3

251 20 33
                                    

Hyunjin'den:
Saatlerdir, odamda deli gibi koşuşturan Min-ji'e bıkmış bir şekilde bakıyordum. Evet bizim aile dostumuz ola bilir ama, biz 6 ay önce tanışmıştık. O zamandan beri hep, böyle yapıp kendi çapında şirket odama baskın yapıyordu. Çok saçmaydı açıkçası.

Ama iyi bir kızdı. Hiç bir kötü yanı yoktu. Çok zaman kötü olduğumda yanımda olurdu. Hiç bir şey sormadan yanımda durup, bana güven veriyordu. Min-ji benim için çok iyi bir dost açıkçası. Ama galiba o beni dostu olarak görmüyordu.

Grup ile yazıştığımızdan beri, kendimi çok kötü hissediyordum. Aşık olduğum çocuk beni fazlasıyla incitmişti. Ama ondan bir şey beklemiyorum. Beni sevmesini beklemiyorum, yanımda dursun yeter.

Gerekirse hiç dokunmam, zaten çocuklukta dokunmadan bile seviyordum değil'mi. Ama en ufak sarılmamızda bile havalara uçup, seviniyorum. Hiç bir şekilde vazgeçemiyorum. Galiba ömrümün sonuna kadar hep acı çekicem.

Saat'e baktığımda 9'a geldiğini farkettim. Hemen Min-ji'e bakıp, bir şeyler mırıldanmaya başladım. "Hadi çıkalım" dedim gülerek. Hızlıca ve aynı zamanda büyük bir heyecanla, yanıma geldi. Deli işte bu kız ama çok iyi birisi. Bende ayağa kalktığımda beni baştan ayağa süzmüştü.

"Çok yakışıklısın be" dedi yine beni süzerek Min-ji. "Teşekkürler hadi çıkalım" dedim gülümsememi bastırarak. Kapıdan çıkıp, irelilediğimiz sırada, Minho ve Jisung gülerek bize bakıyordu. Minho bana göz kırpıp, gülmeye başladı.

Biliyordu zaten ciddi biri değildim, ama Minho ve Jeongin'in yüzüne bile baksam kahkaha atardım. Hızlıca gülümsemi bastırmak istemiştim. Ama Minho kaşlarını çatıp, beni öldürecekmiş gibi bakarken, yüksek sesde kahkaha attım.

"Çok güzel gülüyorsun" dedi Min-ji etkilenmiş gibi. Ben ise böyle şeyler bana aniden yani hiç beklemediğim anda söylenirse çok utanıyordum. Sanki bedenim kaskatı kesilmişti. Donup kalmıştım adeta. Minho yine bu halime bir kahkaha patlatmıştı.

Ben ise daha fazla utançtan yerin dibine girmeyeyim diye, Min-jin'in elini tutup, hızlıca şirketden dışarıya çıktım. Min-ji bana anlamaz gözler ile bakıp gülerken, ne yaptığımı kendim de bilmiyordum. O da benim açıklamamı beklermiş gibi bana merakla bakıyordu.

"Şey ben şey, ha şey Minho öyle gülünce yani bende kendimi tutamadım işte onun için şey ettim, of onun için hızlıca çıktık şirketten" dedim sinirle. O ise bu halime büyük bir kahkaha patlatmıştı. Ben ona anlamaz gözler ile bakarken, o bana doğru eğilip, sessiz bir şekilde fısıldamaya başladı.

Çok yakın değildik, zaten mesafesini çok iyi koruyordu. Tabi benim için uzak durmak zorundaydı. "Çok tatlısın" dedi gülerek. "Şey hadi gidelim" dedim sahte bir gülümsemeyle. Hızlıca arabaya binip, gideceğimiz restoranın yolunu tutmuştuk.

Restorana ulaştığımızda, arabadan inip, içeriye girdik. Rezervasyon ettiğimiz masaya geçtiğimizde, menüye bakıp, bir şeyler söylemiştik.
Ben ise nedense çok tedirgindim. "Hyunjin" dedi Min-ji büyük cesaretle.
Ben ise ona anlamaz gözler ile bakmaya başlamıştım.

"Sana söylemek istediğim bir şeyler olduğunu biliyorsundur bence. Çünkü çok belli ediyorum ve bunun en doğru zaman olduğumu düşünüyorum. Evet ben seni seviyorum Hyunjin, ama senden hiç bir karşılık beklemiyorum. Biliyorum sen bana hep dost gözüyle baktın, hala devam ediyorsun. Seninle dost olmağı bende isterim, ama aramıza mesafe koyarsan seni anlarım." dedi gülerek.

Boğazımı temizleyip, büyük bir iç çekip, konuşmaya başlamıştım. "Senin hisslerinden haberderdim Min-ji, evet seni arkadaşım olarak seviyorum, arkadaşlığımızım devam etmesini çok isterim. Üzgünüm, seni incitmek istemem" dedim mahçup bir şekilde.

O ise gülüp, sevinçle konuşmaya başlamıştı. "Hayır beni asla üzmüyorsun, bende arkadaşlığımızı seviyorum, en azından seninle konuşa biliyorum çünkü ve arkadaş kalmamıza izin verdiğin için teşekkür ederim" dedi tebessümle.

Bu konuşmamızı bitirip, gelen yemeklerimize dönmüştük. 1.2 saat sonra ayağa kalkıp, araba binmiştik. Min-ji'i evine bıraktıktan sonra, eve gelip kendimi koltuğa atmıştım. Min-ji aynı bendim. Ama Min-ji benden cesurdu. Ben ise korkağın tekiydim.

Hızlıca bir sigara yakıp, içmeye başlamıştım. Neden sevmediğim insanın sevgisinde boğuluyordum. Her ne olursa olsun, yaktığım sigarada bile aklıma geliyordu. 3
4 tane sigara daha içtikten sonra, viskiyi bardağa döküp, içmeye başlamıştım.

Galiba bu gece hiç uyumayacağım...

____________

Herkese merhaba nasılsınız? Fic nasıl gidiyor? Umarım beğenirsiniz. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 🤭✨🥟🤍💍

Unutamadığım /HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin