Hyunjin'den:
Hepimiz şok içinde Dahyun denilen kızın bir başkasıyla elleşmesini izliyorduk. Gerçektende o Dahyunmuydu. Ben gözlerime bile inanamıyordum. Minho ise sabahtan beri kahkaha atıyordu."Ya Minho anlamaya çalışıyoruz bir gülmesene" dedi sinirle Jeongin. "Aynen katılıyorum" dedim sinirle. "Çok iyi olum, Felix aldatılmış" dedi yüksek bir şekilde kahkaha atarak. "Evet arkadaşlar bu kız o kız" dedi iyice analiz ederek Jeongin.
"Hadi fotoğrafını çekelim" dedim heyecanla. "Doğru söylüyor" dedi Minho eski ciddiyetine dönerek. Tam foto çekeceğimiz zaman Dahyun ile yanındaki erkek ayağa kalkıp, girişe doğru ilerlemiştiler.
"Tüh ya şansımıza" dedi sinirle Jeongin. "Lan çekseydin ya hemen" dedi sinirle Minho. "Lan sen malmısın, kameranı gözünün içine'mi sokayım, hem bizi tanırdı" dedi sinirle Jeongin. "Jeongin haklı" dedim gülümseyerek.
"Ee o zaman ne yapacağız, ortada kanıt felan yok" dedi merakla Minho. "Gidip anlatalım herşeyi" dedi heyecanla Jeongin. "Aynen sana nah inanır" dedi sinirle Minho. "Ama bana inanır" dedim heyecanla. "Evet evet, Hyuna inanır" dedi heyecanla Jeongin.
"Tamam o zaman gidip, söyleyelim" dedi merakla Minho. Hepimiz arabaya binmiş ve şirketin yolunu tutmuştuk. Ben yol boyu çok heyecanlıydım. Tabiki Felix'in üzülmesini istemiyordum ama yapacak hiç bir şey yoktu.
Şirkete vardığımızda arabadan hızlıca inip, kapıdan içeri girdim. Arkamda ise Minho sinirle bağırıyordu. "Lan bir dur oğlum" dedi sinirle. "Of bekletmeyin beni" dedim gülerek. "Dur" dedi bağırarak. "Of yine ne" dedim sinirle durup ona dönerek.
O sırada Jeongin ise nefes nefese kalmış bir şekilde konuşmaya başlamıştı. Tabi konuşa bilirse. "Lan piçler yavaş yürüsenize" dedi sinirle Jeongin. "Bak Hyunjin, seni üzebilir, ya inanmazsa sana" dedi endişeyle Minho. "İnanır, inanır sen merak etme" dedim gülerek.
Hızlıca Felix'in odasına doğru koşmaya başlamıştım. Felix'in odasının önüne geldiğimde bir hışımla içeriye girdim. "Ödüm koptu be" dedi gülerek Felix. Ben ise küçük bir kahkaha atmıştım.
"Merhaba Felix, özür dilerim bir az hızlı koştumda, böyle mükemmel bir giriş yaptım" dedim gülerek. O ise bu dediğime karşı büyük bir kahkaha atmıştı. Hemen ne için geldiğim aklıma gelince gülümsememi durdurdum.
"Şey Felix, seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum" dedim buruk bir şekilde. "Tabi otur konuşalım" dedi gülerek. "Doğrudan konuya giriyorum" dedim karşısındaki koltuğa oturarak. O ise beni kafasıyla onaylamıştı.
"Dahyun seni aldatıyor" dedim sakin kalmaya çalışarak. O ise bu dediğime karşı yine büyük bir kahkaha patlatmıştı. "Neden gülüyorsun" dedim merakla. "Çok güzel bir şaka" dedi yine ve yine kahkaha atarak. "Felix ben ciddiyim" dedim sinirle.
O ise benim yüzüme bakıp, ciddi olup, olmadığımı sorguluyordu. "Ciddiyim" dedim sinirle. "Hyunjin sen hastamısın" dedi sinirle ayağa kalkarak Felix. "Neden" dedim merakla. "Dahyun nasıl beni aldatıyor ola bilir, daha 10 dakika önce konuştum evdeydi" dedi sinirle Felix.
"Ben gördüğümü söylüyorum Felix, gerisi sana kalmış" dedim sinirle. "Benim sevgilim hakkında böyle konuşamazsın" dedi bağırarak. Öyle bir bağırmıştı ki ofis odasında sesi yankılanıyordu. Hızlıca kapı açılmıştı, gelen bizimkilerdi.
"Noluyo" dedi sinirle Minho. "Arkadaşına sor" dedi bağırarak Felix. "Arkadaşına?" dedim alayla. "Ya siz hastamısınız ne bu tantana" dedi sinirle Jisung. "Konu ne" dedi merakla Chan. "Hyunjin bey benim sevgilimin beni aldattığını iddia ediyor" dedi sinirle Felix.
"İddia etmiyor doğru-" derken bağırarak Jeongin'in lafını kesdim. "Jeongin" dedim sinirle. "Ama" dedi bana hüzünle bakarak. Tek bakışımla susmuştu. Ama diğerlerininde arasının kötü olmasını istemiyordum.
"Evet doğru söylüyorum" dedim sinirle."İnanmıyorum ben sana Hyunjin, sen malsın, ya da sen bizi kıskandın sırf sevgilin yok diye kıskandın, malın tekisin zaten seni kim severki, Min-jin'in ve şirketin yarısının aklı bile yok sana aşık oluyor" dedi alayla Felix. "Felix haddini aşma" dedi sinirle Minho.
Elimle Minhoya dur işareti yapmıştım. Çünkü her an Felix'i öldüre bilirdi. "Devam et" dedim alayla. "Senden nefret ediyorum Hyunjin, kıskanç herifin tekisin, çok igrençsin" dedi sinirle. Sonra dayanamayıp, bana yumruk atacağı sırada, elini tutup, hızlıca sıkıp, onu duvara itmiştim.
"Ne yapıyorsun be aptal" dedi sinirle Felix. "Bana bak haddini aşma, şunun şurasında seni alttan alıyorum, ama sen çok olmaya başladın ve biliyormusun Felix sana çok acıyorum, biricik sevgilinin bacaklarını gözlerimin önünde bir başkası okşuyordu, hatta el eleydiler göz gözeydiler, bende dedimki geleyimde arkadaşıma söyleyeyim, sonra üzülmesin, fakat arkadaşımın bir kız için bu kadar karaktersiz birine dönüşünü görünce gözlerime inanamadım" dedim sinirle.
"Yalan söylüyorsun" dedi bağırarak. "Eh işte inanmak sana kalmış ama biliyormusun Felix, sana bir daha acıyorum, hadi ben igrençmişim, falan ya sen nesin o zaman, tüm gün sevişen kızların duygularıyla oynayıp, tek gecede onları atan, şerefsiz biri'mi bana iğrenç dedi, yanlış duydum galiba ve bundan sonra gözüme bile görünürsen canını çok kötü yakarım Felix, intikam severim, emin ol 1.2 gün sonra ağlayıp, yanıma geleceksin o zaman asıl yüzümü göreceksin, bunu sen istedin" dedim sıkıca tutduğum kolunu bırakıp , hızlıca odadan çıkarak...
_________
Herkese merhabalar nasılsınız? İşte beklediğiniz o bölümler yaklaşıyor. Hyunjin çok iyi değilmiydi? Bence harikaydı. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 🤭💕✨🥟💍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutamadığım /Hyunlix
RandomHyunjin çocukluk arkadaşı olan Felix'e deliler gibi aşıktı, ama Felix....