Eve doğru yol alırken hem Luna'ya olanları anlatıyordum hem de o anı kafamda yaşamış gibi hissediyordum, defalarca tekrar ediyordu her bir hücrem yaşadığım deneyimi. Bana inanmadığını, o korkmuş ve büyük gözlerinden anlayabiliyordum. Her ne kadar bir travma geçirdin, böyle bir şey mümkün olamaz dese de beni teselli etmek için çok çabalıyordu.
L: Peki, her şey tamam ama neden milkshake'imi üzerine boca ettin? En sevdiğim aromalıydı bir de.
V: Ama o kadar ukalaca konuşuyordu ki, dayanamadım kıkırdar.
L: Pekala, bu gece bizde pijama partisi yapıyoruz o zaman?
V: Bunun üzerine stres atmak mı? Tabii ki evet!!
Ve önce markete uğrayarak poşetler dolusu abur cubur aldık. Daha sonra benim evime uğradık ve birkaç parça eşya almam gerekiyordu. Yukarı çıktım ve Luna'ya beklemesini hemen geleceğimi söyledim.
Sırt çantama gerekli eşyaları koyduktan sonra merdivenlerden indim. Bir an duraksadım, kulağım inanılmaz çınlamaya başlamıştı. Sağa sola savruluyor, dengemi kaybediyordum. Luna'nın korna sesini duydum ve hızlıca aşağıya indim. "Hazırım, gidebiliriz" dedim ve yola koyulduk.
Eve vardığımızda etrafta hafif bir meyve kokusu fark ettim ve Luna'ya sordum, "Bu koku da nedir?" "Sakinleşmek için eve bir buhar makinesi aldım, aromalı buhar veriyor her saat" dedi. "Çok ferah sevdim" diye yanıtladım ve kokulara karşı hassas olduğumu fark ettim. Evdeyken de kokuları çok keskin algılayabiliyordum. Burada da aynen öyle bir şey olmuştu. Çerezlerimizi hazırladıktan sonra bir film seçtik ve her şeyi kurup film izledik. Her sahnede sohbet etmemiz ve en korkunç sahnede bile makara yapabildiğimiz için film izlemek çok keyifli geçiyordu.
Luna'nın telefonu çalıyor
Arayan Alvin'di. Luna hemen telefonu açtı ve önemli bir şey mi olduğunu sordu. Daha sonra gülerek geleceğini söyledi ve telefonu kapattıktan sonra bana döndü.
L: Hey V, Alvin arka bahçede. Seni biraz eksem kırılmazsın, değil mi? sevimli bir bakış
V: Tabii ki, hayır. Dostlar bugünler için varlar ve söyle o Romeo'ya gece yarısı olmadan Juliet'i eve bıraksın. gülüş
L: Sırıtarak Emredersiniz, hanımım.
Etrafı toplamaya başladım ve yorgunluğumu hissettiğim için duşa girmeye karar verdim. Arka bahçenin kapısını aralık bıraktım, böylece Luna eğer uyuyup kalırsam girebilirdi. Duşa girdim ve sonrasında yatağa uzanıp kitap okumaya karar verdim.
Luna'nın gözünden;
İç ses Bu saate kadar neden geldi? Bu çocuk hiç akıllanmıyor. Her şeyi mahvedecek. İç ses
Dışarı çıktım ve endişeli bir şekilde Alvin'e yaklaşıp önce sarıldım, sonra sordum:
L: Bu saate kadar bura da ne işin var?
A: Ayın kızını görmeye geldim, bir mahsuru var mı hanımefendi?
L: Öyle mi? Kurtçuk, dolunayda ulumuyor muydun?
A: Biraz daha bağırırsan, Violet her şeyi öğrenip anafilaktik şoka girecek.
L: Sahi mi? Neden buradasın sen?
A: Alpha, onu buradan götürmemizi söylüyor. Yakında o biz söylemeden öğrenecek ve bu hiç hoş olmayacak.
L: Haklısın, ama bırak kendisini ,Beni bile öğrendiğinde bu onun için bir travma olacak. Daha hazır değil. Zamana ihtiyacımız var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harmony
Science Fiction2023 Eylül etkinliği ödüllü kitap, 5 ulusun tarih boyunca çatışmalarından doğan bu topraklarda torunlarının başlarına gelen bir takım olaylar silsilesi , Merlin Magus geçmişte işlediği günahlardan kaçarken Violet ile amansız bir aşkın pençesine düşe...