Not: Güzel Yıldızlarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizce Mervan Nazar'la ilgili gerçekleri öğrenebildi mi? Bebekler kurtuldu mu? Şimdiden keyifli okumalar. 🥀☺️Medya: Aşk nerden nereye?
"Yemin ederim kokundan anlamıştım,
Benim için herhangi biri olmayacağını."
ÖZDEMİR ASAF
Giz, sır adına ne dersiniz bilmiyorum. Hani şeffaf insanlar olur ya! İçi dışı bir derler böylesine; ben hiç öyle biri olamamıştım. Kalbim şeffaftı belki ama dilim asla öyle olamayacaktı. O kalın, hoyrat kisvesinden ayrılıp ah vah eder bir hale bürüneli çok zaman olmuştu. Belki de ben öyle olduğunu sanmıştım. Acılarımı paylaşmayı beceremezdim. Onlar yüreğimin derinliklerine demir atmış, terk edilmiş, batık bir gemi gibi çürümeye talip olmuştu. Mutluluklarımı ise sevdiğim insanlara kısmen gösterir; çoğu zaman içime atardım.
Mervan'la evlendiğimden beri örtbas ettiğim şeyler duygularım ve zayıflıklarım olmaktan çıkmıştı. Ben olmadığım birine dönüşmüş, sırlar ise hücrelerime kadar sirayet etmişti. Olaylardan sonraki iki geceyi uykusuz geçirmiştim. Başımı ne zaman yastığa koymaya çalışsam korkunç rüyalar tarafından kovalanmış, sıçrayarak uyanmaktan başka bir çare bulamamıştım. Doğum artık kapıdaydı. Zamanım gitgide daralıyordu.
Yataktan doğrulup sıcak bir duş aldım. Kendimi biraz daha sakinleşmiş ve dinlenmiş hissediyordum. Suyun içindeki köpükler bedenini okşarken kendimi ıssız bir kumsaldaymış gibi huzurlu hissettim. Ne zaman mutsuz olsam hayal alemine sığınır, hiç olmayacağını bildiğim pek çok senaryoyu zihnimde yaşardım. Bu da benim mutlu olmak için oynadığım sevimli bir oyundu. Figüran da senarist de bendim ve böyle çok daha huzur dolu olduğumu biliyordum. Silkelenip yağmurluğu açtım ve bedenimi kaplayan beyaz, pamuksu köpüklerden bir çırpıda kurtuldum. Burada uzun süre kalamazdım. Saatlerce ortalıklarda görünmemem Mervan'ı işkillendirirdi. Daha fazla tepki çekmemek en doğrusu olacaktı. İstemeyerek de olsa banyodan çıktım. Havluya sarılıp odaya geçtim. Odada Mervan'ı görmemle birlikte ellerim ürkerek havlunun dantellerine ilişti. Yüzündeki manasız endişeye bakılırsa acele etmekte hiç de haksız sayılmazdım.
Beni odada görünce yüzünün aydınlandığını fark ettim. Karşısında havlu ile dolaşmak beni utandırmıştı. Onu bir türlü eşim olarak göremiyordum. Hastalandığım dönemde hiç olmadığımız kadar yakındık. O günlerde sarhoş misali dolaştığımdan bu durumu yadırgamamıştım; fakat şimdi aynı utangaçlık geri dönmüştü. Siyah ağır kıyafetleri yine üzerindeydi. Acaba geceden beri onlarla mıydı diye düşünmeden edemedim. Bakışlarından rahatsız olduğumu görünce bana sırtını döndü. Bu davranışından hoşlanmıştım. Onu bunca serzeniş ve çabanın sonucunda biraz olsun yontabilmenin haklı gururunu yaşıyordum. Beni hâlâ malı gibi görse de gün geçtikçe haklarımın ve sınırlarımın farkına varıyordu. Mervan gibi hırslı ve kibirli bir adamın bu kadar bile aşama kat edebileceğini ummazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜSRAN 2 DÎL-İ VİRAN
Lãng mạnDipsiz bir uçurumun en kırç yamacını mesken tutmuş avare bir sevdanın haykırışlarını dinliyordum. Beni siyah, deli gözlerinin harelerine hapseden adamın çocuklarını taşıyordum. O mühürlü siyah gözlerin hem tutsağı hem celladıydım. Biliyordum ben onu...