Anıl'dan...
Yarış bitmek üzereydi. İlk başlarda berabere gidiyorduk ama şuan ben öndeydim. Parayı bu şerefsize bırakmak istemediğim için kazanmak istiyordum.
Tezahürat yapan kişileri görmeye başlamıştım. Can bana çok yakındı hızı biraz daha arttıracakken başıma korkunç bir ağrı saplanmıştı. Gözlerimin karardığını hissediyordum. Gözlerim kapanmadan önce yerde taklalar attığımı hissettim. En son hissettiğim vücuduma yayılan acıydı.
Deniz'den...
Odamın kapısının sesli bir şekilde açılması ile hızlıca yerimden kalktım. "Ne oluyor ya?" diye mırıldandım.
Gözlerimi açtığımda aydınlık odamın tavanını gördüm. Sabah olmuştu sanırım. "D-Deniz, bir şey diyeceğim sana." Yavaşça gözlerimi yanımdaki kişiye çevirdim. Ağlamaktan gözleri şişmiş bir adet Defne gördüm. Hızlıca yerimden toparlandım.
"Ne oldu sana?"
Defne bir anda ağlamaya başladı. "Anıl sana kesin söylememiştir. Bugün Anıl'ın yarışı vardı. Motor yarışı... Çok kötü bir şey oldu. Anıl kaza yaptı. Hastaneye kaldırıldı. Bizi de karakola götürdüler. İşte yeni çıktık. Bende hemen yanına geldim."
Duyduklarım tüm vücudumu kilitlemişti sanki. Derince bir nefes almaya çalıştım. Başaramadım...
"O iyi mi?"
"Umarım. Bir saat önce uyanmış. Sonra geri uyutmuşlar. Ağrısı çok fazlaymış." Yerimden hızlıca kalktım ve dolabımdan şort ve tişört alıp hızlıca giyindim.
"Nereye?" diye sordu Defne.
"Yanına gidiyoruz. Onu tek bırakamayız."
Süslü'nün anahtarını alıp cebime attım. Tam kapıdan çıkacakken Defne önüme geçti. "Onu uyutuyorlar. Gitmen hiçbir şey değiştirmeyecek. Biraz bekleyelim." Onu yavaşça kenara ittirdim.
"Onun bize ihtiyacı var."
Hızlıca aşağı inip evden çıktım. Kapanan kapının sesi ile başım oraya döndü. Defne gelmişti.
Birlikte Süslü'ye atlayıp hastaneye doğru ilerledik. Süslü'yü hiç kullanmadığım kadar hızlı kullanmıştım. Hastaneye varınca uygun bir yere park edip indik.
Hastanenin önünde bir ambulans vardı. Bir hastayı bindirip gitmeye başladılar. Gözüm niye o ambulansta takılı kalmıştı anlamamıştım.
Defne'nin bana seslenmesi ile hastaneye girdik. Danışmanın yanına vardığımızda Defne hızlıca konuşmaya başladı.
"Arkadaşımız gece motor kazası yapmıştı. Hangi odada kalıyor öğrenebilir miyiz?"
"Tabii, hastanın adını soyadını öğrenebilir miyim?"
"Anıl Kırca."
Danışman bilgisayarda birkaç işlem yapıp bize döndü. "Birkaç dakika önce başka bir hastaneye kaldırıldığı görünüyor. Az önce giden ambulanstı sanırım."
Bakışlarım birden hastanenin girişine döndü. Defne kadınla bir şeyler konuşuyordu ama dinleyecek hâlim kalmamıştı.
Defne koluma dokununca kendime geldim. Yavaşça kulağıma eğildi ve
"Hangi hastanede olduğunu söylemiyorlar. Ailesi böyle istemiş sanırım." dedi.
Koluma girince yavaşça yürümeye başladık. Hastaneden çıktığımızda diğerlerinin buraya geldiğini gördük. Hepsi hızlıca yanımıza geldi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOBELYA
RomansHayattan hiçbir beklentisi kalmamış bir kız. Onun aksine hayatı deli dolu yaşayan bir çocuk. Deniz ailesinin zorlaması ile gittiği Kemer'de gerçek aşkı nasıl mı buldu? "Yardıma ihtiyacın mı var?" "Senin gibi bir manyağa ihtiyacım yok." "Bence va...