Birkaç kere daha denemiş ve en sonunda dengesini tamamen toplayabilmiş ve sürmeye devam etmişti.
Düz yolu bitirince döneceği yerde durdu. Yanına gittim. "Dinlenebilir miyim? Yoruldum."
"Sorman hata. İn sen ben motoru kenara aliyim."
"Tamam." dedi ve motordan indi.
Jaeyun's Pov:
Ben indim ve onu beklemeye başladım. Motoru kenara aldığında yanıma geldi."Neyi bekliyosun?"
"Seni. Kaskımı çıkarsana." dediğimde güldü ve kaskımı çıkardı. O kaskımı çıkarırken ben de alttan eldivenlerimi çıkardım.
"Daha devam edicek misin?"
"Başka bir gün devam etsem olmaz mı?"
"Yarın falan mı?"
"Yarın olmaz."
"Niye?"
"Yarın işim var."
"Ne işin var?"
"Sergiye gidicem."
"E sergiye gitmemiş miydin zaten?"
"Sergide yaptığım şey birkaç tabloyu gezebilmek ve seninle konuşmak oldu. Tamamen gezmeyi planlıyorum ben dikkatlice."
"Seviyosun böyle şeyleri sanırım."
"Evet. Kafamı dinlendiriyo."
"Ya ben bu tablo şeylerinden falan anlamıyorum. Oraya da Won'un zoruyla gitmiştik zaten."
"Won mu?"
"Hassiktir."
"Açık verdin sanki."
"Açık verdim. Won beni öldürücek."
"Neyse Johnny mi Benjamin mi bilmiyorum ama."
"Ha evet doğru. Neyse kimle gidiceksin?"
"Tek başıma. Belki Sunoo'yu çağırırım. Diğer ikisi gelmez zaten. Gelseler de başımı şişirirler onlarla uğraşamam."
"Ethan'la sevgili misin?" dediğinde güldüm ve "Tam aynısını yaparlar. Dün eve girdim. Girdiğim an sorguya başladı Niki."
"Siz aynı evde mi yaşıyosunuz?"
"Evet. Ev arkadaşıyız. Şey dedi size fan hesabı açıcam adı da ethanjakesbiggestfan olucak."
"EthanJake de güzelmiş ama HeeJake daha uyumlu sanki."
"Gerçek adını bilmiyolar ya."
"Bilmesinler de zaten. Bu arada yarınki sergiye seninle gelebilirim."
"Sıkılmaz mısın?"
"Yani anlatırsan falan ne biliyim sıkılmam diye düşünüyorum."
"Hiç emin olamadım."
"Niye?"
"Orda söylenmeye başlama da sıkıldım diye."
"Söylenmem."
"Sayende her gün Niki'nin beş saat konuşmasına maruz kalıyorum."
"Sayemde gittikçe ünlü oluyosun."
"Neyse ayakta kalmaya devam mı edicez? İçeri girip biraz otursak?"
"Geç bakalım." dedi ve eliyle içeriyi işaret etti. İçeri geçtiğimde üstümdeki korumaları teker teker çıkardım. Arada Heeseung da bana yardım ediyodu. O bana yardım ederken içeri bi kadın girdi.
"Heeseung!" diye bağırdı. Heeseung korumalığı bırakıp oraya döndü. "Hoş geldin." dedi ve koşarak yanına gitti. İkisi sarıldı. Bu kadın kim amk?
"Merhaba sana da Jake değil mi?"
"Evet. Jake."
Elini bana uzattı. "Ben Lee Jiwoo. Heeseung'un annesiyim."
"Annesi mi?"
"Evet. Evden çıkmadan önce burada ikinizin olacağını söyledi. Ben de dedim ki oğlumun dilinden düşmeyen bu çocuğu neden görmeye gitmeyeyim."
"Dilinden düşmeyen mi?"
"Aynı motorları gibi." dedi ve göz kırptı. "He?"
"Yok bir şey Jake. Annem işte. Neyse sen niye geldin anne?"
"Dedim ya oğlumun dilinden düşmeyen bu çocuğu görmeye geldim diye."
"Tamam gördün işte."
"Kovuyo musun anneni?"
"Hayır kovmak değil de-"
"Şaka şaka. Şirkete geçiyoduk babanla. Gelirken buraya da bir uğrayayım dedim."
"Babam nerde?"
"Arabada bekliyo o. Ben dedim şu çocuğa bakalım bi. O da zaten görmüş dedi sen git bak."
"Benim için gelmedin yani."
"Seni her gün görüyorum zaten."
"İyi anne öyle olsun. Dün yarışıma da gelmedin zaten."
"Olsun benim sana dileyeceğim şansı Jake dilemiş zaten o da yetmiş. Şimdi gidiyorum ben." dedi ve sonra bana dönüp "Ethan'a iyi bak." dedi.
Güldüm ve "Tamam efendim." dedim. O da güldü ve ikimize de öpücük atıp yanımızdan ayrıldı.
"Ailen baya kafa duruyo ve annen sıkı takipçimiz gibi."
"Öyle öyle. Sabah buraya geleceğimi söylediğimde direkt haberlerdeki çocuğun yanına mı diye sordu."
"Niye buraya arkadaşlarınla da gelmiyor musun?"
"Geliyorum da senin olduğunu hissetti sanırım."
"Anladım. Peki dilinden düşmeyen derken nasıl yani?"
"Ya bu haberler falan fistan evde çok konuşuluyo da."
"Ha anladım."
"Öyle işte." dedi ve sonra gözlerime bakmaya başladı. "Biliyo musun Jae cidden çok güzelsin."
"Ha teşekkür ederim." dedim ve gülümsedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/350070318-288-k250105.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Right Here | HeeJake
Fanfiction"Yani yerinizde olsam çoktan bırakmıştım." "Peki şimdi bırakabiliecek misin?"