Salıncak Kapanındır, Ninenin Acıklı Hayat Hikâyesi

113 23 16
                                    

"Geldim, hadi gidelim!" Yaşlı kadının sesiyle yavaşça ayrıldı benden. Belimde olan elleri çekildi, boynumdaki nefesi bir soluk olarak kaldı orada. Şimdiden ihtiyaç duyduğum kokusu burnumda tütmeye başlamıştı bile. En son hatırlarsanız eğer bana beni herkesten koruyacağını söylemişti. Ben size beni uyarın dedim, değil mi? Chanyeol'un dediği şeyleri üstüme alınırsam uyarın dedim fakat siz uyarmadınız! Bu yüzden şu an bunu üstüme alınıyorum, sizin suçunuz yani.

Geldiğinden beri incelemediğimi fark ettiğim kadına döndüm. Mevsime nazaran pembe çiçekli elbisesi, düz beyaz sandaletleri ve ördüğü artık yaşlılıktan kırlaşmış saçıyla dizilerdeki piknik yapmaya giden sessiz, sakin ninelere benziyordu. Çok tatlı olmuştu ve heyecanı onu arkasından görmeme rağmen belli oluyordu. Beraber Chanyeol'un babasının arabasına doğru yürüdük. Bizim ikili ortalarına nineyi alıp arkaya oturunca ön bana kalmıştı yine. Fazla düşünmeden kendimi ön koltuğa atıp kemerimi bağladım.

"Jongdae, adresi navigasyona girsene." Chanyeol kemerini takarken konuştuğunda Jongdae bir şey demeden bize doğru uzanıp navigasyona adresi girdi. "Ee, anlat ninecim, ne var ne yok?" Sehun rahat sesiyle konuştuğunda kafamı arka koltuğa doğru uzatmak zorunda kaldım sohbete katılabilmek için. "Ne olsun, iş, güç uğraşıyoruz işte. Asıl sizde ne var ne yok? Siz anlatın da biz dinleyelim."

"Sorma ninecim. Aklımda biri var da o aklımdaki kişi almıyor beni gönlüne, inat ediyor." Sehun camdan dışarı bakarak konuştuğunda nine onu pek bekletmeden cevabını verdi. "O kişi senin de gönlünde olsaydı aklımda biri var değil de gönlümde biri var derdin zaten." Lafı koyduğu için alayla sırıttım Sehun'a. Ninenin dediği laf Jongdae'nin de hoşuna gitmiş ki eliyle koyduk işareti yapmıştı hemen.

"Sen anlat bakalım, bileziği şu çocuğa nasıl yanlışlıkla taktın?" Konu bana geldiğinde kafamı onlardan çektim ve geri önüme döndüm. Diğer ikisi bu yanlışlıkla takma olayını bilmediğinden büyük ihtimal mal mal bakıyorlardı etrafa. "Doğum günüydü ve sarhoştum, takıvermişim bir an işte." Samimiyetsizce güldüm verdiğim cevaba. Bizimkiler anlamış olacak ki bir şey demediler, Chanyeol de gözünü hiç çekmedi yoldan.

"Doğduğundan beri sevdiğin kişiye ne oldu?" Söylediği şeyle gözlerim sonuna kadar açılırken Chanyeol arabaya bindiğimiz andan beri ilk defa gözlerini yoldan çekti, çatık kaşlarla bana döndü hemen. Bu kadın neden bu detayı hatırlıyordu ki? Jongdae olayı kurtarmak için konuştu hemen. "Baekhyun doğduğundan beri beni seviyor."

"Hayır, beni seviyor!" Sehun da bu durumda beni yalnız bırakmak istememiş olmalı ki cevap verdi Jongdae'ye. İkisi aralarında bunun için küçük bir kavgaya girerken nine elleriyle susturdu onları. "Ne çok konuşuyorsunuz, bir de kadınlara çok konuşuyor derler." cık cıklayarak ikisini de azarladığında derin bir nefes verdim. Konu dağılmıştı sonuçta, kurtulmuştum.

"Bu sevdiğin kişi sonradan birini buldu demiştin. Ne yaptılar, ayrıldılar mı?" Ben kurtuldum sanarken daha da çok batıyordum. Tek elimle alnımı avuşturdum ve kafamı arka tarafa doğru uzattım. "Hiç bilmiyorum ki ninecim." Sesimi stabil ve sakin tutmaya çalıştığımda gözünün ucuyla süzdü beni. Cevabımı beğenmemiş olacak ki burun kıvırdı fakat cevabımın üstüne gitmedi. Ben de daha fazla kafamı o şekilde tutmamak adına önüme döndüm.

"Biraz da arabayı süren kişi konuşsun." Nine Chanyeol'e atıf yaptığından Chanyeol dikiz aynasından onu süzdü. "Ne konuşmamı istersiniz?" Chanyeol'un ses tonundan belliydi bu kadından haz etmediği. "Yok mu senin sevdalandığın biri?"

"Sizce?" Direksiyondaki sağ elini kaldırıp bileziği gözümüze gözümüze soktu. Nine de bu hareketine hahladı anında. "Gerçekten var mı diyorum, bileziğin duygularını sormadım." Gözlerimi Chanyeol'un üzerinden çekmeyip vereceği cevabı beklerken Chanyeol'den uzun süre cevap gelmedi. "Neyse, aldım ben cevabımı."

Chimide Ai ||ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin