Kahvaltıdan sonra hazırlanıp evden çıktım. Anıl öylece durmuş telefonuna bakıyordu. Kapıyı kapatınca bakışları beni buldu.
Yanına gidip yanağından öptüm. Daha sonra plaj çantamı ona uzattım. Gülümseyerek çantamı aldı. Koluna girdiğimde yürümeye başladı.
"Hediyemi beğendin mi?"
"Çok. Senden hep böyle romantik şeyler bekliyorum bak." diye uyardım onu.
"Her zaman." dedi.
Daha sonra el ele yürüyerek plaja gidip güzel bir yerden şezlong tuttuk. Daha doğrusu Anıl tuttu. Yanındayken para harcamamı istemiyordu. Ne kadar ısrar etsem de bir şekilde ödüyordu.
Çantamdan güneş kremini çıkardım. "Çıkar tişörtünü. Sırtına süreyim." Bana üstten bir bakış attı. "Sırtımda bıraktığın izden dolayı evde bile tişört ile dolaşıyorum." Gözlerim anında büyüdü. "Hadi kapı çalsa...buranın güzel kızı çok biliyorsun. Neyse işte kapıda güzel bir kız olsa. Seni o hâlde görse-"
"Göremez, çünkü ben kapı açmayı sevmem. Bir tek sen varsan açarım." diyerek lafımı kesti.
"Bu arada odama lobelyaları ne zaman getirdin?"
"Sabah erkenden Defne'yi uyandırdım. O koydu. Sonra tekrar uyandırdım. Biraz ağzıma etti ama olsun." deyince gülmeye başladım.
Daha sonra kollarıma ve bacaklarıma güneş kremini iyice yedirdim. "Dön bakayım arkanı." Anıl elimden güneş kremini alınca ona sırtımı döndüm.
Anıl sırtıma güneş kremini sürerken kulağıma gelen şarkı ile şarkıyı mırıldanmaya başladım.
Katmer katmer gül açar gönlümde
Hani gülüşün var ya
Daha mutlu olamam ömrümde
Beni öpüşün var yaSenden başka, senden başka
Gözüm görmez hiç kimseyi
Senden başka, senden başka
Duyamam ben hiç kimseyiSenden başka, senden başka
Sevemem ben hiç kimseyi
Senden başka, senden başka
Olamam senden başkasıyla"Favori şarkım artık. Sen hep şarkı söyle. Sesin çok güzel, kulaklarım şenleniyor." dedi gülerek.
"Söylerim. Kimseye söyleme ama şarkı söylediğimi."
"Kimsenin de duymasını istemem bu güzel sesi."
Birkaç saniye sonra kremin kapağı kapanınca ona doğru döndüm. İşaret parmağındaki güneş kremini bir anda yanağıma sürdü. Ani refleks ile başımı geriye çektim.
"Ne yapıyorsun?" Boşta olan eli ile omuzlarımdan tutup kendisine çekti ve yüzüme kremi sürmeye başladı.
"Gıdıklandırıyor." Derin bir nefes verip kremi iyice yedirdi. "Azıcık dur." Beni bırakınca elim yanaklarıma gitti.
Anıl bağdaş kurup kollarına krem sürerken bende yanına gidip bir bacağına kafamı koydum.
"Uyuyacak mısın?"
"Hayır, sadece biraz böyle kalmak istiyorum."
Birkaç dakika sonra Anıl'a birinin seslenmesi ile gözlerimi açtım. Sesin geldiği yere baktığımda bir kızın buraya doğru geldiğini gördüm.
Yavaşça yerimde toparlandım. Kız yanımıza gelip Anıl'a selam verdi. Bana bakmadı bile.
"Selam, Anıl. Seni görünce yanına geleyim dedim."
Başımı yan bir şekilde Anıl'a döndürdüm. Kıza hafifçe gülümsedi ve "Selam Kiraz."
"Eğer teksen bize katılmak ister misin? Ne zamandır katılmıyorsun bize? Fena olmazdı hmm?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOBELYA
RomansaHayattan hiçbir beklentisi kalmamış bir kız. Onun aksine hayatı deli dolu yaşayan bir çocuk. Deniz ailesinin zorlaması ile gittiği Kemer'de gerçek aşkı nasıl mı buldu? "Yardıma ihtiyacın mı var?" "Senin gibi bir manyağa ihtiyacım yok." "Bence va...