Sonunda bölüm geldi bee. Baştan uyarı koyayım smut var.•
Otoparkın en karanlık köşesinde, arabasında oturuyordu. Direksiyon parmakları arasında ezilirken parmak buğumları beyazlamıştı. Öfkeyle burnundan soluyordu. Hiçbir şey planladığı gibi gitmemişti. Kapılarına bırakılan ceseti ihbar edememişlerdi. Kimsesiz biriydi ve yapacak bir şey yoktu. Adamın cesetini otopsiye sokamazdı. Ölen daha fazla kişi olmamıştı ya da daha onların haberi yoktu. Stiles ölen betaların dosyası faili meçhula düştüğü için Claudia ile büyük bir tartışma yaşamıştı.
Eli ve sürüsü aynı anda şehirdeki omegaları kontrol ediyordu. Marcus'un adamlarının listesi elindeydi, Lydia oradaki doğaüstülerin bazılarının zorla tutulduğunu öğrenmişti. Aralarında yaşlı bir banshee vardı. Büyük bir villada yaşıyorlardı. Birkaç genç kurtadam, yaşlı kadın ve 7/24 yanlarından ayrılmayan avcılar. Monroe'nun izini bulmayı başaran Kira, onu takip ederek diğer tutulan şekildeğiştirenleri bulmuştu. Bazıları kendi istekleri ile orada olsa da bazıları buna mecbur bırakılmıştı.
Hepsinin sebebi de aynı gibiydi, aileleri ile tehdit ediliyorlardı. Lydia yaşlı banshee'nin tutulduğu eve girmek için uğraşmış ve sonunda doktor kılığında içeri girebilmişti. Yaşlı kadın onun varlığını sezmiş olmalı ki, rahatsızmış gibi rol yapmış ve doktor çağırtmıştı. Lydia kaçırılan çocukların bazılarının bilgilerini alabilmeyi başarmıştı. Yaşlı kadının torunu bir kurtadamdı ve onunla beraber villada tutuluyordu.
Buna rağmen çocuklardan bir iz bulamamışlardı. Stiles günlerdir onları bulmak için uğraşmıştı. İşte fazla mesai yapmış, kayıp ihbarlarını ve eski dosyaları karıştırmıştı. Marcus'u tuzağa düşürecek herhangi bir bilgi arıyordu.
Tüm bunlar olurken sürü Scott'un etrafında fazla korumacı davranıyordu. Neredeyse yanından hiç ayrılmıyorlardı. Büyüden sonra iki gün aralıksız uyumuştu. Zehri bedeninden atması uzun sürecek gibiydi, bu kadar güçsüzken onu yalnız bırakmak akılsızlık olurdu. Uyandığında baş ucunda ağlamaktan harap olmuş arkadaşını görmeyi beklemiyordu. Stiles ona hemen sıkıca sarılmıştı.
Bunları düşünürken derin bir iç çekti. Kafasını koltuğun başına yaslayıp gözlerini kapattı. Parmakları hala direksiyonu sıkıyordu. Bugün Adli Laboratuvar'dan aldığı sonuç yüzünden küplere binmişti. Marcus'un DNA'sı cesetlerin üzerindeki hiçbir örnekle uyuşmamıştı.
Durum ne kadar içler açıcı olmasa da iyi tarafından bakmalıydı. Artık daha fazla kurtadam ölmüyordu. Eli ve sürüsü iyiydi. Scott iyileşiyordu. Parrish yakaladıkları adamı sonunda konuşturmuştu. Marcus bu yıl içinde iki kere büyük satış yapacaktı. Adam yerini bilmese de tarihi biliyordu. Ve Argent kız kardeşini arıyordu. Kate pek fazla Marcus'un etrafında dolanmıyordu ya da onun adamlarının yanında. Kendisine özel bir alanı olmalıydı ve Argent onu bulmakta kararlıydı. Ölen alfanın yerine işlerin başına Kate geçmiş olmalıydı. Argent'in tahmini bu yöndeydi. O hala kardeşiyle işleri yoluna koymanın peşindeyken Stiles ona bu şansı vermek istemiyordu. Eli ile bu konunu konuşmuştu. Plan hepsini satışın olacağı zaman yakalamaktı. Polisden önce.
"Siktiğimin herifi, cinayetten değil de yine uyuşturucu kaçakçılığından yakalanacak gibi."
Nefesini bıraktı. Dilini dudağının üzerinde gezdirirken, 'Polisin arkasından iş çeviren bir suçluya dönüşeceğimi hiç tahmin etmezdim.' diye içinden geçirdi.
Orada ne kadar oturdu bilmiyordu. Her yer ürkütücü derecede çok sakindi. Stiles gözlerini dinlendirirken kafasının içindeki sesi susturmaya çalışıyordu. Ne zaman uykuya daldığını da bilmiyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/253422108-288-k579308.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'd Let You Win | Sterek
FanfictionStiles karşılaştığı bir vaka için Derek Hale'den yardım almaya karar verir. Tam da bu yüzden Beacon Hills'e geri döner.