Chanyeol'un Gümüşle Kaplanmış Kalbi, Feminist Kimyacı

191 25 37
                                    

Eğer hatırlarsanız en son Chanyeol acıyla yere çökmüştü. Nedenini inanın ben de bilmiyorum, onu acı içinde görmek cidden tüm bedenimi olduğu yerde titretmişti. Alkol falan kalmamıştı bende, onu acı içinde gördüğüm an kafam yerine gelmişti bile.

"Chanyeol," Titrek çıkmasını gizleyemedim sesimin. Onun gibi ben de yanına çöktüm ve bir elimi sırtına koydum. "İyi misin, ne oldu bir anda?" Gözlerini sımsıkı kapatmıştı, eli yumruk şeklindeydi. Neden acı çekiyordu bilmiyorum ama koskoca adamı bir anda çökertecek kadar acı çekiyorsa cidden oturup ağlayacaktım. Sımsıkı olan gözlerini yavaşça açıp bana döndü. Ona şu an nasıl bakıyordum bilmiyorum ama o bana biraz farklı bakıyordu. Gözlerindeki ifade bana kesinlikle dördüncü sınıfı hatırlatıyordu.

"Ben şimdi sana aşık mı oldum?" Siktir. O bana aşık mı olmuştu? Bilezik olayı tamamen saçmalıktan ibaretti, gerçek olması imkansızdı. Ama bana aşık olduğunu söylemişti. Tamam, biliyorum soru yoluyla demişti ama ima etmişti sonuçta! Chanyeol, ben ve aşk. Bu üçlü kesinlikle diğer üçlüden daha güzeldi.

"Y-yok ya. Kadın beni kandırmıştır, gerçek olma ihtimali yok ya." Kekelesem bile takılmadım ona. Gerçek olması için içimden binlerce dua etmekle meşgulüm şu an, lütfen beni bölmeyin. "O zaman neden böyle hissediyorum?" Daha çok kendine soruyor gibiydi. Dediklerimden psikolojik bir şey çıkarıp beni sevdiğini falan mı düşünüyordu acaba? Bunun olma ihtimali bileziğin büyülü olmasından daha büyüktü çünkü.

"Çıkaralım şu bileziği." Kendi kendine düşünüp bu kanıya varmış olmalı ki beklemeden bileğinden çıkarmaya çalışıyordu. Mal gibi onu izledim, yardım etmedim. Bilezik tam oturmuştu bileğine ve çıkmıyordu. "Siktir." mırıldanıp daha da sert ittirmeye başladı. Sanırım bana aşık olmasına meraklı gözükmemek için ona yardım etmem gerekiyordu. Hem, ellerimiz değerdi.

"Keserek çıkarabiliriz." Önerdiğim an pişman olmuştum. Başını hızla sallayıp çıkmıştı lavabodan. Bilezik gram umurumda değildi, ben Chanyeol ile öpüşmüştüm! Bunun ilerisi olabilir miydi ya? Benim zirvem kesinlikle buydu, bundan sonra başıma gelecekler bundan üstün olamazdı herhalde.

"Etrafta seni göremeyince işi pişirdin sanmıştım, benimki de hayal işte." Jongdae kapıya yaslanmış gülümseyerek bana bakıyordu. Jongdae'ye bileziği anlatsam hemen inanırdı, böyle işlerle ilgiliydi zaten. Çökmekten ağrımış dizimi rahatlatmak için doğruldum ve aynaya baktım. Sandığım gibi iğrenç falan gözükmüyordum bence. Sanırım Jongdae'ye sorup teyit etmem gerekiyordu.

"Nasıl gözüküyorum?" Ona dönüp sorduğumda eli çenesine gitti ve düşünüyormuş gibi yaptı. "Bok gibi." İyi gözüktüğümü de teyit ettiğime göre çıkabilirdim buradan. Jongdae'nin koluna girip çıktık lavabodan. O da hemen bana uydu ve etrafa karıştı. Jongdae'ye Chanyeol'u öptüm desem ne derdi acaba? İnanmazdı ki gerçi, ben bile alkolün etkisinde olduğum için inanamıyordum. Belki cidden hayal falan görmüştüm, o bileziğin parlama anı da alkol yüzünden hayaldi. Kesinlikle bu daha mantıklıydı.

"Ah!" omzuma çarpan dağ ayısıyla neredeyse yere düşüyordum. Bizden oldukça büyük olan kaslı mağara adamı sadece gülüp geçmişti yanımdan. Kesinlikle kolum çıkmıştı, bu ağrının başka açıklaması olamazdı. Jongdae adama ağzının içinden bir şeyler deyip koluma masaj yapmaya başlamıştı. Çok ciddiyim silahla vurulmuşum gibi acıyordu.

"Kim yaktı canını?" Chanyeol hızla gelip kopan, gayet koptu bu arada hiç abartmıyorum, kolumu tuttu. Bu hareketi yüzümü direkt buruşturmuştu fakat baksanıza, ilacım gelmişti. Dokunduğu yerin acısı geçerdi hemen şimdi. Chanyeol buruşan yüzümü fark edip yavaşça masaj yapmaya başlamıştı omzuma. Jongdae ise ağzını açabildiği kadar açmış bizi izliyordu. "Bekle, o herifi bulacağım." Elini kolumdan çektiği an kolumda hissettiğim soğukluk kesinlikle az önceki adamın omuz atmasından daha acı vericiydi.

Chimide Ai ||ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin