"Siz gidin ya, benim anneannemin dükkanına uğramam lazım." Jongdae bizi yalnız bırakmak için yalan sıkıyordu, adım gibi emindim. Aşırı iyi olan oyunculuğumla onayladım onu. "Yapacak bir şey yok, sen bize sonra katılırsın." Sonra falan katılmayacaktı, öldürürdüm onu. O da bunu bildiğinden beni geçiştirerek onayladı ve yanımızdan ayrıldı. Şimdi Chanyeol ile yalnız kalmıştım işte. Fırsattan istifade tekrardan öpse miydim o dudakları? Biraz fazla hayal âlemine daldım galiba.
"Chanyeol, bana kızgın mısın?" Kadınla konuştuğum o banka doğru yürürken sordum ona. Sabahtan beri aklımdaydı bu soru. Nasıl bu kadar sakin durabiliyordu ki? Yaptığım resmen hayatını alıkoymaktı ama gıkı bile çıkmıyordu adamın. Chanyeol sorduğum soruya hiç şaşırmadan cevapladı beni.
"İnan o kadar kızgınım ki. Hayatımın tam ortasına bir anda nasıl girebildin anlamıyorum. Aptal bir bilezik yüzünden resmen aşk acısı çekiyorum, seni görmediğim her an kalbim sıkışıyor ve ben dayanamıyorum. Sana deli gibi bağırıp çağırmak istiyorum ama bunu yapamam." Bir anda yürümeyi bırakıp durdu ve bana doğru döndü. Dediklerini sindirmekle meşguldüm. Bilezikli kolunu kaldırıp gözüme gözüme soktu. "Seni seviyorum çünkü. Bunları yüzüne dersem acı çekersin ve ben de buna dayanamam." Sanki şimdi dememiş oldun dangalak diye kafa atasım vardı. Karşımdaki Chanyeol olmasa bunu yapardım ama işte, o Chanyeol'du. Zaten bildiğim şeyleri onun ağzından duymak kesinlikle çok çok daha can yakıcıydı.
Canımın acıdığını anlamasın diye aklımdan güzel şeyler geçirmeye çalışıyordum fakat işe yaramıyordu işte. Dediklerinde sonuna kadar haklıydı fakat ben deli gibi sevgi sözcüklerinde takılı kalıyordum hep. Mesela kantindeyken seni özledim demişti, şimdi ise seni seviyorum diyordu. Bunlarla mutlu olursam sonra ne yapacaktım? Artık o yanımda olmadığı zaman neye sığınacaktım bu sefer?
"Neli dondurma seversin?" Biraz önce dedikleri canımı yakmamış gibi konuştuğunda derin bir nefes aldım. Ona aşık olabilirdim, en ufak dediğini kafama sürekli takıyor olabilirdim fakat bunu belli etmemem gerekiyordu. Özellikle benim hissettiklerimi hissediyordu şimdi. Uzun süre üzgün hissedersem her şey anlaşılırdı. Siz şimdi hani seni sevdiğini öğrense umurunda olmaz demiştin diyorsunuzdur. O o kadar kolay değilmiş ya, şu an öğrense utançtan ölürdüm herhalde.
"Bitter ve karamelli." Başını sallayıp dondurmacının yanına gittiğinde arkasından izledim bir süre. Ben bu oğlanla ne yapacaktım acaba? Hislerim bu kadar belliyken nasıl saklayacaktım? Kör, aptal, anlamaz zaten diyerek şimdiye kadar yaşamıştım ama şu an burnumun dibindeydi. Her yanlışlıkla temasta bulunduğumuzda hızla atan kalbimi nasıl açıklayacaktım ona acaba?
Onu daha fazla bekletmemek adına düşüncelerimden sıyrılıp onun olduğu yere koştum. Kendisine limonlu ve çilekli almıştı. Limonluyu nasıl yiyordu acaba, kesinlikle çok ekşiydi. Benim dondurmamı bana uzattığında kısa bir teşekkür edip aldım elinden. Bankın oraya yürüdük ve her zamanki bankıma gelince oturdum oraya. Chanyeol de tam yanıma oturmuştu. Hava güneşli olmasına rağmen soğuktu ve öyle pek kalın giyinmemiştim, üstüne bir de dondurma yiyordum. Birkaç gün sonra kış gelecekti ama dondurma yiyorduk, gariptik.
"Sooyoung ile ayrıldığın için üzgün müsün?" Sohbet açma konusunda çok kötü olduğumu söylemiş miydim? Özellikle konu Chanyeol ile sohbet açma ise kesinlikle benden kötüsü yoktu. "Gerçi nasıl üzülmeyesin, sormadım say." Rezilliğimi saklamak adına ondan diğer tarafa döndüğümde dondurmayı kafama geçirmek istiyordum. Kaç yıldır sevgiliydi onlar, çocuk nasıl üzülmesindi ki? Neden bu kadar saçma sorular sorup rezil olmak zorundaydım?
"Aslında pek de üzülmedim. Uzun zamandır yapmam gereken bir şeyi sonunda yapmışım gibi hissettim daha çok." Çilekli yerinden ısırık alıp söylediğinde gözlerim dudaklarına kaydı. Aklıma dün akşam gelirken eminim yüzüm kıpkırmızıydı. Boğazımı temizleyip geri önüme döndüm. "Umarım hayırlısı neyse o olur." verilebilecek en basit ve kaçamak cevabı verdiğimde başını sallayıp dondurmasıyla ilgilenmeye devam etti. Ben de bu konuda kötü olduğumu artık kesinleştirdiğim için konu açmaya çalışmadım ve dondurmamla ilgilendim. Karamel aroması garip bir şekilde ekşi gelmişti, yüzüm buruşmuştu hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chimide Ai ||Chanbaek
Fiksi PenggemarByun Baekhyun, çocukluktan beri sevdiği Park Chanyeol'e cidden sihirli olduğunu düşünmediği bileziği takar ve onun için kendini hiç beklemediği bir konumda bulur.