Sevgili Gurabiyem,Geçen haftalarda okula yeni biri gelmiş, hemen de kaynaşmışsınız. Neredeyse herkes sizi konuşuyor. Aranızda arkadaş dışında her türlü ilişki olabilir diyorlar. Tüm ögle arası omzuna yattığın çardağa baş harflerinizi kazımışsınız. Hiç sınıftan çıkmazdın, şimdi her yerde o çocukla gülerken görüyorum seni.
Oh, gerçi şuan konuşmuyorsunuz. Bir kaç haftalık çocuktan red yemiştin değil mi? Yazık olmuş, herkes benim gibi saf değil malesef. Sevinsem mi üzülsem mi bilmiyorum, pek de umrumda değil.Ama sizi her gördüğümde uzun süre titremelerimi, haftalarca aç kalmalarımı, birden normalinden daha sessiz olmalarımı, sürekli olan uzun dalgınlıklarımı, ağlamamak için zor tuttuğum zamanları ve eve geldiğimde tüm gün tuttuğum gözyaşlarımın yastığı ıslattığı günleri unutamam. Ne kadar bir şey hissetmiyormuş gibi olsam da içimdeki büyük kırgınlığı anlatamam.
En enerjik olduğum derslerde öyle sessizleşmişim ki hoca bile kötü olduğumu anlayıp nasıl olduğunu sordu. Arkamda onunla oturduğunda zaten zorla yediğim yemeği bırakıp ağlamamak için kendimi sıkarken tüm arkadaşlarımın bana olan bakışlarını bilemezsin. Baş harflerinizi kazıdığınız yeri görüp üzülmeyeyim diye gözlerimi kapatıp beni ordan uzaklaştıran arkadaşlarımın endişesini, gördüğümde hissettiğim acıyı bilemezsin. Haftalar boyu üzülmemek için kendimi nasıl avuttuğumu bilemezsin. İçimde yaşadığım o karmaşayı, garip duyguları da, ne kadar ağladığımı da bilmezsin. Sen hiçbir şeyi bilemezsin çünkü bana hiç bakmadın. Bana hiç bakmadın ki nasıl olduğumu göresin.
Hiç mi merak etmedin? Bir kere bile nasıl acaba bu çocuk, iyi mi, benim için hala üzülüyor mu yoksa toparlandı mı diye düşünmedin? Gerçekten hiç umrunda olmadım değil mi? Çünkü sen beni zaten ayrılmadan 2 hafta önce silmiştin. Hatta ben senin hayatında hiç olmadım. Beni hiçbir zaman görmedin. Nedenini söyleyeyim mi?
Çünkü yıllardır unutamadığın o çocuğu unutmaya çalışıyordun. Ondan sonraki tüm ilişkilerinin hepsi onu unutmak içindi. Gözüne çarpan ilk kişiyi seçtin, bir kaç hafta onunla takıldın sonra bu onu unutturabilir dedin, sevgili oldunuz. Ona davrandığın gibi davrandın, olmadı tabii.Bir kaç gün sonra bahane buldun, hayır bu olmaz dedin ayrıldın. Bıraktın gittin, ona ne olduğu umrunda değildi çünkü asla tanımaya çalışmadın, asla onu görmedin. Duygularını umursamadın, herkesi oyuncağın gibi gördün. Biraz oynadın, sıkıldın ve attın. Tüm ilişkilerin böyleydi değil mi? Bana yaptığın gibi, herkese de aynısını yaptın. Seni onun gibi sevebilecek, senin de onu sevdiğin gibi sevebileceğin birini aradın, ama bulamadın. Daha da yıkıldın, daha da derine battın ama kimseyi umursamadığın gibi kendini de umursamadın. Ne birinin seni sevebilecegini ne de senin birini sevebileceğini düşünüyorsun.Ve şimdi tüm umudunu kesmiş, hayatı akışına bırakarak ölmeyi bekliyorsun. Ne acınası ama.
En acılı kısmı da ne biliyor musun? Tam o son döneme girerken beni görmen. Bazen seni iyi ki tanımışım diyorum ama keşke sen beni hiç tanımasaydın, keşke o gün beni hiç görmemiş olsaydın diyorum. Biraz geç kalmışım sanırım. Daha erken tanısaydım beni gerçekten sever miydin? Birinin seni sevebileceğine inanır mıydın? Gerçi bu sevgi konusundaki güvensizliğinin kökü ailen. En çok da onların etkisi var. Keşke o zaman tanısaydım. O zaman sana daha iyi bir hayat sunabilir miydim? Yine sigara içer miydin? Kötü yollara düşer miydin? Kendine verdiğin tüm zararları yine verir miydin? Yine defalarca intihar eder miydin? Gerçi benim gibi hiçbir şeyi beceremeyen biri nasıl başka birinin hayatını kurtarabilir ki? Yapamazdım tabii. Yine boş hayallere dalmışım.
Hata bende zaten. Hep çok sevdim seni, çoğu zaman unutmak istemedim, seni en tepeye koydum. Ama sen asla bendeki yerini fark etmedin. İnanmadın. Kimse sana böyle davranmadığı için inanmak istemedin. "Hayır ben kötü biriyim, beni kimse sevmez" diye düşündün hep. Biraz ilgi görünce hemen oraya yapışırsın sonra alışılmışın dışında gelince kaçarsın. Bana hiçbir şey anlatmadın ama seni senden iyi biliyorum. Bir şeyleri değiştirmek istedim, seni sevebilecek biri olduğunu gör istedim ama sen görmedin. Hatayı sende değil kendimde aradım. Hep empati kurdum, binlerce neden düşündüm neden böyle çekip gittiğinle ilgili. Ama sen beni bir kerecik olsun düşünmedin bile. Belki yazdıklarımda yanlışlarım vardır bilemiyorum.
O kadar kötü anlattım ama aslında bi o kadar da iyi ve güzelsin. Karmaşıksın, beni de karıştırıyorsun. Çözmesi zor bir düğüm gibisin. Açmaya çalıştıkça daha da dolanıyorsun. Ama çözeceğim tüm düğümlerini merak etme. Ellerim yıpransa dahi o düğümler tamamen çözülmeden bırakmayacağım.Sevgilerle, Jisung
ŞİMDİ OKUDUĞUN
317 gün | Minsung
Fiksi Penggemar☆ Hayatı yolunda gitmeyen, sevgilisi de ondan ayrılınca iyice çöken Jisung, eskiden her şeyini anlattığı sevgilisine bu sefer 317 gün boyunca mektuplar yazarak anlatır. |angst|