen o kişiden gelecek o triplere neden maruz kalmayayım?"
dediğimde yüzü düştü ve kaşları çatıldı. "O kim?" dedi.

"Kim olmasını istersin?"

"Bilmem. Sana soruyorum."

"Cevabını tahmin et bakalım."

"Annen falan mı? Ya da herkesten gizlediğin bir sevgilin?"

"Yanlış tahminler."

"E söyle de o zaman biliyim." dediğinde biraz sesi yükseldi.

"Sen. Neden senden gelicek triplere maruz kalmayayım? Sanırım hayatımdaki en güzel şey senin bana naz yapman olur."

"Anlamadım, ne?" Ovduğum elini kaldırdım ve yanağıma koydum.

"Bu kadar şeyin haber olmasını sağlamam, bizi sevgili zannetmeleri için uğraşmam ne diye sanıyosun Jake?"

"Ha?"

"Cidden hiçbir şeyi anlayamıyorsun. Sana açıkça söylemeyeceğim ama şunu söylemem bile yeterli olacak. Babam, annem, arkadaşlarım, arkadaşların ve Niki. Hepsi haklıydı."

"Sen-"

"Ben sana aşığım. Seni o gün sergide gördüğümden beri, sen yayınıma girdiğinden beri, benim için yarışa geldiğinden beri, benimle o gün motora bindiğinden beri, ellerin ilk kez belime değdiğinden beri, fotoğraflarımız boy boy yayınlandığından beri ve en önemlisi senin heyecanlı ve hızlı bir şekilde motor sürmeyi kabul ettiğinden beri. Bugün bana yaşayabileceğim en güzel günü yaşattın sen bana Jaeyun. İki aşkımı bir arada görmek benim için ne kadar mükemmel bir şeydi anlatamam."

Yanağımdaki eliyle yanağımı sevdi. "Naz yapmayacağım."

"Ne?"

"Naz yapmayacağım. Peşimden koşman için uğraşmayacağım. Beni koşup yakalamana izin vermeyeceğim çünkü koşmayacağım. Direkt olarak yakalayabilirsin beni çünkü bugün bana sorduğun sorunun cevabı da evetti."

"Kıskandın mı?"

"Evet. Kıskandım Heeseung çünkü ben de seni seviyorum ve Niki haklıydı. Beni eve bıraktığın gece "Seviyo musun yoksa?" diye sormuştu. Onu geçiştirmiştim ama ona da doğruları söylemeliydim."

"Seviyosun beni yani."

"Seviyorum. Ben de seni çok seviyorum." dedi ve boynuma sarıldı.

Belini sardım. "Cidden bana yaşayabileceğim en güzel günü yaşatıyorsun." dedim ve boynunu öptüm.