Zaman hızla geçmiş ve balo zamanı sonunda gelmişti, bütün kızlar heyecanlıydı, yatakhane ne giyeceğini tartışan kızlarla doluydu. Marry'in gözü Astoria ile konuşmakta olan Pansy'e kaydı ve yanlarına gitti, “günaydınlar efenim”
“günaydınlar” dedi Pansy ve Astoria aynı anda, elbiseleri hakkında tartışıyorlardı, “ee Marry, sen ne giyeceksin? ” diye sordu Astoria Marry'e dönüp, Marry ise ona gülümseyip “sürpriz olsun” dedi, “hadi ama en yakın arkadaşlarına söylemeyecek misin Marr? ” dedi Pansy, o söyledikten sonra Marry daha konuşamadan Astoria araya girdi “bence de söylemelisinn” dedi Astoria, Marry ise “cidden sürpriz olsun isterim” diyince fazla üstelemediler.
Marry uzun bir süre yatağında uzanıp kitap okudu, çoğu kız hazırlanmaya başlayınca Marry'de kalktı ve üstünü değiştirdi, üstüne kar beyazı, uzun, sade ve oldukça zarif bir elbise giymişti ve saçlarını düzleştirmişti.
Pansy Marry'i görür görmez yanına gitti “çok güzel görünüyorsun Marr!! ” dedi Pansy “senin kadar olamam” diye yanıt verdi Marry, daha sonra Astoria yanlarına geldi ve “ evet kızlar baloya kimlerle gidiyorsunuz? ” diye sordu, “ben Draco ile” dedi Pansy, “ben Mattheo ile, peki sen, Marry?” dedi ve Marry'e döndü, Marry ise cevap verdi “Pottah ile”
Kısa bir süre sessizlik oldu ve sonra Astoria “PITTER İLE Mİ?! ” diye bağırdı, herkesin duymasına ihtiyaç yoktu ama herkes duymuştu, Marry'de bu durumdan rahatsız olmuştu “evet ama lütfen bağırma.. ” dedi, fakat Astoria bağırmaya devam etti, “DEMEK SEÇİLMİŞ KİŞİYLE! ” diye bağırmaya devam ederkeb Pansy “hadi ama Astoria kız rahatsız oluyor,” dedi ve Astoria sustu.
Beraber konuşurken Slytherin kızlar yatakhanesinden çıktılar, ve büyük salona doğru yola koyuldular, genelde konuştukları konu balo hakkında oluyor ama arada sırada konu kayıyoru.
“eee, Potter teklif etti değil mi? Senin ona teklif edeceğini sanmıyorum” dedi Astoria, Pansy onlardan ayrılırken, Slytherin ortak salonuna varnışlardı ve Pansy direkt olarak Draco'nun yanına girmişti, “evet, o teklif etti” dedi Marry, ama balo eşinden çok da mutsuz değildi, ne de olsa arkadaşıydı, “o sana aşık olabilir mi? ” diye sordu Astoria “genelde herkes sevdiği kişiyi davet eder”, Marry bir an sustu ve cevap verdi “olmadığına eminim, sadece çağıracak kimse bulamamıştır diye düşünüyorum” dedi Marry, zaten haklıydı, baloya çağıracak kimse bulamadığı için onu çağırmıştı, “yine de seni nasıl kimsenin davet etmemesine şaşırıyorum, belki Draco tehtid falan etmiştir, huh? ” dedi şakayla karışık, daha sonra kıkırdadı “kim bilir belki lanet atmakla tehtid etmiştir” dedi Marry “hatta bir sansara bile dönüştürmüş olabilir” dedi Marry gülerek.
𝐆𝐞𝐫𝐢 𝐝𝐨̈𝐧𝐮̈𝐬̧→𝐛𝐚𝐥𝐨𝐝𝐚𝐧 𝐛𝐢𝐫 𝐤𝐚𝐜̧ 𝐠𝐮̈𝐧 𝐨̈𝐧𝐜𝐞
(𝙳𝚛𝚊𝚌𝚘)
“Blaise ile Mattheo konuşurken duydum, şu Dennis Creevey Marry'i baloya götürmek istiyormuş, hatta teklif edecekmiş” dedi aniden Goyle, Draco'ya bakarak, bahçede oturuyorlardı, parçalı-bulutlu bir gündü ve Draco kitap okuyordu, kitapta kaldığı yeri umursamadan anında Goyle'a baktı “kim? Şu bulanık olan mı? ” dedi, Goyle evet anlamında kafa salladı.
O gün Draco hep çaktırmadan Dennis'i takip etti. Dennis tuvalete girdiğinde peşinden girdi ve arkasındna kapıyı kapattı “selam bulanık. ” dedi, Dennis arkasını döner dönmez asasını Dennis'in alnına dayadı ve “bana bak bulanık, benim olanı elde etmeye çalışmaktan vaz geç, ya da seni bu okuldan attırmaktan beter ederim” dedi, Dennis kafasını biraz korkuyla tamam anlamında salladı, eli yavaşça ve çaktırmadan asasına gidiyordu, ta ki Draco arkasından Dennis'in asasını çıkartıp gözünün önünde parçalara ayırıp ıslak zemine atana dek.
