Jake's Pov:
Gece kapının çalınmasıyla uyandım. Baya sert tıklatıyordu ve durmuyodu. Hızlıca kalktım ve kapıya gittim. Delikten baktım. Gördüğüm şeyle gülmeye başladım. Kapıyı açtım.
"Naber sevgilim?"
"Ne yapıyosun gece gece burda?"
"Jake." dedi ve bana sarıldı. Bütün yükünü üstüme bırakmıştı resmen.
"Heeseung içtin mi sen? Leş gibi kokuyosun."
"Ne içmesi? Ne alaka?"
"Ayakta bile duramıyosun. Nasıl buraya geldin?"
Bir an kafasını kaldırdı. "Galiba motoru bir yerde unuttum." dedi ve geri kafasını göğsüme yasladı.
"İçeri geç yoksa birazdan Niki uyanıcak." dediğimde biraz çektim ve kapıyı kapattım.
"Niki kim? Aldatıyo musun beni?"
"Heeseung, Niki ev arkadaşım."
"Aldatıyo musun beni? Ne ara ya? Yalan mıydı beni sevdiğin?" dediğinde güldüm ve "Hayır seni aldatmıyorum."
"Niki kim? Nerde? Niki-" diye bağıracakti ki ağzını kapattım. "Hişt sus."
Ağzını kapattığım elimi öptü. "Elin çok güzelmiş. Bana versene."
"Ohoo sen içip içip kapıma dayanıcaksan işimiz var."
"Başka kimin kapısına dayanıcam be güzelim?"
"Bana gelmek yerine eve gidip uyuyabilirsin Heeseung."
"Burda uyuyayım. Senin yanında. Beraber uyuyalım. Sarıl bana. Koyun koyuna uyuyalım."
"Saçmalama-"
"LAN" Niki uyanmış bize bakıyodu. "Kanka valla bir şey yok."
"Kanka bu içip içip kapımıza mı dayanıyo?"
"Bu kim?" Kolunu omzuma attım. "Niki bu, Ethan. Niki."
"Ethan kim?" dediğinde alnıma vurdum. "Sen beni iki kişiyle mi aldatıyosun? Hem Niki hem Ethan?"
"Heeseung seni aldatmıyorum."
"Heeseung kim amk?"
"Hay sikiyim. Bütün aklımı allak bullak ettiniz. Bi susun."
"Öpersen susarım."
"Bence de öpmelisin Jake. Haklı konuşuyo enişte."
"Niki bi siktir git." dedim ve Heeseung'u salona doğru yürüttüm. Koltuğa oturttum.
"Sen benim evimi bilmiyodun ki. Nasıl geldin buraya?"
"Ha şey altta bi kadın vardı. O söyledi."
"İnsanların kapılarını mı çaldın gece gece?"
"Ha evet."
"Binanın kapısını kim açtı?"
"Bilmiruoum açıktı galiba." Kelimeleri iyice birbirlerine karışıyodu.
"Niye buraya geldin?"
"Seni özledim."
"Sabah beraberdik zaten."
Bir anda kolumu tuttu ve kaldırdı. "Bileğin nasıl?"
"İyi iyi."
"Güzel sarmış mıyım?"
"Sarmışsın." Yanına oturdum. Oturmamla dizime yatması bir oldu.
"Seni alabilicek biri yok mu?"
"Ha ne?"
"Ailenden uyumayan ya da arkadaşlarından uyumayan var mıdır?"
Bir şey mırıldandı ama duymadım. "Biraz daha sesli söyler misin Heeseung?"
"Bim."
"Bim ne Heeseung."
"A."
"Abin mi?"
Kafasını onaylar şekilde salladı. Cebinden telefonunu çıkardım. Parmağını okuttum ve açıp kişilerine girdim. Abisini buldum ve aramaya başladım.
"Ne istiyosun gece gece gerizekalı?"
"Merhaba Jake ben."
"Jake mi? Şu Heeseung'un sevdiği çocuk."
"Evet."
"Niye telefonu sende de onda değil?"
"Ya Heeseung içmiş de."
"İçip senin kapına mı dayandı gerizekalı?"
"Evet biraz öyle oldu ve hiç kalkmak istermiş gibi de deği-"
"Hyung naber?" diye bağırdı.
"Sen bana konumu at ben gelip alırım."
"Tamam iyi günler." dedim ve telefonu kapatıp abisine konumu attım.
"Abin geliyo. Kalk aşağı inelim."
"İnmeyelim. Ben dizlerinden kalkmak istemiyorum."
"Heeseung burda kalamazsın. Hadi kalk."
"Oofff." dedi ve ayaklandı. Bir anda ayaklanınca dengesini kaybeder gibi oldu. Tekrar kolunu omzuma attım.
"Bu kafayla nasıl motor sürdün?"
"Motor sürmedim ki."
"Ne yaptın?"
"Yürüdüm."
"Yürüdün. Ordan buraya?"
"Jake."
"Efendim?" dediğimde elini yanağıma koydu. "Çok güzelsin ve sen bu kadar güzel oldukça ben de sana aşık olmaya devam ediyorum. Hatta o kadar güzelsin ki bütün yüzünü öpmek istiyorum. YA SENİN ALLAH'IN YOK MU NASIL BU KADAR GÜZELSİN?" dediği şeye kahkaha atarken o yanağımı sıkıyodu.
"Hadi abin gelmiştir, inelim artık olur mu?"
"Sen de benimle gelsene."
"Gelemem."
"Oooffff." Heeseung'u zor da olsa evden çıkardım ve aşağı indirdim.
Kapının önünde bekleyen arabaya gittim. Abisi "Mal bu çocuk." dedi.
Arka kapıyı açtım ve eğilip Heeseung'u oturttum. Kalkacaktım ki Heeseung kolumu tuttu.
"Niye beni bırakıyosun?"
"Bırakmıyorum. Eve çıkıyorum. Zaten yarın yine görüşücez Heeseung."
"Olsun yine de gitme-" diyecekken eğildim ve susması için dudağını öptüm. Çekildiğimde gözlerini fal taşı gibi açmış bana bakıyodu. Elimi yanağına koydum. "Yarını bekle tamam mı?" Cevap vermeyince hafif güldüm ve kapısını kapattım.
"Sağ ol haber verdiğin için."
"Ha rica ederim. İyi geceler."
"Sana da. Hadi görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Right Here | HeeJake
Fanfiction"Yani yerinizde olsam çoktan bırakmıştım." "Peki şimdi bırakabiliecek misin?"