Hayatımda bu kadar acı çektiğimi hatırlamıyorum. Evet dayak yerdim ya da türlü türlü işkencelere maruz kalırdım ama bu kadarı bedenimin kaldıracağını düşünmüyordum. Ölüm gibi geçen saatler bana yıllar gibi gelmişti. Her dakika başı başka biri gelip bir yerlerimi elliyordu. Ağlamaktan nefret ederdim ama her seferinde daha da çok ağlıyordum. Ağlar gittikçe sıkılaşıyor ve canımı daha da çok yakıyordu. İzleri gittikçe derinleşiyor ve kanıyordu. Saatler süren işkencenin sonunda ağları da yavaşça çekmeye başlamışlardı. Az da olsa rahatlamanın verdiği hisle beraber mayışmaya başlamıştım. Yukarıdan sesler geliyordu. Odanın ortasından diğer köşesine yavaşça sürüklenmiştim. Sanırsam yüzeye çıkmıştık çünkü küçük camdan gün ışığı girmişti. Dikkatli dinlediğimde başka gemilerinde olduğunu hissettim. Ve hissettiğim diğer şey ise James'dı. Aklıma James'ın söylediği sözler gelmişti. Test etmek için yardım istemeliydim. Kendimi zorlayarak konuştum.
"James... Yar-yardım e-et..." Son nefesimi James'dan yardım istemek için kullanmıştım. Gerisi tekrardan karanlık. Her zaman olduğu gibi. Karanlık ve boş.
Yazar
------------------------------------------İki gemi karşı karşıya geldiğinde savaş olacak her şeye hazırlıklı olmalıyız diye düşünmüştü Alexander. Fakat bazı işler ters gitti. Karşılarındaki gemiye dokunamıyor top atamıyor ya da yüzerek yanına gidilemiyordu. James gittikçe sinirleniyor ve bir yerlere patlamaya başlıyordu. Her bir ufak harekette sinirlenebilen bir yapısı vardı James'ın. Bu kadar sakin kalması bile bir mucizeydi şu an. Damarlarında ki akan bordo kanı daha fazla içinde tutamadı James. Tişörtünü bile çıkartamadan kanatları yavaşça yerini buldu. Siyah kocaman kanatlardan birer damla olarak akan kırmızı kanlar tekrardan içine çekiliyordu. Gözleri kendi rengine gri ve altın çizgili haline bürünüyordu. Geminin ortasında dönüşüm geçirmek kulağa biraz tuhaf gelse de başka çaresi yoktu. Harcayacak başka zamanı kalmamıştı James'ın. Yavaşça uçarak karşıda ki gemiye yaklaştı. Ayağıyla inebileceği bir yeri yoklamıştı ama hiç bir şeye dokunamamıştı.
"Sizin gibi gereksiz ve işlevi olmayan varlıklar bize dokunamazlar. Tek bir şart ile dokunursunuz. Oda sizin işinize gelmez." James dahil tüm mürettebata seslendi ölü korsanlardan biri.
Arkadan iki korsan koca bir çuval taşıyarak güverteye geldiler. James yoğun bir ihtiyaç duygusu hissetti. Bu çuvaldaki şey her neyse baya acı çekmişti. İlk aklına gelen şey orada ki kişinin Ell olmasıydı. Ama burada ki her neyse ses çıkartıyordu. Ell'den haber alamıyordu James. Bu yüzden delirmişti. Hiç bir şeye dokunamadan kendi gemilerine geri dönmüştü.
"Yemin ediyorum ki tüm korsan soyunu bitireceğim. Her birinizi tek tek elimden geçireceğim. Elliot'u sağ bulamazsam sonunuz benden oldu bilin." James son sözlerini söylerken korsanların olduğu gemi içlerinden geçip kaybolmuştu. Yavaş yavaş görünürlüğünü kaybetmişti. James dizleri üzerinde çöküp yok olmayı diledi. Daha ona açılamamışken koruyamıyorum. Açıldıktan sonra nasıl koruyacağım diye düşünmüştü.
Arkadan kralın sesi düşüncelerini bozmuştu."Hemen diz çökmek yok. Ben sevdiğim kadını yıllarca aradım. Aynı şekilde de olsa oğlumu da arayacağım. Kimse de engel olamayacak. Senin suya girmeni sağlayacak bazı şeylerimde var. Umudu en başta kesersen bir daha bir umuda bağlanamazsın." Son dedikleri James'ın kafasına yatmıştı. Yeniden insan formuna geçerek Kralın yanına gitti. Şuan tek yapacakları şey araştırma ve daha çok araştırmaydı.
•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
Gemiyle aramaya çıktıklarının üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. James kendini kütüphaneye kapatmış ne yemek yiyordu ne de uyumaya gidiyordu. Tek yaptığı şey oturduğu yerden kitap okumaktı. Kütüphanenin yarısını okumuş sayılırdı. Şu an elinde olan kitap ise ölü korsanlarla alakalıydı. Derinlerine indiğinde onlarında zayıf bir noktaları olduğunu fark etti. Hızla yerinden kalkarak kralın odasına yola koyuldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABDUCTED
Science Fiction"Son iki gün tatlım..." Diyen cırtlak bir kadın sesi geldi ve telefon kapandı. Neye 2 gün vardı...? Lgbt konulu bir kitaptır. Rahatsız olan ve sevmeyenler uzak dursun.