Merhaba, nasılsınız umarım iyisinizdir çünkü sizi birazdan yeni bölüme taktim edeceğim umarım severek ve keyifle okursunuz bölümler bomba gibi ilerliyor hazırsanız geçiyoruz.🌺 Oy ve yorumlarınızı hatırlatayım
İyi okumalar...
Medya: Eflal Duman ______________________________
" Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine hala inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında, ben eziliyorum."
- Frida Kahlo -
_________________________________Acı, hayatımızın bir parçasıdır. Her birimiz, zaman zaman acı çekeriz. Acı, içimize işler, derin bir yara açar ve bizi kırılgan bir hale getirir. Bazıları için acı, fiziksel bir ağrıdır; yaralar, hastalıklar, kayıplar. Kimileri için ise acı, duygusal bir yıkımdır; kalp kırıklıkları, ayrılıklar, hayal kırıklıkları. Ne şekilde olursa olsun, acı bir gerçektir ve hayatımızın bir parçası haline gelir. Ancak unutulmamalıdır ki, acı çekmek aynı zaman da büyümek, öğrenmek ve güçlenmek için bir fırsattır.
Bu gördüğüm, yaşadığım ve hissettiğim, hem fiziksel hem de ruhsal acı, benim bir nevi zorunda bırakıldığım bir fırsattı. Ayak uçlarımdan saç diplerime doğru bugüne kadar acıların bana kattığı güç sayesinde yaşıyorum. Kimin ne olduğu nasıl işlendiğini görmemi sağlıyordu bu acı. Hayatım bir iğne ile ip gibiydi, ip bendim iğne ise hayatım. Sürekli hayatta kalmaya çalışıyor fazla çaba sarf ediyorum. İpi ne kadar iğneye geçirmeye çalışsam da olmuyor en son sinirden iğne parmağıma batıyor ve hayatta kalmaya çalışırken zarar görüyorum. Amacım isyan etmek değil buna haddim yok ama arada benim de bir can olduğum aklıma geliyor bu kadar şeyi kaldıramayacağımı düşünüyorum. Sürekli her zor anımda "bu sefer bitti, pes ediyorum." Dediğim anlar oldu ama her bunu dediğimde yeni bir gün doğdu bu kelimelerle bu cümlelerle büyüdüm kelimeler benim yarabandım, cümleler benim evim oldu. Bir eve kaç ölüm sığar? Bir ev kaç çığlığı yutar? Bir can kaç kez can verir? Cevabı olmayan sorular, harflerinde boğuluyor. Psikolojimin yerinde olmadığının farkındayım bunu biliyorum, hissediyorum. Düşüncelerim normal, görünüşüm, gördüklerim, hayal ettiklerim hepsi normal ama hissettiklerim hiç olmadığı kadar anormal psikoloji sadece yabancılaşmış düşünceler, davranışlar ya da dışarıdan görünen değildir. Bazen hissettiklerimiz de psikolojik bir rahatsızlık gibi görünebilir.
Gecenin bilmem kaçı, saatler ilerliyor dışarıdaki sokak lambası, hafif yanıp sönen ışığıyla odayı aydınlatıyordu. Gözlerim uykusuzluktan kapanıp açılıyordu. Her tarafım tutulmuş kemiklerim sızlıyordu. Odanın bir köşesinde yerde duvara yaslanmış önümde ki henüz tamamlanmamış resmi bitirmeye çalışıyordum. Ne yatak ne çalışma masası sadece dikkat çekmeyecek bir yere geçmek istedim. Telefonumdan açtığım sesini bile zar zor duyduğum şarkıyı mırıldanıyordum.
Şarkı bitiyordu ve tekrar başlıyordu.
Acım diniyordu ve tekrar başlıyordu.
Resimde ki hatlar ışığın verdiği etki ile gölgelenip daha estetik durmasını sağlıyordu. Elimde yeterli malzeme olmadığı için normal projeler için kullanılan büyük A4 kağıtlara çizim yapıyordum.
Binada yaşanan olaydan sonra ne oldu bilmiyorum sadece kendimi koşarak eve attım ve üstümü değiştirip odanın bir köşesinde çizim yapmaya başladığımı hatırlıyorum. Ne olay hakkında düşündüm ne de kurcaladım. Olmamış gibi davranmaya başladım. Hayatın bana davrandığı gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Kayıp İzleri
ChickLitBir eve kaç ölüm sığar? Bir ev kaç çığlığı içine alır? Gözlerinde acı besleyen kadın, Acılarına acı katan babasının korktuğu yeşil harareleri. Tik... Tak... Tik... Tak... Zaman doluyor geçmişin karanlığı aydınlığa çıkıyor. Yıllar önce planlanmış bir...